ABD NEDEN YALNIZ KALDI?

ABD eskiden rica bile etmez ima eder, ama bu imasını haklı gerekçelere dayandırırdı, şimdi ricayı bırakın üstü kapalı tehdit ediyor ve aldığı sonuç ise önce BM güvenlik konseyin de 14’e 1 ret, sonra BM Genel Kurulun da 128 hayır, 9 evet… Bunu ABD li politika belirleyicileri düşünmeli değil mi? Şimdi İsrail ve ABD ye düşen neden böyle oldu diye düşünmek olmalıdır… Sadece güce dayalı politikalarını yeniden değerlendirmek olmalıdır..  Bütün dinlerin kutsal saydığı mekanı bir din devleti olan İsrail’in bırakın başkent olmasını kontrolüne bile bırakılmasının yanlış olduğunu dünya görüyor, İsrail göremez ama ABD görmeli… Orada ki düzenlemeler, yaptığı söz de tadilatlarla nerdeyse dinlerin kutsal saydığı yapının yıkılmasına neden olacak kadar gözü dönüş bir politikanın uygulanışını ABD görmeli İsrail’le Aynı karede yer alırken düşünmeli… ABD ise bu rasyonellikten uzak politikaların destekçisi gibi gözüktüğü için yalnız kaldı, daha da kalacak gibi… Düşünün bir defa dünyanın ekonomik, teknolojik askeri olarak en güçlü devletini karşısına alarak dünya toplumları ABD nin bu kararına neden hayır dediler? ABD bu sorun üzerinde ciddi düşünmelidir… Örnegin Türkiye ile arası neden bozuluyor, Türkiye ile dostluklarının, müttefikliklerinin devam etmesini istiyorsa ABD yönetimi, politika belirleyicileri bunun üzerine de düşünmelidir… Ben bazı hatırlatmalar yapayım mı?

İlişkileri zehirleyen, ilk hareket Askerlerimizin başına Müttefikimiz, dost birlikler dediğimiz askerler tarafından çuval geçirildi… Ya bir emir komuta zinciri hatası dedik, dostluğumuz bozulmasın dedik, sustuk yada çok cılız bir tepki verdik… Sonra FETÖ nun Türkiye de ki operasyonuna sponsorluk yaptığı zannı bizde neden oluştu acaba? PYD/YPG’ye verdiği 4000 tır silahın hedefi biziz, biz bunu biliyoruz dost, müttefik dediğimiz ABD liler neden bizi anlamadılar? Sonra Zarrab-Atilla davası gibi olumsuzlukların bu olayları beslemesiyle, Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği büsbütün belirsizleşiyor… Dış İşleri Bakanlığımızın acıkılmasıyla Devam edelim mi?

“”Özellikle Kudüs krizinde Ankara’nın üstlendiği rol ve ABD’ye karşı aldığı sert tavır, iki ülkeyi açıkça karşı karşıya getiren uyuşmazlıklar zincirinin en hassas halkalarından birini oluşturuyor...

Kudüs konusunda BM Genel Kurulu’na İİT Zirve Dönem Başkanı sıfatıyla ülkemiz ve Arap Ligi Dönem Başkanı sıfatıyla Yemen tarafından sunulan karar tasarısının 128 ülkenin desteğiyle kabul edilmesini büyük memnuniyetle karşılıyoruz.

ABD’nin etik dışı baskı ve tehditlerine rağmen uluslararası toplum Kudüs konusunda BM kararlarına ve uluslararası hukuka bağlı kaldığını göstermiş, elde edilen bu sonuç ABD Yönetimi’nin talihsiz kararının gayrı hukukiliğini en sarih şekilde ortaya koymuştur. Böylelikle ABD'nin 18 Aralık'ta Güvenlik Konseyi'nde kullandığı veto da geçerliliğini ve anlamını kaybetmiştir.

BM Güvenlik Konseyi’nde olduğu üzere, uluslararası toplumun ağırlıklı çoğunluğu insanlık vicdanına sığmayan ABD kararını reddetmiştir.

ABD’nin bu süreçten gereken dersleri çıkarmasını ve önümüzdeki dönemde Kudüs konusunda uluslararası hukuk ve BM parametrelerine uygun bir tutum benimsemesini temenni ediyor, uluslararası toplumun tüm sorumluluk sahibi üyelerini BM Genel Kurulu tarafından alınan bu önemli kararın takipçisi olmaya davet ediyoruz.””

Şimdi görülen şu Türkiye gerçekten de ABD ile ilişkilerini bozmak istemiyor, bunu ta baştan beri yapıyor, hatta kendi çıkarlarına %100 ters olan durumlara bile yumuşak tepkileri veriyor… ABD bu tepkileri düzgün okuyamıyor ve ne yazık ki gelinen noktada karşılıklı uzaklaşmalar iki ülke tarihinin oluşturduğu en uzak bir nokta oluyor… Şimdi bir yanda dünya kamuoyu kanaatini belirtti, uyguladığınız politikalar yanlış dedi… Siz yanlışınızda ısrar ederseniz, hem bizi kaybedersiniz, emde AB’ligi gibi dünyanın ekonomik olarak güçlü ülkelerini çünkü onlarda bu konuda sizi desteklemiyorlar… Umarım ABD’li yetkililer bu durumu sakin bir kafayla değerlendirir ve dünya toplumları daha çok gerilmezler… İsrail gibi mitlerden, efsanelerden beslenen politikaları reel hayata aktarmaya çalışan, her olayı bu mitlerle değerlendiren bir ülke ile aynı şeyleri düşünmek ABD yi rasyonellikten uzaklaştırıyor ve son olay da olduğu gibi yanlış kararlar almaya itiyor… Umarım bu iki ülke barış ister….

Biz de Dünyada güce dayalı bir otoriter, savaş sonrası bir barış değil, akla, adalete dayalı bir barış olsun isteriz, selam ve saygılarımla…  

Hüseyin Benek --- 22.12.17 --- vatandasfikri.com

Kaynak: http://www.mfa.gov.tr/no_-394_-bm-genel-kuruluna-kudus-konusunda-sunulan-karar-tasarisinin-kabulu.tr.mfa