|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
EV(AİLE) ANAYASASI – 6 |
EV(AİLE) ANAYASASI – 6
YARGI BÖLÜMÜ
Bir sorun var ve bunu biz bilgiye ve kurallara dayalı yargılarımızla çözmeye çalışırız ve çözeriz. Hem bireysel, hem toplumsal hem de hukuken yargılama yetegini sağlam temellere dayalı toplumlar da adalet topluma güven verir. Haksızlığa uğradığımız da yargıaya baş vurur sorunun çözümünü isteriz. Bizim toplumda da şöyle bir iananç vardır şeriatın kestiği parmak acımaz, burada ki şerat adalete dayalı hukuk siteminin adıdır. Bu genel durumu yerel yani alile seviyesine indirdiğimiz de ise yine hiçbir şey degişmez hukuk, adalet herkese her zaman lazımdır. Hukuka dayalı adalet dagıtan yargılama yetegi yoksa toplumun her yer de sorunlar bizi karşılar.
Adaletsizliğin her türlüsü sorunların tetikleyicisidir. Fikri Adil
Yargı sistemi ve bunun adalet üzere işlemesi toplumların temelini oluşturur, adalet mülkün temeldir sözü yani mülk dünyadır ve dünyanın temeli de adalettir diye anlaşılmalıdır. Yoksa bu sözden (emlak ve sermaynin) mülkün korunması anlaşılması adaletten uzaklaşmak demekir, lakin adaletin için de adalete dayalı bir şekil de mal olarak da mülkün korunması da vardır.
Bizim burada ki konumuz aile olduğu için diger alanları konumuz dışında tutmaya çalışarak aile için de adaletli bir işleyişi nasıl tesis ederiz ve adalet sağlayacak kurallarımız ne olmadır sorusuna hep beraber cevap aramaya çalşacagız. Evet adalet nedir? Bu sorunun cevabını Oğlum Ahmet şu şekil de vermişti daha çocuk denilecek yaş da, suçluya cezasını, haklıya hakkını vermektir. Evet doğru, bunu adilhane ve iyi bir şekil de yazılı hukuka dayalı adaleti tesis edecek içeriklerle doldurabilirsek daha doğru, en adil adaleti tesise yaklaşmış oluruz. Bunun içindir ki adalet, hem ekonomik, hem sosyal, hem de kişisel haklar ve insan haklarını içermektedir ki bir alanda ki eksiklikler diger alanlar da sorunlara neden olmaktadır. Evet ekonomik bir adil paylaşım sistemimiz yoksa üreten, emekci, sermayedar ve müteşebbis, yatırımcı ortaya konan pastadan adil pay almıyorsa bura da sorun kacınılmazdır. Bir kişi asgari üçret alıyorsa ve çok zaman ne çalışma saatlerine dikkat edilmiyorsa ki artık ülkemiz de günlük çalışma saati yasal olarak 8 saat olmasına rağmen 12 saate çıkmış gibi, nede zamanın da üçreti ödenmiyorsa ve patron en pahalı arabaya biniyorsa burada ciddi sorunlara neden olan adaletsizlikler vardır demektir.
Adalet hayata dahildir ve her yeri kapsar. Fikri Adil
Sosyal adletsizlik ise vatandaşların doğuştan ayrımcılığa tabi tutulmasıdır ki bazı toplumlar da bu kast sistemiyle kültürel olarak yapılır bizim gibi toplumlarda da ekonomik faklılıklara dayalı olarak yapılmaktadır. İyi bir egitim almanın yolu paran olmaya dayalı ise, burada zeka geri plana atılmış demektir. Bunun için devletlerin egitim alanın da mutlaka eşitliği sağlamaları gerekir ki toplumsal alanlar da daha zekiler toplumsal sorumluluklar almış olsun. Böylece zekileri görevlendirerek toplumsal işleyişin daha sağlıklı olmasını sağlayarak toplumumuzun dünya toplumlar yarışın da ön sıralara geçmesinin sağlayabiliriz, hepimiz bunu istiyoruz sanırım.
Buralar da haksızlıklar, adaletsizlikler aslın da toplumsal gelişmenin de tıkaçlarıdır, bunu fark ettiğimiz de toplumumuz dünya ölcegin de gelişecektir.
