|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
VATANDAŞ SÖMÜRME SANATI 0 -4 |
VATANDAŞ SÖMÜRME SANATI
(Evlenen vatandaş nasıl sömürülür)
Ülkemizde en iyi işleyen bir sistem varsa ki oda vatandaş sömürme sanatıdır neden mi? Dinleyin ister hak verin ister vermeyin… Önce düğünden mi başlayalım cenazeden mi? Bence düğünden başlayalım çün ki mutlu anlarımızda sömürülmede diyeceğimiz bu sömürülme şekli her ev kuranın aile olanın başına geliyor… Ay arkadaş toplumunuzun bir ferdi evleniyor biz buna elbirliği ile yardım etmemiz gerekmez mi? Gerekir biz ne yapıyoruz el birliği ile bu yeni ev aile olan vatandaşı sömürüyoruz… Nasıl mı;? İyi kötü herkes yaşadığı için biliyor ama kanıksandığından hamam giren terle diyorlar, lan evlenmekle hamamın ne ilgili var diyen yok..Bizim oralarda eskiden giyo(damat) hamamı olurdu, gerçi şimlerde de varya… Her neyse konumuz evlenen bir vatandaş nasıl sömürülür? İlk önce davetiyeler ve davatiyelikler alınır, kişilerin alım gücüne göre her davetliye gömlek, atlet ve havlu alınır gönderilir… Sonra eşyaları alınır bunlar gerek ihtiyaç denir ama kız tarafı oğlan tarafını, oğlan tarafı kız tarafını sömürülecek pardon yolunacak kaz görür ister bekler, şu neden olmamış, bu eşya neden ikinci sınıf falan tartışmalar başlar…Bunları aştık mı, takı işleri başlar kaç bilezik kaç gram vs..vs Bunu da aştık… Sıra berbere ve kuaföre gelir, damadın işi biraz kolaydır girer tıraş olur ve bir-iki tıraş ücreti de başiş bırakır ama berber ve çırağı bu durumda hep az bulur başişi… Gelin ve arkadaşları biraz da akrabalar topluca kuaföre giderler.. Ücret çok önemli değildir evlenecek olanlardan biri öder… içlerinden bir vicdanlı çıkar arkadaşlar bu çocuklara bu aileye bu kadar yüklenmeyelim der… Diğerleri hep bir ağızdan amam giren terler derler… Hesabı evlenen çift öder…
Sonra düğün salonu ücreti, yerinde göre 3000, yerinde göre 5000, daha pahalı yerler var ama onlar kalbur üstü, bu memleketi sömüren %1-10 en üsteki ayrıcalıklı vatandaşların düğün salonlarıdır ki ben böyle salonlara bu yaşıma kadar 6 defa davet edildim… Anlayın ne kadar az katılmışım, yani 5-6 düğün 30 yılı hesaplasak200-250 düğün için de 5-6 düğün… Onların zaten harcama ve sömürülme derdi yok onlar en büyük sömürücüler olduğu için kırda bir sömürülme de dokunmuyor… Düğün salonunu hallettik mi, evet garsonlar pasta kesilmez, müzisyenler davul çalmaz, mikrofon susar derken orada evlene kişiyi sömürmek için herkes sıraya girer ne oluyoruz demeye katlığında hemen hamam giren terler… Lan başlayacağım hamamınıza diyecek olur ama evlenirken düğün de olay çıkmasın diye susar… Düğün biter otoparkta bir grup bekler, çıkarır 10 lira veri abi bu ne biçim para biz dört kişiyiz der, kabadayı kılıklı otopark görevlisi eh alın dört kişiniz madem ki 50 lira… Allah sabır versin, sonra arabanın önünü kesen çocuklara da harçlıkları sıkıştırılır eve girecekken apartman görevlisinin çocukları da kapıyı tutmuştur… Onlara bir 10-20 ne kaldıysa verilir… Oh ya nihayet gerdeğe girdik derken gelin yüz görümlüğünü önemseyen bir kız çıkmaz mı, al sana bir basamak daha derken damadın cebinde para kalmamıştır.. Gelin gülerek bedava göstermem der… Damat lan seni bedava yiyeceğim der ve gelini tuttuğu gibi yatağa atar… Onlar çıkar kerevetine biz bakalım vatandaş nasıl sömürülür cenazeler de ye…
Öbür yazıda görüşmek dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – Agustos 15 --- www.vatandasfikri.com
VATANDAŞ SÖMÜRME SANATI -1
(Cenazesi Olan Vatandaş Nasıl Sömürülür?)
