KİM KAZANDI? Kim Kaybetti?
Önce şunu belirteyim küçük, sorunlar dışında demokratik olgunluk kazandı, ben bir muhalif partide görev aldım, üstelikte bu muhalif parti bulunduğum yerde güçsüz sayılabilecek orana sahipken…. İktidar aracılığıyla paraya ve makama ulaşmış kişilerin normal de şımarık olması beklenir ama ister bu seçim yapılan okulda, şımarıklığın aksine iktidar partisi görevlileri, ister güvenlik görevlileri, ister oradaki başka parti mensuplarının birbirine son derece saygılı davrandıklarını yaşayarak gördüm… Hatta okul müdürünün, yardımcısının bana daha iyi davrandıklarına tanık oldum…. İşte bu nedenle, ben demokratik olgunluk kazandı diyorum… Başka ne kazandı, derseniz?
O kadar suçlayıcı dile rağmen, millet yine seçme iradesini dengeli kullandı, ne sen haklısın, nede sen ikinizde olayı abartıyorsunuz der gibi vatandaşlarımız dengeli bir oy oranı ortaya koydu… Bence iyi de oldu, bir daha beka gibi, zillet, illet gibi kavramların, her direğe liderin fotoğraflarını asmanın, her kanalda canlı yayın göstermenin de bir anlamı kalmadığı anlaşıldı… Ben yaşadığım şehir de 15-20 km kadar gider gelirim, inanın bu aradaki yolda iktidar partisi adayı ve liderini en az 1000 kere görürüm, akşam televizyonu acarım yine onları görürüm, kanal değiştiririm yine onlar… Valla ben tarafsız bir adamım sırf bu nedenle bile iktidar partisini desteklemem… Yani kendilerinin bu kadar görünüp, muhalefetin hiç görünmemesini sağlayacak medya yapısının oluşturulması... Tüm muhalif gazetecilerin köşelerini kaybettiği, hiçbir muhalif sesin topluma ulaşmadığı durumda az bir demokrasi kültürümüz varsa… Artık iktidardan desteğimizin çekme zamanı geldiğini anlamış oluruz… Belki de vatandaşların sağduyusu buna karar vermiş olmalı ki böyle dengeli bir seçim sonucuna neden oldu… Sonra kim kazandı, kaybetti?
Devletle iktidarı karıştıranlar kaybetti, miletle iktidarının bekasını karıştıran bekacılar kaybetti, hele hele devletin iki kurumu, ben bu kurumlarımızın devletimizin milletimizin bekası için gerekli olduğunu düşündüğüm iki kurumdur, bunları yönetenler siyasal olarak o kadar körleşmiş ki, seçim döneminde bu iki haberleşme kanalımız o kadar taraflı davrandılar ki… Emin olun parti resmi yayın organları bile bu kadar taraflı değiller… Bu iki kurumumuz bizim gözümüz kulağımız, bunlara karşı güvenimiz kaybolursa ki, gözümüzü, kulağımızı kaybetmiş oluruz… Buna sebebiyet veren kurum yöneticileri birde çok, çok dindar olduğunu iddia eden kişiler olmasına rağmen, bunun vebalini nasıl düşünemezler? Bu kurumlarımızın adını zikretmeden yazayım dedim, ama bu hatanın anlaşılması ve adresinin de belli olması gerektiği için zikretmek zorunda kalıyorum, bu iki köklü kurumumuz TRT ve Anadolu Ajansıdır… Bu kurumları yöneten yönetiçiler siyasal hırsları nedeniyle yaptıkları hatları göremez, düşünemezler olmuşlardır… Bu kadar düşünemez olunuşun nedeni nedir?
Karşımızda ki vatandaş değil, demokratik siyasal rakipler değil de, düşmansa kazanmak için her türlü hile, yalan, yanlış, yanlı bilgi verilebilir, iftira atılabilir ve gerçekleri gizlenebilir mi diye düşünüyorlar acaba? Bir muhalefet parti ittifakı her akşam terör örgütüyle bağdaştırılmaya çalışıldı, her akşam iktidar partisinin yayın organları haline gelmiş tv’lerde terör örgütü zikredildi, bana kalırsa terör örgütünün propagandasının en çok yapıldığı seçim dönemi bu seçim dönemiydi.. Öte yandan vatandaşlar bu muhalefet partisiyle terör örgütünün bağlantısını kurmadıkları için oylarını düşünsel bağımsızlık içinde, özgür iradeleriyle kullandılar…. Kim kazandı?
Bu seçimin kazananı, demokrasiye inanmış vatandaşlar olduğunu belirterek, seçimlerimiz daha iyi yaşam nedenlerimiz olsun dileğimizle, temennimizle… Selam ve Sevgilerimizle…
Hüseyin BENEK – 2.4.19 – vatandasfikri.com
|
|