MİKRO (KİŞİSEL) TASARRUF
Makro, Genel, Mikro Yerel olarak düşünelim, dünya genelinde, ülke bazın da tasarruf oranımız makro, bizim kişisel, yerel, yöresel,, bölgesel tasarruf oranımız mikro tasarruf alanına girer… Biz gecen ki yazımızda Ülkemizin ve kamu kurumlarının tasarruf oranlarından ve neden yapılması gereğinden bahsettik… Bu yazıda kişisel, ailesel tasarruflara değineceğim…
Aile fertlerinin için de bazıları tasarruflu bazıları savurgan davranır, bunun nedeni nedir derseniz, karakterdir, huydur da diyebileceğimiz gibi, tutumluluğun gerekliliğinin bilincine varamamak da, diyebiliriz… Şunu duyar gibiyim, zaten battık ne tasarrufu, diyorsanız, işte tam da tasarruf yapma zamanıdır derim…
Nereden başlayalım derseniz, ne ithal ediliyorsa oradan başlayın derim, sizde muhtemelen şunu diyeceksiniz, ne ithal edilmiyoruz ki? Ne ithal edilmiyor pirinç mi, buğday mı, silah mı, petrol/doğalgaz mı, buğday, mercimek mi? Bilgisayar, araba mı? Biz tüketimimizin bazı alanlarda %100’ünü, bazı alanlarda %50’sini genel olarak da ihtiyaçlarımızın %30’unu ithal eden bir toplumuz… Benim anlamadığım buna rağmen neden bu kadar müsrifiz… Örneğin, Alman toplumu üretici bir toplum olduğu için, dış ticaret de fazla verirken, biz tüketici olduğumuzdan acık veriyoruz, yani zarar ediyoruz bu zarara rağmen nedir bu savurganlık, hem devletimizin kurumların da, hem de bizim hanelerimiz de çok acık bir şekil de bunu görebiliyoruz… Almanların üretimi bizden çok, çok fazlayken tasarruf oranları neden bizden yüksek, hiç mi, hiç düşünmüyoruz, görmüyoruz…. Bizim oran %12-13’ken, Almanların tasarruf oranı ise bizim iki katımız %24-25 olduğunu araştırırsak göreceğiz, düşüneceğiz ve önlem alacağız… Nasıl önlem alabiliriz?
Doğalgaz mı yakıyoruz, banyomuzu 4-5 dakikayla sınırlandıracağız, su mu ısıtıyoruz ne kadar ihtiyaç varsa, 3 bardak mı, üç bardak su kaynatacağız, evimizi ısıtıyoruz, gecen senekinin 2-3 derece aşağısı bir derece de evimizi ısıtacağız, evimizin izolasyonuna dikkat edeceğiz… Arabamı kullanıyoruz , gerekli gereksiz marşa basmaktan çekineceğiz, komşularımızla aynı yöne gidiyorsak üç araba gitmek yerine bir arabayla, bir gün onun, bir gün benim, bir gün senin arabayla giderek tasarruf yapacağız ki.. Dışardan ithal ettiğimiz bu yakıtlarla dış ticarette zarar etmeyelim… Kısacası ne pahasına olursa olsun büyümek için tüketerek, üstelikte borçlar ve faizle tüketerek ekonomik olarak büyüdük diye caka yapmayacağız… Büyümeden enflasyonu düş, nüfus artışını düş, borç alarak büyüdükse borçları düş … Ne büyümesi belki de küçüldük bile, nereden çıkarıyorsun bunu diyorsanız? İşte nedenim…
Yumurtadan çıkarıyorum, yumurta tavuktan mı, tavuk yumurtadan mı çıkar, zor sorusu yerine yumurtayla maaşımız kıyasladım, bakın ne kadar küçülmüş olduğumu gördüm… 3 ay önce yumurta 10 lira, maaşım 2000 lira, bugün yumurta 16-17 lira maaşım yine 2000 lira, ne kadar küçülmüşüm bakalım mı? Maaşımı yumurta fiyatına bölerek bunu görebiliriz… 2000/10= 200 koli yumurta alabiliyordum… Şimdi kaç yumurta alabiliyorum derseniz, yine bu basit hesabı yaparak öğrenebiliriz… 2000/16 =125 koli yumurta eder… Ben kişi olarak %62.5 oranında yumurta karşısın da küçülmüşüm… Aynı şeyi yemeklik yağda da yapsak, cay da, peynirde de yapsak aşağı yukarı benzer sonuçlar alırız. Domates de yapmıyorum, orada küçülmem iki, üç eksi katı, seviyensin de… Ne yapacağız da bu durumdan kurtulacağız derseniz? Önce üretim, sonra tasarruf derim, sonra ihtiyaç kadar tüketim derim… Yani ya yoganı büyüteceğiz, yada yorganımıza göre ayağımızı uzatacağız…
Örnegin rast gele yumurta kırma dönemini kapacağız, iki kırıyorsak, bir kıracağız ki küçülme %60 degil %30 olsun… Yağda ne kadar zam geldi onu hesaplamadık ama, 27 lira olan 5 litre yağ 37 lira oldu, bundan da etkilenmemek için, etkilenmemek mümkün değil, az etkilenmek için, yağ tüketimimizi yarı yarıya azaltırsak, yani tasarruf edersek yarı yarıya daha az bu fiyat artışlarından etkilenmemiş olacağız… Örneğin, 30 milyon vatandaş böyle tasarruflu davrandı, aylık200 lira tasarruf etti… Ne kadar edilmiş olur bir hesaplar mısınız? Hesaplı hareket etmek dileğiyle, üreterek tüketmek dileğiyle, daha az tüketmek dileğiyle… Savurgan davranan kamu yöneticilerine ve iktidardaki siyasilere, hazineyi car, cur edenlere tepki göstermek dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- 26.9.19 – vatandasfikri.com
|