BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLARININ YETKİSİZLEŞTİRİLMESİ
(Vatandaşa Siz, Seçseniz Bile Biz, Çalıştırmayız Mı Diyorsunuz?) Yanlış diyorsunuz!! Bu Yapılanlar Size de Yapıldı Nasıl Sonuç Alındı?
Belediye meclisinde ki çoğunluk kullanarak belediye başkanlarının topal ördek haline getirileceğini ilan edildiğinde şaşırmıştım… 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra milletle, vatandaşla zıtlaşmaya devam edilecek mi, diye düşünüyordum.. Demek ki edilecekmiş, yazık edilir!!! 25 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanına ait olan atama yetkisini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 15 Mayıs 2019'da bir genelgesiyle engellemek istediği ortaya çıkmıştır…
Bu genelge, duruma olaya, kişiye göre kamu davranışı, hukuk sistemine geçtik demektir. Hiçbir hukuk teorisinde olmayan bu durumu toplumun geneline ve dünyaya nasıl anlatacağız bilmiyorum.. Diyelim ki her durumu can havliyle savunan hukukçu adamlarımız yine akşam tv lere çıkacak bu durumu da savunacaklar, ben bu tür hukukçulara hukukçu degil gugukçu diyorum.. Çünkü zamanı gelince ötüyorlar..
Hukukla guguk arasında iki harf olduğuna bakmayın öyle bir fark var ki siyahla, beyaz gibi, doğru ile eğri gibi, iyi ile kötü, adaletle zulüm gibi fark var… Bu genelgenin hukukla izahının mümkünatı yok.. Şimdi size bir vatandaş olarak soru soracağım, elinizi vicdanınıza koyarak bu soruya cevap verelim..
Dün belediye başkanı bizim partideyken 25 yıldır daire müdürlerini atayabiliyordu, şirket yönetimlerini atayabiliyorken, hatta buraları eski siyasilere arpalık bile yapabiliyorken.. Bugün 31 Mart ve 23 Hazirandan sonra ne oldu da Belediye başkanının bu itaa amiri olduğu yerlere atama yapılmaması kararı veriliyor? Bunun izahını hadi her durumu alkışlayamaya hazır tabanınıza anlattınız, medyada ki seslerinizle bizim kamuoyunu da kısmen ikna ettiniz, hatta şunu dediniz teröristler işe alınacaktı engel olundu, valla inandırıcı olur deyin… Size inanmaya hazır insanları inandırırsınız da, dünya kamuoyunu, muhalif düşünenleri, bağımsız gerçek hukukçuları, yargıçları, savcıları nasıl ikna edeceksiniz? Yerel yönetimlerde ki iktidarı bile devredemeyenler diye anılırsanız ne olacak? Öte yandan sorumluluk ve yetki karmaşasına neden olunacağı ortada… Belediye başkanları atamadıkları kişilerin icraatlarından sorumlumu tutulacak? Meclis denetim işini aşan işleri nasıl yaparak, bu başkanları seçen, milleti vatandaşı yok sayacak ve adeta vatandaşlar başka bir partiye oy verdikleri için cezalandırılacak, öylemi? Vatandaşın iradesinin yok sayılması ise başka bir sakatlık doguruyor ki, demokrasi hazımsızlığı da denilebilir… Sizde bakın bunlar topal ördek diyerek övüneceksiniz öylemi, aslınca bunların ayağını, keyfimize göre çıkardığımız genelgelerle, net bir şekilde vatandaş kırdığınızı anlayacak… Demokrasi esneklikler rejimidir eyvallah da… Şehre hizmet etme sevdası değil de, makam ve mevki sevdası gözünüzü kör mü etti, farkında değilsiniz, demokratik esneklik bile, hiçbir hukuk kuralı bile bunu götürmez… O zaman..
Vatandaşın seçtiği kişilere yetkiler verilecek, onların sorumlu olduğu alana sadece denetim maksadıyla müdahale edilecek, belediyeyi kendi düşüncelerine ve projelerine göre hukuk kuraları dahilinde oy veren vatandaşlara hizmet etmek üzere yönetecekler.. Sizde yerel meclislerdeki çoğunluğunuza dayalı olarak ve İçişleri bakanlığı aracılığıyla, yetkiniz dahilin de, bu hizmetlerin hukuka uygunluğunu denetleyeceksiniz… Daha ne istiyorsunuz makam sevdalısı pozisyonuna, koltuk sevdalısı pozisyonuna mı düşmeyin önerimdir… Vatandaşla inatlaşmayınız, son inatlaşma size ne kadar pahalıya patladı gördünüz.. 4 sene seçim yok unuturlar diyorsanız, artık her olay hatırlanıyor, neden internette bir yerde kayıtlı duruyor vatandaşın biri bunu gerektiğinde servis ediyor, işte bu nedenle yapılan iyiliklerde kötülüklerde, adil davranışlarda tersi de unutulmuyor… Öte yandan… Cuhurbaşkanının yetkileri sonuna kadar artırılırken yürütme ile yasama ayrılırken , belediyede neden tersi yapılır, normal akılla, mantıkla anlaşılır bir şey değildir… Bir yanda bizim başkan yetkileri sınırsız olsun, diger yerde başkasının başkanı yetkileri minimum olsun ne ala degil mi? Şimdi size bazı sözler hatırlatacağım bunları kim söyledi araştırın…
“Halka kim hesap veriyorsa kimle çalışacağına da o karar verecekti, Danıştay değil. Böyle bir hak olabilir miydi?”
“Milli iradeye takoz koymak, iş yaptırmamak ülkeye yazık ve ihanet değil miydi?”
“”Davul seçilmiş otoritenin boynundayken, tokmak atanmış memurların eline mi bırakılacaktı?”
“Yönetimde çift başlılıktan da, değişime ayak direyen memur saltanatından da kurtulma zamanıydı.”
“Böyle gelmiş ama böyle gitmeyecekti.” Ne oldu da böyle devam etme kararı verildi?
“Bürokrasi duvarı, devletin hızını kesiyor, hizmetleri frenliyordu.”
“ Bu çözülmeden ne memleketin maküs talihi yenilebilir ne de sıçrama dönemine geçilebilirdi.” Belediye başkanlarının sıçramasına neden izin verilmiyor ki? Belediye başkanları belediye şirketlerini kimin yöneteceğine karar veremeyecekse vatandaş tarafından neden seçildi ki?
Son söz, vatandaş seçti, seçilen belediyeyi yönetecek, hiç kimsede vatandaşa rağmen yönetme yetkisini atanmışlara, başka makamlara devredemez… Belediye meclislerini de seçti derseniz, onlar denetim görevini yerine getirecekler diye seçildiler derim… Başkanların hizmet için kullanacağı yetki de, sorumluluk da devredilmemeli dileğiyle, önerisiyle selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 27.6.19 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
|