Burada haksızlığa uğradığını hissedenlere, yargı adalet dagıtmakla görevlidir. Aile içi haksızlıklarda da aile yargısı adalet dagıttıkca görevini yerine getirmiş olur.
Aile yargısı, aile fertlerine eşit haklar verir, hem kurallara uymada hem de haklardan yararlanmada eşitlik söz konudur. Yalnız bu istismar edilmemeli haklardan yararlanmak için de hem kurallara uymada hem de ailenin ihtiyaçlarının karşılaşılmasın da katkılar sunulmalıdır.
Aile Yargı Meclisinin Oluşturulması
Aile de adilliği ve olgunluğu ile tanınanlardan kafamız da bir mecliz oluşturalım, kendi aile içimiz de çözmediğimiz sorunları bu insanlara danışalım önerileri doğrultusun da sorunlara yaklaşalım. Bu meclis üyeleri olayı yaşayanlara karşı bağımsız davranacak olanlardan seçilmelidir. Son olarak aile yaşantısın da işimizi kolaylaştıracak bazı kuralları hatırlatarak aile anayasamıza son verelim.
Genel Olarak Ev Kurallarıyla Anaysamızı tamamlamaya çalışalım
Genel Olarak Ev Kuralları
1- Bağırmak yerine daha düşük bir sesle konuşarak olaylara yaklaşmak.
2- Karşılaşılan sorunlar karşısın da sinirlenmeden, sinirliysek de sakinleşereke, daha olgun bir şekil de bu sorunu nasıl aşarız diye düşünmeye çalışmak
3- Hiç şekil de fiziksel olarak vurmaya veya sözlü hakarete baş vurmadan güzel ve mantıklı yani akla yatkın konuşarak sorunu çözmeye çalışmak.
4- Çocuğun oyun ve oyuncak haklarına saygı duyarak onun sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamalıyız.
6- Her hangi bir oyun ve ders bitimin de ortalığın toplanması geregini anlatmalıyız.
7- Kullandığımız herhangi bir eşyayı tekrar yerine koymalıyız
8- Evin genel olarak temizliğine ve düzenine riayet etmeli dagınıklığa ve düzensizlige izin vermemeliyiz.
Sofra Kuralları
1- Yemekleri mümkün olduğunca beraber yemeliyiz, internet ve dijital oyunlar nedeniyle aile için de iletişim son zamanlar da kopma noktasına gelmiştir bunun için ekransız saatler ilan edilerek hal hatır sorulmalı ve sohbet için sohbet saatleri ayırmalıyız.
2- Yemek esnasın da luzumsuz konuşma ve gürültülerden kacınmalıyız.
3- Yemeklerimizi israf etmeden yemeli, yemegin bizi besleyen nimet olduğu unutulmamalıdır.
4- Yemek için sofranın hem kurulmasına hem de toplanmasına yardımcı olmalıyız.
5- Sorunların yemekten önce veya sonra konuşularak yemek anın da tartışmalardan kacınmalıyız. Bizim bir ata sözümüz de “su, içene yılan bile dokunmaz” denir. Biz bunu yemek yiyeni düşman bile rahatsız etmez diye algılayabiliriz.
İster geniş topluluklar, ister aile gibi küçük topluluklar kültüre dayalı kurallarla ayakta kalırlar. Bizim de toplum olarak kültürel degerlerimize dayalı kurallarımız olmalı ve bunlara her ortam da ceza alacagımızdan dolayı degil bu kuralların ya bizim hayatımızı kolaylaştırdığından yada başkalarının hayatını kolaylaştırdığını bilerek gönüllü uymalıyız. Yoksa yaşadığımız ortamlara katkı yerine sorun oluruzki bizimle birlikte yaşayanlar mutsuz olurlar. Mutsuz ettiklerimizden ise bize mutluluk gelmez. Böylece mutsuz mutsuz yaşar gideriz. Bunun için de kültürümüz kurallarımız bizim mutluluğumuza hiğzmet edecek şekilde düzenlenmeli ve gerektiğin de degiştirilmelidir.
