SEÇİLENLERDEN, SEÇİLELEYENLERDEN NE, İSTİYORUZ??
Bir seçim daha yaptık, kimimize göre doğru seçim, kimimize gör yanlış bir seçimdi… Çoğunluğun seçimi olan, partinin oluşturduğu bir yönetim ülkeyi yönetecek, hayırlı olsun, başarılar dileriz… Çoğunluğu oluşturamayan parti, yani toplumun daha azının oyunu alabilen partiler ise muhalefet görevini yapacak…
Biz genel olarak seçilenle, yani iktidara gelenle ilgileniriz, balkon konuşmasını o yapar, kameralar hep onu gösterir, bir zafer edasıyla kameraların karşısına geçer, seçim kazanmıştır, iktidara gelmiştir, devleti yönetme yetkisini vatandaşta almıştır haklıdır da… İktidar önemlidir de muhalefet önemsizmidir, en az iktidar kadar, muhalefet de önemlidir… Muhalefetin önemi nereden gelir demokrasilerde seçim olabilmesi için birkaç seçeneğin olması gerekir… Yani muhalefet yoksa, seçenek de, seçim de yoktur, seçim yoksa zaten demokrasi yoktur… Demokrasi aslında hava gibidir varlığında çok önemsiz gibidir, yokluğunda nasıl havasız kalınırsa, yaşam yok olursa, demokrasisiz kaldığımızda da sosyal hayat yok olmasa da çok büyük eksiklikle karşı karşıya kalır… Muhalefet sadece seçim yaratmaz, Seçilen hükümeti de denetler, onun yanlışlarını, ülkeyi, vatandaşı zarara uğratması halinde bunu araştırır biz vatandaşlara bildirir… Bazı durumlarda Yüksek Yargıya başvurur… Sistemin iyi işlemesi için önerilerde, desteklerde bulunur… Muhalefetten istediğimizde budur… Devleti yönetmek üzere seçilen iktidara gelen parti yönetiminden ne bekleriz, bekliyoruz?
Bence iktidardan en önemli beklentimiz adaletli olmasıdır, bu ne demektir? Örnegin bir ihale mi yapılacak şeffaf olacak, yeterliliği olan herkesin, gerekli indirimi ve yükseltmeyi yaptığın da kazanma ihtimali olacak… Öyle mi oluyor?
Sonra kamu görevlileri alınacak, bu bütün vatandaşlara anayasa gereği acık, gereken liyakatı, yeterliliği taşıyan herkes kamu görevi alabilir… Öylemi Oluyor?
Ekonomik paylaşım sorunları yaşanıyor, bu ne demek, dünya genelinde eşitsizliklerin en yoğun yaşandığı, gelir dağılımının en bozuk olduğu üç-dört ülkeden biriyiz… Yani toplumsal üretimden zenginler çok, çok hem de çok alıyor, fakirler az, az hemde çok az alıyor, ekonomik paylaşımda eşitliklerin en çok olduğu, adil bir ekonomik paylaşımın yaşandığı üç-dört ülke vatandaşından biri olmak istiyoruz.. Yani ekonomik paylaşımda adalet talebimiz var… Adil olunabilecek mi?
Muhalefetin medyada düşüncesini ifade edecek ortamın hazırlanmasını istiyoruz, muhalefetin sesinin bile ulaşmasını istiyoruz… 15 gazeteden 11’i, 30 kanaldan 25’i iktidarı destekliyorsa, demek ki biz vatandaşların haber alma hakkı kısıtlanıyor demektir… Kamu kurumu olan AA, TRT kamu kurumu haber kanalları olmaktan çıkıp iktidar yetkililerinin törenlerini yayınlama kanalı haline geldiyse, getirildiyse… Burada haber alma hakkı üzerinde iktidar gölgesi var, devamında haber alma hakkı, özgürlüğü sorunu var, bu da demokrasi sorununa neden oluyor, olacak demektir…
Artık yeni bir başkanlık sistemine geçtik, başkanı denetleyecek bir yönetim sistemi gerçekleştirilmesi gerekmektedir… Bu bağımsız yargıyla, Bağımsız yasamayla, güçlü medya ve haber kanallarıyla, Özerk akademik camiayla, sivil toplum örgütlerinin denetimi ve tepkisiyle… Mümkündür, güçler ayrılığı yerine güç birleşirse, he o gücü kullananın işi daha da zorlaşır, hemde denetim zayıflayacağı için hata, yanlış karar, aldatılma riski artaçaktır… Nitekim öyle de oldu, yönetimi son 10 yılda aşağı yukarı aldatmayan kalmadı… Böyle devam edilsin mi, ülkeyi, devleti yönetmek için seçtiğimiz kişilerin denetlenmesini mi istiyoruz?
Çevre sorunlarının dünya genelinde iklim değişikliklerine neden olduğunu hepimiz yaşayarak görüyoruz, bu yazıyı yazmaya çalışırken, kardeş devlet başkenti Bakü, son 120 yılın en sıcak gününü dün yaşadı haberi veriyordu kanallar… Onun içindir ki akarsuların kirletilmemesi, çevreye rast gele kimyasal atıkların atılmaması, rast gele yerlere, tarım arazisine, ormanlık alanlara, şehirlerdeki yeşil alanların inşaata açılmaması gerekiyor bunu da denetleyecek yapacak hükümet edenlerdir… Ayrıca devleti kiralama savurganı yapan, yatırım savurganı yapan bir iktidar istemiyoruz, artık yol, köprü, çılgın proje değil iş istihdam yaratacak fabrika, üretim yapacak alanlara teşvik istiyoruz… Son on yılda ibadethaneye harcanan para kadar, önümüzdeki beş yılda fabrika yapılması içinde kaynak ayrılmasını ve yatırım yapılmasını rica ediyoruz… Yapılıyor mu?
İşte seçilenlerden de seçilemeyenlerden de biz vatandaşların beklentilerimiz bunlar, bu beklentilerimiz toplumsal işleyişin hayrına olduğuna inandığımız beklentiler, istekler, taleplerdir… Dikkate alınması dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 4.7.18 --- vatandasfikri.com
|