Daha önceki yazımız da evlenen bir vatandaşın nasıl sömürüldüğünden bahsetmiştik, bu yazımı da cenazesi olan bir vatandaş nasıl sömürülür ona bakacagız, burada acısı olduğu için daha az bir sömürü söz konusudur… Cenazesi olanlara biraz torbil gecilmektedir…
Cenazemiz var, ilk işimiz belediyeden doktor çağırmak ve mezar eyeri işlerini halletmektir… Buralar da fazla bir sorunla karşılanmaz. BU iler halledilince cenaze mordan alınmak için gidilir orada ki görevliler size yardımcı olur ve artık gelenekselleşen ve kanıksanılan bir durum olduğu için sizde çıkarır bir bahşiş verirsiniz… Buradakiler aslında kamu görevlileridir ve sizin verdiğiniz vergilerden maaş almaktadırlar… Burada bahşişi verdik… Koyduk cenaze aracına neden dir bilinmez bu arada yardımcı olan şoför arkadaşa da bir bahşiş verme gereği doğar… Oraya da üç beş bir şey verdik mi? Sonra mezarın başına gideriz, orada yine din görevlileri vardır… Bunlarda kamu görevlisidir, buraya tayin yaptırabilmek için ciddi torpiller yapmıştır… Neden derseniz buranın bahşişi boldur da ondan… Yoksa aynı maaşı alınmış olsa mezarlık imamlığı imamlık içinde en zor ve yönetimlerin sürgün yeri olurdu.. Her neyse imama da bahşişini verdik mi? Eve geldik cenazeye katılanlara bir ikram da bulunmak gerek ve bu ikram anın da bir kuran okutmak gerekir ki… Bunu içinde bir imam bulmamız gerekir… Biraz yemek masrafları, biraz da imam bahşişleri ile bu sömürü işini de kapatırsınız…
Sonra en büyük sömürü, devletin vatandaşı sömürtmesidir ki, bunu “vatandaş sömürme sanatı 2” yazımızda değineceğiz…. Şimdilik selam ve sevgilerimle…
VATANDAŞ SÖMÜRME SANATI - 2
( Kamu Kurumları Nasıl Sömürür)
Devletler neden kurulmuştur derseniz, devletin sorumlu olduğu alanlara bakarak kuruluş gerekçesini anlayabiliriz…
1 – Eğitim için, 2- Sağlık için 3- Güvenlik için 4 – vatandaşların gücünü aşan yatırımlar ve karlılık oranı düşük olduğu için özel sektörün yatırım yapmadığı alanlar da yatırım yapması için…
Şimdi bu alanlar bakalım mı? Eğitim devlet epeydir bu alandan çıkmak için elinden geleni yapıyor, çocuğumuz okula başlıyor, eskiden ünite dergileri vardı, hemen onları satmaya başlarlardı şimdiler de ne yapıyorlar bilmiyorum ama… Dershaneler, etütler özel okullar ve resmi devlet o9kulları derken toplum olarak beklide en çok para harcadığımız alanların başında geliyor. İster ilk eğitim düzeyin de isterseniz akademik düzeyde sonuçlar çok kötü… Biz kendi içimiz de şu okula bu bölüme gireceğim mücadelesini o kadar kaptırdık ki bunu o kadar abarttık ki dünya ile bu alan da kendimizi hiç kıyaslamadık.. Kıyaslamayı unuttuk sonra ne oldu, bir sınav da tüm öğrencilerimiz döküldü, akademik başarı oranımız dünya ile kıyaslandığın da yine içle acısı.. Neden böyle derseniz ben işin ticarileşmesi, siz işin iyi planlanmaması, öbür arkadaş da herkese aynı bilgileri detaylı sunulması diyelim… Siz ne diyorsunuz, ben aşırı ezbercilik diyorum… Bak sorunu somutlaştırırsak biraz başarısızlığımızı anlayabiliyoruz… Ama bizde genel olarak işi çok soyutlaştırırız ki kimse neden başarısızlığ9ımızı anlayamasın… Ayrıca okul kapma yarışına çevirdiğimiz eğitim sistemi nasıl başarılı birey yetiştirecek hiç sormayız… Biz bu yanları eğitimlere bırakalım amatör yazarı aşar bu işler diyelim…
Eğitimde Sömürü, nasıl daha derinleşti derseniz özelleştirmelerle diyebilirim…
Okul kapma yarışına girişen herkes dershanelere gitmek zorunda hissediyor degil mi? Evet… Bir Dershane ücreti nedir? Yine mahalleye ve semte göre değişiyor…. 2000- 3000 Olabiliyor… Bir aile çocuğum okusun diye bu rakama bakmadan ceketimi satar okuturum diyerek her sene 2-3 bin lirayı dershanelere veriyor… Kimi 3 sene kimi 4 sene dershaneye gidiyor… Ne kadar çok para ayrıldığını düşüne biliyormusunuz? İşte eğitimi iyi planlamayan devlet kurumları bizi özel eğitimcilere sömürtüyor… Ha yanlış anlaşılmasın bu dershaneciler hükümetçiler ayrımıyla ilgisi sadece vatandaş boyutuyla ilgilenen biriyim… Özel okul ise 8-9 milyardan başlıyor 15-20 milyara kadar gidiyor, İlk, Ortaokul, lise ve üniversite farklı fiyatlardan olduğu için rakam telaffuz etmek zor oluyor…. Okullara göre de rakam degişiyor… Ama ciddi bir toplumsal kaynak bu eğitim işine ayrılıyor ve sonuç alınamıyor… siyasilere bürokratlara durum rapor edilir ve biz vatandaşları bu sömürü sistemin kurtarın diye feryat ederiz…
Bir sonraki yazımız vatandaşın sağlıkta nasıl sömürüldüğü ile ilgilidir, okunması önerilir…
Selam ve sevgilerimle….