Bu Ev Anayasasını ben düşünsel bir ilk hareket olarak görüyor, bunu sizin düşüncelerinizle de zenginleştirilerek daha da geliştirilebilecegini bunun için de herkesin katkı sunması gerektiğini düşünerek… Herkese aile için de sağlık ve mutluluklar diliyorum… Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – Agustos 14 – www.vatandasfikri.com EV(AİLE) ANAYASASI – 6
YARGI BÖLÜMÜ
Bir sorun var ve bunu biz bilgiye ve kurallara dayalı yargılarımızla çözmeye çalışırız ve çözeriz. Hem bireysel, hem toplumsal hem de hukuken yargılama yetegini sağlam temellere dayalı toplumlar da adalet topluma güven verir. Haksızlığa uğradığımız da yargıaya baş vurur sorunun çözümünü isteriz. Bizim toplumda da şöyle bir iananç vardır şeriatın kestiği parmak acımaz, burada ki şerat adalete dayalı hukuk siteminin adıdır. Bu genel durumu yerel yani alile seviyesine indirdiğimiz de ise yine hiçbir şey degişmez hukuk, adalet herkese her zaman lazımdır. Hukuka dayalı adalet dagıtan yargılama yetegi yoksa toplumun her yer de sorunlar bizi karşılar.
Adaletsizliğin her türlüsü sorunların tetikleyicisidir. Fikri Adil
Yargı sistemi ve bunun adalet üzere işlemesi toplumların temelini oluşturur, adalet mülkün temeldir sözü yani mülk dünyadır ve dünyanın temeli de adalettir diye anlaşılmalıdır. Yoksa bu sözden (emlak ve sermaynin) mülkün korunması anlaşılması adaletten uzaklaşmak demekir, lakin adaletin için de adalete dayalı bir şekil de mal olarak da mülkün korunması da vardır.
Bizim burada ki konumuz aile olduğu için diger alanları konumuz dışında tutmaya çalışarak aile için de adaletli bir işleyişi nasıl tesis ederiz ve adalet sağlayacak kurallarımız ne olmadır sorusuna hep beraber cevap aramaya çalşacagız. Evet adalet nedir? Bu sorunun cevabını Oğlum Ahmet şu şekil de vermişti daha çocuk denilecek yaş da, suçluya cezasını, haklıya hakkını vermektir. Evet doğru, bunu adilhane ve iyi bir şekil de yazılı hukuka dayalı adaleti tesis edecek içeriklerle doldurabilirsek daha doğru, en adil adaleti tesise yaklaşmış oluruz. Bunun içindir ki adalet, hem ekonomik, hem sosyal, hem de kişisel haklar ve insan haklarını içermektedir ki bir alanda ki eksiklikler diger alanlar da sorunlara neden olmaktadır. Evet ekonomik bir adil paylaşım sistemimiz yoksa üreten, emekci, sermayedar ve müteşebbis, yatırımcı ortaya konan pastadan adil pay almıyorsa bura da sorun kacınılmazdır. Bir kişi asgari üçret alıyorsa ve çok zaman ne çalışma saatlerine dikkat edilmiyorsa ki artık ülkemiz de günlük çalışma saati yasal olarak 8 saat olmasına rağmen 12 saate çıkmış gibi, nede zamanın da üçreti ödenmiyorsa ve patron en pahalı arabaya biniyorsa burada ciddi sorunlara neden olan adaletsizlikler vardır demektir.
Adalet hayata dahildir ve her yeri kapsar. Fikri Adil
Sosyal adletsizlik ise vatandaşların doğuştan ayrımcılığa tabi tutulmasıdır ki bazı toplumlar da bu kast sistemiyle kültürel olarak yapılır bizim gibi toplumlarda da ekonomik faklılıklara dayalı olarak yapılmaktadır. İyi bir egitim almanın yolu paran olmaya dayalı ise, burada zeka geri plana atılmış demektir. Bunun için devletlerin egitim alanın da mutlaka eşitliği sağlamaları gerekir ki toplumsal alanlar da daha zekiler toplumsal sorumluluklar almış olsun. Böylece zekileri görevlendirerek toplumsal işleyişin daha sağlıklı olmasını sağlayarak toplumumuzun dünya toplumlar yarışın da ön sıralara geçmesinin sağlayabiliriz, hepimiz bunu istiyoruz sanırım.
Buralar da haksızlıklar, adaletsizlikler aslın da toplumsal gelişmenin de tıkaçlarıdır, bunu fark ettiğimiz de toplumumuz dünya ölcegin de gelişecektir.
