15 TEMMUZ, NEDEN OLDU?
Toplumumuz bir sorunla karşılaştı, bu sorun neydi, bir grup asker, yada emir komuta zinciri içinde degilde, ordu dışından bir cemaattin liderinden emir alan askerler, darbe girişiminde bulundular…
Bu 15 Temmuz neden yaşandı? Bu sorunun cevabını bulmadıkça, yeni belalar başımızdan eksik olmaz, bu şu demektir, demokratik hukuk devleti, devlet gibi idare edilirse bu tür olaylarla karşılaşma ihtimalimiz azalır… Devlet, devlet gibi idare edilmezde şirket gibi edilirse, o zaman devlet ruhunu kaybeder, devlet ruhu kaybolursa, devletin içinde, paralel devlet gibi, 15 Temmuz’u yapan örgüt gibi bazı örgütlenmeler olabilir… Bu örgütlenmeye kim izin verdi?
Bu vereceğim sayılar, kaba taslak, örnegin 10.000 yargı mensubunun yarısı ne tesadüftür ki 5000 hakim bu cemaate mensup olabiliyor… Bu cemaat mensuplarını kim işe aldı? Yargı eliyle normal işinde gücünde olan devlet görevlilerine operasyonlar yapılırken kim alkışladı? Dahası bu cemaat dindarız diyerek hem hükümetin, hem toplumun bir kesiminin güvenini kazandı… Sınav sorularını çaldığı söylentileri, bunlar adli soruşturma söz konusu olduğuna göre ciddi iddialar olsa gerek… Sonra ele geçirdikleri soruları kendi mensubu gençlere ulaştırıldı ve bu sorular kamplarda gençlere ezberletilerek sınavlarda başarılı olunmaları sağlanarak, devletin kurumlarında aşırı örgütlenmesi sağlanarak… Cemaatin olduğundan fazla devlet gücüyle desteklenerek güçlü olması, medya aracılığıyla da algı yaratılarak da olduğundan daha güçlü görünmesi sağlandı… Düşünsenize 4-5 gazete, 3-4 tv, 10-15 radyo sizin sürekli propagandanızı yapıyor, toplum da kamuya işe girmek için cemaatin okullarında, dershanelerinde egitim gömüş olma geregi algısı yaratıldı vatandaşlar bu okul ve dershanelere çocuklarını başka egitim kurumlarına göre daha yüksek fiyattan gönderdiler… Kısacası her durum cemaatin güçlenmesi için hazırlandı… Bu kadar güçlenen cemaat, hükümetten daha çok şey ister oldu ve sonuç olarak, hükümet bunların isteklerini karşılayamaz oldu, bu istekler gerçekleşmiş olsaydı, zaten darbe düşünülmesine bile gerek kalmazdı, her kurum ele geçirilmiş olurdu.. Bu cemaate paralel devlet dendi, neden??
Birçok kurum bu yapının yönetimine geçtiği için örnek hep emniyet amirlerinde verilir, 81 il emniyet amirinden, 74 bu cemaate mensup olduğu için darbe girişiminde sonra görevden alınmıştır… Demek ki, cemaat yargıda %50, emniyette %60-65 örgütlenmiş diyebiliriz… Bu kadar tek bir grup örgütlenirse devlette, devleti vatandaşlara degil kendi cemaat üyelerine hizmet ettirirler, işte tam da bu nedenle devlette böyle yapılara izin verilmemelidir… Buradan şu çıkarılmasın..
Cemaat mensubu vatandaşlar gerekli mesleki egitimi görmüş, diplomayı, ehliyeti almış, gerekli sınav ve mülakatları geçmişse vatandaş olarak o kuruma girmesi engellenemez… Ama bu sınav ve mülakatlar sınav ve mülakat ölçülerine göre yapılmış, kendi grubunun üyelerine özel ayrıcalık gösterilerek adam seçilirse, bu zaten sınav degil kayırmacılık, ayrımcılık olur ki, gerçek liyakatlilerin degil torpillilerin işe girmesi saglanır ki! Bu durumda devlet sistemi içinde hiyerarşik düzen bozulur, liyakatlileri liyakatsizler bastırır… Kamu kurumlarında işler bozulur.. Toplamda devlette işleyiş bozulur ve toplumda genel olarak vatandaşa hizmet etmesi beklenen devlet sistemi, artık daha çok bir grup veya kişilere hizmet eder hale gelir… O zaman Akıl ve Allah korusun, düzenimiz, düzen olmaktan çıkar, hükümete, sistemimiz demokrasiye güven azalır, sadece sisteme mi, yok kurumlara ve kişilere, vatandaşlar arasında birbirine de güven azalır ki.. Bu ciddi toplumsal sorundur, bu nedenle vatandaşların devletine, devletinin kurumlarına, kendi aralarında birbirlerine güvenlerini sağlayacak düzenlemeler, davranışlar içinde olmalıyız.. Bu ise daha şeffaf, daha adil, daha ahlaklı davranışlarla mümkündür, ayrıca başa dönersek, liyakate dayalı bir devlet çalışanları olursa bu darbe girişimine benzer darbe girişimlerinin de önüne geçilebilir… İsteğimiz, dileğimiz toplumumuz böyle sorunlar yaşamasın, kamu görevlileri dışarıdan bir hoca efendiye değil, amirlerine bağlı olsun, amirlerinden emir alsın…
Demokrasimiz demokrasi gibi, parti, sendika, dernek gibi örgütlerimiz demokratik örgütler gibi tüm üyelerin katılımlarıyla demokrasi ruhuna uygun ön seçimlerle işler hale gelsin… Kurumlarımız şirketlerimiz liyakatlilerce hukuk kurlarına, yönetmeliklere göre işletilsin ki… Böylece darbeler önlensin, daha çok üreten toplum olarak daha çok refah içinde mutlu bir biçimde yaşayalım, umuduyla, dilegiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandaş – 13.7.2021
|