|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
SIĞINMACI SORUNU -1 |
SIĞINMACI SORUNU -1
Ülke sınırları neden çizilmiştir, kah etnik kökene kah dinsel inanışa, kah coğrafi duruma göre çizilmiştir, ama bunların da ötesinde siyasi sınırları gösterir. Bu sınırlar için de devletimiz etkilidir, vatandaşlarımızın hakları esastır. Kültürel bağlarla bağlı olan herkesi ülkemize davet edersek, yada izin verir de ülkeye kabul edersek, Cin de doğu Türkistan, Pakistan dan, Afganistan da ki Özbek bölgesi buraya hucum eder… Görüldüğü gibi soydaşlarımız ve dindaşlarımız çok uzak mesafelerde kalmış, bazen sorun da yaşamaktadırlar, bu sorunların çözümü yaşadıkları ülkeler de aranmalıdır. Bulgaristan da ki gibi hem dindaş hem soydaşlar baskı gördüğün de ülkemize davet edilmişlerdir. O Tarih de 300 bin civarin da kişiyi ülkemize kabul etmişiz ve bunlar ülkemizin vatandaşı kabul edilmiştir. Gönül ister ki bunu sık sık yapalım ama yapılamayacagını sorunların büyüklüğü karşısın da anlıyoruz… Bunun için sınırlarımızın bu kadar rahat gecilir olamaması gerektiğini düşünerek yazımıza devam edelim…
Bu esneklikten dolayı, Çin vatandaşı olan Türkler, Türki Cumhuriyet vatandaşları, Pakistan'lılar, Bangiladeş'liler, Hintli'ler ülkemizi kaçak işçi cennetine cevirmişlerdir. Görünen o ki en az üç milyon kaçak işçi çalışmaktadır ülkemiz de… AB ile yapılan anlaşmalarda ise orada yakalanan bütün göçmenler Türkiye den geldik dediklerin de, ne pratik çözümdür ki Türkiye kabul edecegi sözü verilmiştir, Pratik çözümdür ama bizim için degil Avrupalı devletler içindir. Acaba Avrupalılar salakmıdır da ülkelerin de sıgınmacı istememektedir… Daha önce aynı hata gümrük birligi için de yapılmış, yanlışlığı konusunda uyaranlara dinazor denmişti, dinazorlar haklı mı çıktı yoksa… Ne ticari ayrıcalıklar, ne vize kolaylıkları sağlanmadan gümrük birligi anlaşması imzalanmıştı… Şimdi aradan 20 yıl geciyor vazgeçilebilecegi dillendiriliyor… Arada sosyal ve siyasal, ekonomik birlik sağlanmadan gümrük birligi sağlamanın nasıl olduğunu hala anlamış degilim ve tabiki bizim alehimize çalıştı… Devlet kültürümüzün olmasına rağmen bir çok anlaşmada, cıkarılan yasalar da uygulamalarda ki sıkıntılardan dolayı kaç yasayı 1-2 yıl için de degiştirmek zorun da kaldık… Oysa ki yasalar ihtiyaç duyuldukca çıkarılır ve kolay eskimezler, hayatta degişiklik oldukca reformlarla degişir… Oysa ki uluslararası anlaşmalar da ulusal çıkar dikkate alınır. Neyse konumuz bu degildir, sığınmacılardır…
Bunun üzerine 2 milyona yakın Suriyeli sığınmacılar ülkelerinden iç savaş nedeniyle ülkemizi sığınmış şimdiler de bunlara çalışma izni verilmesi düşünülmektedir. Bu nasıl bir politikasızlıktır. Daha bir milyona yakın daha Suriyeli sığınmacılar gelmesi beklenmektedir… O zaman şu soru akla gelmektedir Ülkemizde sığınmacı olarak ve çalışma amacıyla gelen ayrıca kacak gelenlerle birlikte yabancı sayısı kaç milyona ulaşmıştır? Şayet bu rakam 5 milyona ulaşmışsa ki öyle görülüyor… Ciddi bir sığınmacı istilasıyla karşı karşıyayız demektir. Acilen Hükümetimizin önlemler alması gerekmektedir. Kacak çalışan işçileriyle, turist olarak gelerek çalışanlarıyla ülkemizin ekonomik kayıpları, Suriyelilere çalışma izni verilmesi çalışmaları, bu kacak çalışanların vatandaşlarımızdan daha ucuz çalışarak işiçi üçretlerinin düşmesine neden olmaları, işsizlige katkıları düşünülmesi geerektiğini yöneticilerimize hatırlatır, önlemler alınması gereginin altını çizerim…
Bu olumsuzlukların yanı sıra sıgınmacıların sosyal sorunlara da neden olduğu unutulmamalı, istismar edildikleri unutulmamalı, bu politikasızlığın verdiği sıkıntıların hem ülkemiz vatandaşlarını hem de sıgınmacı misafirlerimizi rahatsız ettiği görülmektedir. Önlem zaruridir…. Bütün bunlar üzerine ne yapılabilir dersek….
