AHLAKİ YOZLAŞMA
Yozlaşma, bozulma, çürüme, kötüleşme, lekelenme, aslından uzaklaşma, saflığını veya dürüstlüğünü kaybetme anlamındadır, ahlaksızlığında ilk basamağıdır. İnsanı bozan ise nedir, diye düşündüğümüzde ulaşacağımız sonuç ahlaki yozlaşmadır.
Yozlaşma ahlaksızlık getirir. Fikri adil
Yönetimde yozlaşma ise; kamu görevlilerinin gerek kendi kararlarıyla, gerek hizmetten yararlananların teşvikleriyle ahlak ve hukuku ihlal edecek şekilde, özel çıkar, tercih veya belirli bir grubun çıkarı için kamusal gücü kullanarak ortaya koydukları her türlü davranış ve yöntemdir.
Yozlaşma ve ahlak dışı davranış, yasalara ve hizmet ölçülerine uymamanın sonucu ortaya çıkan bir davranış türüdür. Yozlaşmanın olduğu her yerde güven kaybı ve adaletsizlik ve ahlaksızlık birlikte görülür. Yozlaşmanın görüldüğü ülkelerde siyaset, yönetim ve yargı, hem kurum olarak hem de aktörler güven kaybıyla karşı karşıya kalır. Çevremizdeki kişi ve kurumlara ne kadar güvendiğimizi hiç düşündünüz mü, düşünmedinizse düşünün ve güveniyorsanız veya güvenmiyorsanız nedene cevap arayın.
Ahlak ve Hukuk
Hukuk, yasalar çerçevesinde ne yapılabileceğinin sınırlarını belirlerken ahlak ise, ne yapılması gerektiğini belirtir. Hukuk, genel olarak ahlak denizinde yüzer, hukuk büyük ölçüde ahlaka ve adalete dayanır. Hukuk kurallarına uyulmaması halinde devletin güvenlik güçleriyle karşılaşacağımızı biliriz.
Hukukun amacı, adaleti gerçekleştirmek iken, ahlakın amacı ise, iyiye ve doğruya ulaşmaktır. İyi ve doğru olansa aynı zamanda ahlaki olandır. Hukuk kuralları, dışa dönüktür, yazılıdır, resmidir, devlet tarafından oluşturulur, uyulmadığında yaptırımı vardır. Ahlak kuralları iyi ve doğruya ulaşmaksa, insanlık iyi ve doğruya ulaşma için ne derece çaba sarf etmektedir.
Ahlak genel anlamıyla iyi ve kötüyü, doğru ve yanlışı kültürel değerler, ilkeler ve kurallar haline getirmeye çalışmaktır. Ahlakın temellerini inceleyen felsefe dalına ise etik denmektedir, etik evrensel yozlaşmanın ve ahlaksızlığın önüne geçme çabasıdır.
Sosyal ahlak, toplumdan, topluma ve zamana göre değişim gösteren kuralları içerir, ama biz içinde yaşadığımız toplumun kurallarının ahlaka dayanması için çalışırız. Böylece yönetimde oluşacak yozlaşmaları ve ahlaksızlıkları engelleneceğini düşünürüz, bunun yetmeyeceğini anlayan insanlar kendi ahlak anlayışına göre hukuk kuralları oluşmuştur.
Sosyal Ahlakın Özellikleri
İnsanilik, sosyal ahlak kuralları insan içindir, yani sadece insana uygulanır ve sadece insandan ahlak kurallarına uyması beklenir, insan dışı bir canlıya ahlak kuralları uygulanmaz ve uyması da beklenemez. Bu kuralları insan ortaya çıkarmıştır ve insanı ilgilendirir. Aynı hukuk kuralları gibi, hukuk da insanidir
Normlar, sosyal ahlak kurallarına dayanmaktadır, ayrıca hukuk kurallarını da gerektirir.
Nedensellik, sosyal ahlak kuralları ilkesinde bulunmaz, toplumun bağrından kopup kurallaşmıştır, dolayısıyla fen bilimlerindeki gibi neden-sonuç ilişkisi aranamaz.
Yaptırımlar, sosyal ahlak kuralların da yoktur, yaptırımı ayıplama düzeyindedir, ama hukuk kurallarında yaptırım olarak cezalar bulunmaktadır.
Sosyal ahlak kuralları kurumsal değildir, zaten sosyal ahlak kurumsallaştığında hukuk meydana gelmektedir. Ya ahlak kuralları, ya devletin hukuk kuralları yada ilahi kurallar bizi yozlaşmadan koruyarak, toplumsallaştırarak ahlak kurallarına uyan bir insan yapmalıdır düşüncesiyle selam ve sevgiler….
www.vatandasfikri.com Hüseyin Benek 2013 Ankara
|
|