Burada haksızlığa uğradığını hissedenlere, yargı adalet dagıtmakla görevlidir. Aile içi haksızlıklarda da aile yargısı adalet dagıttıkca görevini yerine getirmiş olur.
Aile yargısı, aile fertlerine eşit haklar verir, hem kurallara uymada hem de haklardan yararlanmada eşitlik söz konudur. Yalnız bu istismar edilmemeli haklardan yararlanmak için de hem kurallara uymada hem de ailenin ihtiyaçlarının karşılaşılmasın da katkılar sunulmalıdır.
Aile Yargı Meclisinin Oluşturulması
Aile de adilliği ve olgunluğu ile tanınanlardan kafamız da bir mecliz oluşturalım, kendi aile içimiz de çözmediğimiz sorunları bu insanlara danışalım önerileri doğrultusun da sorunlara yaklaşalım. Bu meclis üyeleri olayı yaşayanlara karşı bağımsız davranacak olanlardan seçilmelidir. Son olarak aile yaşantısın da işimizi kolaylaştıracak bazı kuralları hatırlatarak aile anayasamıza son verelim.
Genel Olarak Ev Kurallarıyla Anaysamızı tamamlamaya çalışalım
Genel Olarak Ev Kuralları
1- Bağırmak yerine daha düşük bir sesle konuşarak olaylara yaklaşmak.
2- Karşılaşılan sorunlar karşısın da sinirlenmeden, sinirliysek de sakinleşereke, daha olgun bir şekil de bu sorunu nasıl aşarız diye düşünmeye çalışmak
3- Hiç şekil de fiziksel olarak vurmaya veya sözlü hakarete baş vurmadan güzel ve mantıklı yani akla yatkın konuşarak sorunu çözmeye çalışmak.
4- Çocuğun oyun ve oyuncak haklarına saygı duyarak onun sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamalıyız.
6- Her hangi bir oyun ve ders bitimin de ortalığın toplanması geregini anlatmalıyız.
7- Kullandığımız herhangi bir eşyayı tekrar yerine koymalıyız
8- Evin genel olarak temizliğine ve düzenine riayet etmeli dagınıklığa ve düzensizlige izin vermemeliyiz.
Sofra Kuralları
1- Yemekleri mümkün olduğunca beraber yemeliyiz, internet ve dijital oyunlar nedeniyle aile için de iletişim son zamanlar da kopma noktasına gelmiştir bunun için ekransız saatler ilan edilerek hal hatır sorulmalı ve sohbet için sohbet saatleri ayırmalıyız.
2- Yemek esnasın da luzumsuz konuşma ve gürültülerden kacınmalıyız.
3- Yemeklerimizi israf etmeden yemeli, yemegin bizi besleyen nimet olduğu unutulmamalıdır.
4- Yemek için sofranın hem kurulmasına hem de toplanmasına yardımcı olmalıyız.
5- Sorunların yemekten önce veya sonra konuşularak yemek anın da tartışmalardan kacınmalıyız. Bizim bir ata sözümüz de “su, içene yılan bile dokunmaz” denir. Biz bunu yemek yiyeni düşman bile rahatsız etmez diye algılayabiliriz.
İster geniş topluluklar, ister aile gibi küçük topluluklar kültüre dayalı kurallarla ayakta kalırlar. Bizim de toplum olarak kültürel degerlerimize dayalı kurallarımız olmalı ve bunlara her ortam da ceza alacagımızdan dolayı degil bu kuralların ya bizim hayatımızı kolaylaştırdığından yada başkalarının hayatını kolaylaştırdığını bilerek gönüllü uymalıyız. Yoksa yaşadığımız ortamlara katkı yerine sorun oluruzki bizimle birlikte yaşayanlar mutsuz olurlar. Mutsuz ettiklerimizden ise bize mutluluk gelmez. Böylece mutsuz mutsuz yaşar gideriz. Bunun için de kültürümüz kurallarımız bizim mutluluğumuza hiğzmet edecek şekilde düzenlenmeli ve gerektiğin de degiştirilmelidir.
Bu Ev Anayasasını ben düşünsel bir ilk hareket olarak görüyor, bunu sizin düşüncelerinizle de zenginleştirilerek daha da geliştirilebilecegini bunun için de herkesin katkı sunması gerektiğini düşünerek… Herkese aile için de sağlık ve mutluluklar diliyorum… Selam ve Sevgilerimle…
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|