|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
OĞLUMA MEKTUPLAR |
OĞLUM
İnsan iyi yaşamak için doğmuştur, yaşamak içinde akıl, bilgi, sağlık lazımdır, düşünce lazımdır, takdir edersin ki bizim hayvanlardan farkımız aklımız. Bu akıl bize bizim için iyi olanı tercih etmemize yardımcımızdır. Bizim için iyi olan aynı zamanda insan için iyi olandır, iyi olmalıdır. İyi faydalı, güzel demektir. Güzel hayatımıza mutluluk katan, haz katan demektir. Ama biz akıllıyız ya bunları yaşarken kimsenin de yaşamamasına, mutsuzluğuna neden olmamalıyız degil mi? Bu akıl etme işi, siyaseten olsun, sosyal olaylarda olsun, bazı kereler fen bilimlerinde olsun, dini inançlarda olsun kısacası hayatın her alanında farklı yorumlarlar vardır. Bizde başkalarını göre farklı yorumlarız hayatı.
Bu akıl etme işinde farklı yöntemler kullanılabilir. Bu siyasetende, meslek usullerinde insan davranışlarında da rastlanılacak bir durumdur.
Mesela biri paylaşmayı sevmeyen cimridir, diğeri paylaşmayı seven cömerttir, birisi insanları çok sever, öbürü az bazıları istenmeyen bir durumdur ama düşmanca tavırlarla bakar insanlara. Kadınlarla erkeklerinde bakış acıları değişiktir hayata, kadın daha estetiklik peşindedir, erkekleri estetiklikten yoksundurlar diye suçlamayalım ama daha faydacı yaklaşırlar hayata. Yoksulluk içinde büyüyenlerle varlık içinde büyüyenlerde hayatı farklı algılayabilirler hayatı. İnanış ve düşünce şekillerimizde bizim hayatı farklı algılamamıza neden olmaktadır. Yaşadığımız bölgelerin bile bizim farklı algılamalarımıza katkıları vardır. İçine doğduğumuz toplumun hayatı algılaması olan kültüründe bizi etkilediğini düşünürsek farlılıkları anlar onların farklılığı ve bizim de onlardan farklı oluşumuzu da görerek farklılıklara saygı duyar, bize benzetme ve onları yok etmeye değil yaşatmaya çalışırız. Demek ki akıl etme yöntemleri farklı olabilir, belkide gelişmenin de temelinde farklı algılamalar, farklı yorumlamalar vardır hayatı.
Aklımızın yanında zanlar ve algılamalardan oluşan duygularımız vardır ki bunlar bize özgüdür. Biz karşılaştığımız düşünce ve inançlardan bir duygu dünyası kurmuşuzdur. Kurduğumuz bu dünya akıldan uzaklaşmamalıdır, akıl duygu dengesi de diyebileceğimiz bir harman bizim hayatı algılamamızda dengemizi sağlayacaktır. Bu zihin inşasında titiz davranmalısın, seni hedefine götürecek yegâne taşıtın aklındır, aklındır hislerindir. Yoksa beden akılsız, duygusuz bir hiçtir. Hayvanlar akılsız içgüdüleriyle kendilerini idare edebilmelerine rağmen bizim ise içgüdülerimizi kontrol altına almamız istenmektedir yaşadığımız ortamlar ve kültürler tarafından. Yeme, içme, cinsellik, saldırganlık, korkaklık hepsinin akıllıca kullanıldığında bize yaşam kalitesi verirken, akılsızca kullanıldığında ise ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Mesela yemek çok yendiğinde akıl melekelekelerini kaldırdığı gibi sağlık sorunlarına da neden olmaktadır. İçme ise yine aynı en doğal su bile fazla içildiğinde sağlığa zararlı olabilmektedir. Hat da su zehirlenmesine neden olmaktadır. (Fazla sıcak nedeniyle aşırı terleyen kişi, kaybettiği sıvıyı telafi etmek üzere su içer ancak terle kaybettiği sodyumu yerine koymazsa, zaten az olan sodyumun içilen su nedeniyle yoğunluğu iyice düşeceğinden ortaya çıkan tabloya su zehirlenmesi denilmektedir. Tedavi edilmezse(sodyum yerine konmazsa) bilinç düzeyi gittikçe kötüleşir ve kişi komaya girer.)