VATANDAŞ SÖMÜRME SANATI - 3
(Sağlık da Vatandaş Nasıl Sömürülür?)
Devletlerin vatandaşlara sunması gereken hizmetler vardır, bu hizmetler nedir derseniz, devletin kuruluş felsefesine göre değişir, sosyal devlet aşağı yukarı bütün temel ihtiyaçları karşılayan devlettir… Son zamanlarda 150-200 yıldır devletler sosyal devlet anlayışı ile örgütlenirler… Temel ihtiyaçlar olan alanları özel rekabete pek açmazlar, açsalar bile bu alanlarda devlet kurumlarıyla hizmet vermeye devam eder…
1 – Eğitim için, 2- Sağlık için 3- Güvenlik için 4 – Barınma, yani toplu konut yapımı 5 – vatandaşların gücünü aşan yatırımlar ve karlılık oranı düşük olduğu için özel sektörün yatırım yapmadığı alanlar da yatırım yapması için…
Biz son olarak saglık ve bazı kamu hizmetlerine kısaca bakarak vatandaşın nasıl sömürüldüğünü gözler önüne sermeye çalışalım mı?
Şimdi bu alanlardan sağlığa bakalım mı? Salıktan devlet yavaş yavaş çekilmeye başladı, bu alan da özel sektörün önünü açtı, bu sorumluluk alanını da ticarileştirdi, bu sorumluluğundan kaçmak için elinden geleni yapıyor, çocuğumuz doğuyor sömürü başlıyor, eskiden ebeler vardı onlar hatıra yapardı bu işleri köyler de… Bizde onlara bu benim ebem der saygı duyardık, toplumda saygı ve sevgi böyle gelişirdi, şimdiler de ver parayı seveyim seni ye geldik… Pardon verin parayı çocuğunuzu dogurtalıma geldik….
Özel ve kamu hastanelerin de fiyatlar farklıdır ama sanırım 1000 lirayla 3000 lira arasında degişen bir rakamdır doğum masrafları… Birde sezeryanla olursa ki şimdilerde doğumların neredeyse yarısına yakını sezeryanla olmakta… Masraf o zaman iki karına çıkmaktadır…
Saglık konusunda ki en önemli yanılgılarımızdan biri de özel hastanelere atılım paylarının düşük olduğu veya bedava gibi düşünülmesidr ki… Hiç de öyle degildir. Bizim sosyal güvenlik kurumumuzdan hastane masrafları için ciddi masraflar özel hastanelere aktarılmaktadır… Buda bizim olan soysal güvenlik kurumunun zayıflaması ve zarar etmesi demektir… Biz den para çıkmadığını düşündüğümüzden hem teşhis hem de tedavi aşamalarında özel hastanelerin abartılı hizmetleri bizi memnun etmektedir… Aslın da maaşların düşük olmasının nereyse %10-15 bu sağlık için sosyal güvenlik kurumunun özel hastanelere ödediği ücretler olabilir… Mesela biz emeklilerin maaş aldığı sosyal yardım kurumlarının maaş ödemede sıkıntı yaşadıkları, sürekli devlet bütçesinden para aktarıldığını da görememekteyiz, bu nedenle zorunlu haller dışın da hastanelere gitmeyelim, kamu hastanelerini tercih edelim derim…
Öbür yazı da hukuk sistemi bile sömürü aracı haline gelmesini inceleyeceğiz…. Selam ve sevgilerimle…
VATANDAŞ SÖMÜRME SANATI – 4
(Hukuk sistemin de Cereyan Eden sömürü)
Özel sektör, kamu sektörü el birliği etmişler vatandaşı sömürme yarışına girişmişler, bunu da artık normal ticari hal diye bize yutturmuşlar… Gerçekten de yararlandığımız hizmetlerin bir maliyeti var, ama öte yandan bir kamunun bedava sunması gerektiği bir hizmet var bunlar nedir derseniz güvenlik, adalet, sağlık, eğitim, büyük ölçüde barınma, hatta günümüzde iletişimi de kamu hizmetlerine sokmak gereği tartışılıyorken, biz aşırı liberal ekonomik politikalarla her alanı ticarete acmış her alanda ahlaksız bir ticari piyasa oluşturmuşuz ve vatandaşı sömürüyoruz… Bunu adalet arayan vatandaşa bile uygularsak, yani yaralı birine tedavi etmek yerine yeni yara açmak degilmidir.
