BİLİM SORUNUMUZ!!
Aslında bilim sorunu bilgi, bilme, egitim sorunudur, neden, bilgi ve bilim üzere eğitiminiz zayıfsa, bilim sorununuz, teknik ve teknoloji üretme sorunumuz çıkar… Bizde de öyle mi oluyor ne?
Egitim kurumlarımıza ilkokullarımızdan Akademiye kadar bakıyoruz ne görüyoruz, ne görüyorsunuz yada göremiyoruz, görsek sorun olduğunu çözüm için adım atarız, çözüm için adım atarken de yine yanlış yaparak, okullarımızın yarısını din egitimi veren okullar yapmazdık… Din eğitimine karşımısın, yok, biz tüm millete din adamı olacak gibi eğitim verirsek, alem çıkarken aya bizde bilim kalır yaya… Sonra aramızdan birileri tesbikle seyahat yaptığını, depremi kovduğunu iddia eder inanırız.. Konumuz dini egitim değil, konumuz bilim sorunumuz… Neden bilim sorunu yaşıyoruz? Bilim sorunu yaşadığımız nereden belli?
Bilgi nedir, bilim, nedir, bunların neden olduğu gelişme nedir gibi bir bağ kurarsak o zaman belki anlarız bilim sorunumuzu, bizim anlamamızda yetmez bu ülkeyi yönetenler de, akademi de anlamalı bilim sorunumuz olduğunu… Nasıl anlayacağız, kavramlarla, kavramlar ne yapar bizim düşünmemiz için bilgiler verir, düşününce de sorun var mı, yok mu anlarız…
İlk önce bilim kavramı üzerine düşünelim, bilim: Evrenin, evrendeki varlıkların, maddenin, olguların ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel, gözlemsel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, üzerine çalışma yöntemlerine bilim dersek… Bilim ne ürün verir, patent, icat, teknik, teknoloji ürünlerine neden olur, bizde oluyor mu? Bana çok eleştirel bakıyorsun diyorsunuz, siz söyleyin, bilim, bilimsel çalışmaya dayalı ürünler konusunda nasılız? Bilim felsefimiz nedir, bilimsel çalışmalara etkisi hangi orandadır? Bilimsel kuramlarımız teorilerimiz var mı, bunları ortaya koyan bilimcilerimiz kimler? Azda olsa varlar, biz top yekün Akademimiz, devletimiz ve toplumumuz bu insanları ne kadar destekliyor? Uzmanlaşmaya, liyakate ne kadar önem veriyoruz? İşte bunlar bizim bilim durumuzu belirleyen nedenlerdendir..
Felsefesine bakacak olursak, bilimin yapısını, amacını, koşullarını araştıran felsefe dalıdır, bireysel çalışmaları bir kenara koyarsak zayıf olduğumuz anlaşılmaktadır..
Bilim kuramımız nedir, hatta bilim kuramı nedir; bilimlerin koydukları düşünsel sorunları inceleyen ve tek tek bilimlerin yöntemlerini, ilkelerini, varsayımlarını araştıran felsefe dalıdır… Bakın birçok kavram bizi bu alanda düşünmeye sevk ediyor… Bilgi kaynağımız nedir, sadece nakiller mi, günümüzün imkanlarıyla, araçlarıyla maddeyi, evreni gözlemleyebiliyor, deneylerle bilgi çıkarabiliyormuyuz? Bakın bilgi kaynağının da bilimsel çalışmalarda etkisi olduğu görülüyor, bütün bunları nasıl yapacağız?
İlk yapacağımız, Egitimi bilim eğitimi haline getireceğiz, kültür aktarımız ne olacak diyorsanız, evet oda gerekli ama %70 bilimsel bilgi, %30 kültürel aktarıma dayalı bilgi olmazsa, biz bilim sorunu yaşamaya devam ederiz… Sonra, bu bilgiler üzerine özgür düşünen akıllar yetiştireceğiz, dünyayı okuyacak, maddeyi okuyacak, bunları atom seviyesinde tanıyacak, potansiyellerini ortaya çıkaracak, çalışmaları… Dijital, yazılım, 3d yazıcı, yapay zeka, robotik araçlar, robotlar bilimsel çalışmalarımızı oluşturacak bunları sanayiye, endüstriye aktaracağız ki… Teknolojik araçlarımızı üretelim, buda yeterli değildir, ihtiyacımızın fazlasını üretelim ve başka toplumlara satarak vatandaşlarımızın refah seviyesini artıralım ki… Biz dünyaya iz bırakalım, etkilemiş olalım, bilimden uzak duran toplumlar etkileyen değil, ekonomik, siyasal olarak etkilenen toplumlardır… Son olarak eğitimle yazıyı bitirelim mi?
Eğitim: Belli bir konuda, bir bilgi ve bilim dalında, mesleki alanda yetiştirme ve geliştirme, uzmanlaşma işi eğitme işidir… İyi bir eğitimden geçmek, aynı zamanda yeni kuşakların toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri, kültür ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme işidir, eğitim işi… O zaman, eğitimimiz öncelikle bilimsel içerikli olacak, sonra Osmanlıca gibi, Arabca gibi, Fıkıhi bilgi gibi bilgiler gelecek… Hatta bunlar verilen bilgilerin üçte birini, hatta dörtte birini oluşturacak… Yoksa…
Ben otuz yıla yakındır izlediğim bir bilimsel dergi var, orada bilimsel/teknolojik gelişmeler sayfası vardır, üzülerek ifade ediyorum, hiçbir bilime/teknolojiye bilimsel katkımızı görmedim… İnşallah vardır da ben tanık olmamışımdır… Pardon yurt dışında yaşayan bilimcilerimizin birkaç çalışmaya imza attıklarını gördüm… Ama onlar içinde yaşadıkları topluma bilimsel katkı sunuyorlar, umarım, dilerim bilimsel alanlarda devrim olacak çalışmalara imza ata bilimcilerimiz.. Atması dileğiyle Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 9.2.20 – vatandasfikri.com
|