Cinselliğe gelince sağlıklı yaşabilmek için bazı akıllıca ölçülerimiz olmalıdır. Bu ölçüler içinde en önce salıklı kişileri tercih etmelisin, daha sonra sevebileceğin kadar iyi ve güzel
Olmalı ilişkilerinde sevgiyi öne içgüdüleri geriye koyabilmelisin. İçgüdüleri geri plana atıp aklımızı öne çıkaramaz isek mutsuzluğumuza ve birlikte yaşadıklarımızın mutsuzluklarına neden oluruz.
Akıl bize ayrılan alanda, inşa ettiğimiz zihinsel yapı dâhilinden aldığımız kültürle adalet, ahlak kurallarını da hizmetimize sunarak mutlu olmamızı öğütlemektedir.
Bütün bunları ele alarak akıllı insan hata yapmazı çıkarıp hata yapmamak için hiçbir şey yapmayanlardan olmayalım. Yaptığımız hatalardan, başkalarının yaptığı hatalardan ders alalım ve aynı hataları yapmayalım.
Akıllı insan hataları bile avantaja çevirebilen insandır. Fikri Adil
Ülkemizde yaşayan vatandaşlara bakınca önemli bir eksiğimizde tartışmayı beceremediğimizi görüyorum. Bunun nedenine gelince kesin inançlıyız da ondan gibime geliyor. Sosyalisti olsun, muhafazakârı olsun, liberali, milliyetçisi olsun hepsi toplumun sorununu kesin benim düşüncem çözer diyor. Hepside haklılar, kendi açılarından baktıklarını fark ettiklerinde.
Seni kendileri gibi düşünmeye ikna etmeye çalıştıklarında sen onlardan farklı düşündüğünü anladığında uygun bir dille bu meselede farklı çözüm yollarının da olduğunu ve bende şöyle bir çözüm yolunu tercih ediyorum diyerek açıklamana balamalısın. Sonra anlatabilecek kadar kabul ettiğin düşünce ve kabul etmediğin alternatif düşünceleri de öğrenmelisin ki neyi savunduğunu neyi de savunmadığını bilmelisin, bilmenin yanı sıra doğruyu yanlışı, yanlış veya doğru yapanları uygun dille uyarmak içinde iyi konuşabilmelisin. Konuşma yeteneği düşünme yeteneğinle birleşirse, sen aydın bir insan olabilirsin. Diyelim ki aydın bir insan oldun, cahillikle aydınlık arasında kalanlar gibi bunu yaşadığın topluma hava atma, tepeden bakma gibi kibirli davranışlarda bulunmamalısın. Çevrende cahil varsa onu ayıplama onu eğitemememizin bize nasıl pahalıya malolduğunu bil. Kesin inançlılarla tartışma, onlar akıl tutulması içindedirler. Genelde sonuç kavgaya kadar gider. Bu nedenle bileğin de güçlü olsun, kavgadan kaçamadığında kavgada edebilecek kadar. Kavga bile etsen kaba olma, kabalık en iyi cahillik göstergesidir. Bir âlime sormuşlar, cahili nasıl anlarım diye oda en kaba en cahildir, demiş.
Demek ki kaba olmamamız gerekiyor, cahiller seviyesine düşmemek için.
Hayata dair bilgi ve tecrübelerimi paylaşmaya devam edeceğim gelecek mektuplarımda.
Sana ve senin nezdinde tüm gençliğe amacınızın ahlaka, adalete sevgiye, saygıya dayalı mutluluk olmasıdır.
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|