Herhangi bir olay oluyor ya davalısınız, yada davacısınız ama yasalar o kadar karmaşık ki, yasal sürec o kadar yavaş ilerliyor ki, siz haklı bile olsanız keş ke buraya gelmeseydim diyorsunuz… Bu yetmiyor, bu yasaların karmaşıklığı, yazımlarında ki anlaşılmazlıkları yasaları anlamamanıza neden oluyor gidiyor avukat tutuyorsunuz ücreti avukatın ününe göre degişiyor… Bazen 3000 – 5000 bezen de 5000- 10000 veriyorsunuz, birde dava yıllarca uzadıysa artık sizin haklılığınız da suçluluğunuz da önemini kaybediyor, üstelik de gel, git ve avukat masrafları da çabası ve adalete ulaşmanın ne kadar yolunun yokuş olduğunu görüyoruz…
En size bir yaşadığım olay anlatıyım bir mahallede otururken orada bir baza, yatak ve elektirik süpürgesi aldık, alırken kendisine taksitleri aksatacagımzı ama borcumu toplam tyaksit sayı içinde bitirecegimi anlattım ve evet dedi, sonra 3 ay gecikince, 1075 lira olan toplam borcumun hepsini tahsilata koymuşlar, üzerine dosya masrafı faiz ve avukatlık masrafı da ekleyerek 1675 liraya çıkarmışlar ve hepsini birden tahsil etme haklarının olduğunu ama size bri kıyak çekelim 3-4 taksit de ödeyin dediler… Ben ise magazaya gittim arkadaş ben size söyledim taksitlerimi geciktiririm ama 11 ay sürecek taksidi 11 ay için de öderim diye anlatmadım mı dedim, kendileri de hatırlamadılar biz o senedi avukata verdik artık onlarla sorunu çözeceksiniz dediler… Gittim onlara da eşyayı alırken söylediklerimi anlattım, sonra onlara dedim ki arkadaşlar ben 3 taksit geciktirmişim siz 11 taksit alıyorsunuz ve üstelikte %35-40 zamlı olarak dedim… Ban anlattıkları senetleri tek imzalamış olman her taksit için ayrı senet imzalamış olman gerkiyor du dediler ve bende 1800 liraya yakın parayı 4 taksit de tahsil ettiler… Bu paranın çoğu avuta gidiyordu, avukatların son zamanlar da zenginleşme nedenlerini anladım… Her neyse adalet bile ticarileşmiş ve vatandaşın sömürü aracı haline gelmişse o ülke yaşanması zor ülkeler listesin de üst sıralardadır… Avukatlar yanlış anlamasız savunma olsun ma savunmaya ihtiyaç bırakmayacak kadar yasalar yalın ve anlaşılır olsun, yoksa adalet yararlanmak için birileri komisyonculuk yapmasın, biz vatandaşlar yasları anlayabilelim, anlamadığımız durumlarda stajyer hakimler bize gireceğimiz konular da hukuk danışmanlığı yapsınlar ki bu alanda bari sömürülmeyelim…
Ülkemizi hangi alandan değerlendirirsek değerlendirirsek emin olun haksız kazançların olduğunu bunların da vatandaşların sömürüsüne neden olduğunu söyleyebilir, biz vatandaşların bunlara tepkisiz kaldıkça da daha abartılarak sömürünün devam ettiğini görüyoruz…
Her yanlışa ve sömürüye tepki göstermek dileğiyle selam ve sevgilerim…
Hüseyin Benek --- Agustos 15 --- www.vatandasfikri.com
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|