1- Türkiye'nin Suriye sınırları için güvenli bölge çalışmalarına hız verilmeli… 2- Bu yapılamaması durumun da kendi sınırlarımız için de onlar için sınıra sıfır güvenlikli bölge yaparak gelen sıgınmacıların buralara yerleştirilmesi ancak sağlık hizmeti veya başkaca önemli durumlar nedeniyle bu bölgenin dışına çıkılmasına izin verilmesi düşünülmesi gereken önlemlerdendir.. 3- Bu bölgelerin ve kampların birleşmiş millet yönetimine, bu yapılamazsa İslam birligi sekreterligine, bu yapılamazsa, İslam ülkelerinden anlaşabilecegimiz ülkelerle işbirligine gidilerek bu sıgınmacı misafirlerin sınırın sıfır noktasında kurulacak yerlerde masraflarının da bu anlaşılan ülkeler ve BM lerce karşılandığı alanlar da misafir edilmeleri… Suriye tarafına giriş, çıkışın kolay, ama Türkiye sınırlarına girişin ise ciddi sınırlandırmalarla gelen misafirler için güvenlikli ülkemiz vatandaşlarının da korunduğu bir çözüm olacagı kanaatiyle, nispeten sıgınmacı sorunu makul seviyeye indirilebilir… Yoksa iler de ülkemizin sosyal hayatına alıştıkca, sosyal ve ekonomik beklentileri artacak daha başka olaylara neden olabileceklerdir.
Başka bir sorun ise daha önceki yazımda da degindim, bunların coğunun ülkelerin deki iç savaş dan kaçmak ve güvenlikli bölge arayışları için geldikleri aşikardır. Yalnız içlerinden %1 inin bile kötü maksatla geldiği düşünülürse, fanatik terör grublarının militanları olma olasılıkları degerledirilince daha da bir önlem alma zorunlulu doğmaktadır… Nitekim gecenler de Uluslar arası bir haber kanalın da Türkiye de ki bir İŞİD ci aile ile röportaj yapılmış batılı öldürmenin normal olduğunu, savaşarak ölmek istediğini ve gerektiğinde de Misafiri olduğu Türkiye ye bile saldırabilecegi beyanın da bulunmuşlardır…. Düşünülmesi gereken bir durumdur, ülkemiz de böyle kaç kişi vardır? Sıgınmacı sorunu bir yandan işsizlik sorununa, diger yandan ekonomik kayıplara, Allah korusun bu yandan güvenlik sorununa neden olabilecek sorundur ve bu nedenle önemlidir...
Bu yazı ülkemizin vatandaşlarının güvenligi öncelikli düşünülerek yazılmıştır, bunu bizi yönetenlerinde böyle düşündüğünü düşünerek acilen önlemlerin alınması gereginin altını çizerek, bütün zulüm görenlerin zulümden kurutulduğu dünyada yaşamak dilegiyle… Barışa giden yolların siyasetciler tarafından tıkanmadığı, bir dünya imar etme düşüncesi ve özlemiyle selam ve saygılarımla…
Hüseyin Benek --- Kasım 14 --- www.vatandasfikri.com
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|