|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
AR-GE |
AR-GE
Araştırma geliştirme demek, bilinen bilgilerin, mevcut yapının bir adım daha ileri götürülmesi için çalışmak demektir, biz adımlarımızı nasıl atıyoruz?
Önce bu işi ne kadar önemsediğimizin göstergesi olarak bu işe ne kadar bütce ayırıyoruz, buna bakalım. Ülkemiz bütcesinin %0.86’ı bu işe ayırıyoruz, 0.86, %1 bile degildir. O zaman bilimsel gelişmenin iki temel dayanağı vardır, birisi egitim, digeri ise bu egitilerek ögrendiklerimizle mevcut bilgilerin üzerine araştırma ve geliştirmeyle yeni bilgiler, yeni icatlar eklemektir. Bu dünyanın gelişmiş ülkeleri tarafından önemsenen bir durumdur. Bu önemsemeye dayalı bilimsel gelişmelere imza atan ülkelere baktığımızda, Ar-Ge için %2-3 bütce ayıran gelişmiş ülkelerdir. Sanırım gelişmeyle AR-Ge nin bir bağlantısı olduğu inkar edilemez.
Önce kendi ülkemizi degerlendirelim ve 5-6 yıl önce ne kadar para ayırıyorduk şimdi ne kadar? Elimde yararlandığım kaynak, 2007 ile 2011 arasını degerlendirmiştir. 2007 yılında %0.72 iken, 2011 yılına geldiğimizde bu rakam %0.86 olmuştur. Göreceli olarak baktığımızda sayılar bize gelişmenin boyutunu gösteriyor. Baz alınan ilk yıl 2007 de ayrılan bütce 6.091,2 milyonken 2011 yılına geldiğimizde 11.154.1 milyon Tl dir. Bu sayılardan bütcesel gelişmenin iyi olduğu görülmektedir. Bu alandaki personel sayısına baktığımızda, yine 2007 yılını baz alarak degerlendirelim, 63.777 iken, 2011 yılına gelindiğinde bu sayı 92.801 e çıkmıştır. Hem ayrılan para hemde personel bu işe önem verildiğinin göstergesidir. Bunlar artı degerlendirmelerdir, eksilerimiz nedir dersek…
Sağlıklı degerlendirmeler yapabilmek için artı yanlarımızın yanı sıra, eksi yanlarımızı da görmeli ve degerlendirmiz geregini düşünmeliyiz. Bu degerlendirmeleri yaparken bizden daha kötü durumdakileri baz alarak kendi durmumuzun ne kadar iyi olduğunu kendimize kanıtlamaya çalışırsak bu alanda bizden daha iyilere ulaşma sansını kaybederiz. Bu nedenle bizden daha iyilerle kendimizi kıyaslamalıyız. Kötü örnek örnek degildir.
Bu ayırdığımız bütcenin sadece %51 birini personel giderlerine harcarsak, cari giderler olarak da %33 ünü ayırırsak, sabit tesisler içinde %3.9 unu ayırdığımızda geriye makine ve tesisat için%11.7 ayırılır ki, emin olun kendi içinde Ar-Ge ye ayırlan bütcenin yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bunun yanısıra Dünya ölcegine baktığımızda biz, birinci verilere göre,(The Global İnovation index 2012) ülkemiz degerlendirilen 141 ülke arasında 74 sırdadır. Diger bir degerlendirme kuruluşuna göre (The global Competitiveness) 142 ülke arasında 69’uncudur. İnnovation Union Scoreboard 2011 de ise ülkemiz, neredeyse son sıralarda yer almıştır.
Kendimizi kendimizle degerlendirdiğimizde görüldüğü gibi hızlı bir gelişme içindeyiz, ama dünya ile degerlendirdiğimizde ise ortalamalarda yer almaktayız. Buradan şunu çıkarabiliriz, bu alanda yapılacak çok şeyler bulunmaktadır. Öncelikle yetişmiş tam zamanlı çalışacak uzman personel, üçretlendirmeyi katkı ve çıktı performansına göre yapılandırarak, sonra ekip ekipman, sonra tesisler olmak üzere harçamalarıda gerektiği kadar gereken yere ayırmak şartıyla yeniden bir Ar-Ge içi düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Bütceden ayrılan pay ise ilk etapda %1’e sonra ise bizden sıralamada daha yukarı da olan ülkeler ölçü alınarak ortalamnın üzerinde bir bütce ayrılması bu alandaki eksiklikleri giderecegi varsayılabilir.
Her şeyi yaptınız, bütce ayırdınız, personel yetiştirdiniz, binalar yaptınız, bu alanda kurumsal ve çalışanlar arasında bir kültür oluşturamamışsanız yinede başarımızın düşük olacağı kanatini belirterek, Para, insan kaynakları, makine, tesisat, tesis, kültür bileşeninde her şeyi yerli yerine koyamazsak burada gelişmelerin dünya ölçeginin altında olma ihtimali vardır. Personelin hiyerarjik ilerlemesi, elimizdeki bilgilerle, personelle, donanımla hangi alanlarda araştırma yapılacağı gibi can alıcı sorulara cevap buldukca bu alanda gelişebiliriz.
Bu alanın gelişmenin motoru olduğu artık hepimizin malumudur, o zaman gereken önem verilemeli gelişme motorunun gazına basılmalıdır. Selam ve sevgilerimle…
Kaynak: Müfit Akyos - Makalesi – CBT/1352
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|