ENERJİ SORUNUMUZ
(İnsan, İçin Beslenme ne İse, Ülkeler ve Toplumlar İçinde Enerji Odur. Fikri Adi)
Toplum olarak biraz duyarsızız, yöneticilerimizde bu duyarsızlığımıza dayalı olarak günü kurtarmayla meşguller yarın ne olacak? Hangi konuda yarın ne olacak güvenlik mi, beslenme mi, iklimsel denge mi, ya da enerji mi? Biz enerji üzerinde duralım, çünkü o kadar önemli ki, insan, canlı için beslenme neyse ülkeler ve toplumlar içinde enerji odur… Bu kadar önemli bir şeyde biz nasılız biraz merak edelim mi? Hadi ettik diyelim neyi merak edelim?
Enerji üretimimiz ve tüketimimiz nasıl hangi kaynaklardan, hangi ürünleri alıyoruz, hangi alanlarda, hangi ürünleri kullanıyoruz, bu kullanımın ne kadarı üretim de, ne kadarı tüketim de kullanılıyor? Bizim kaynaklarımızla ne kadarını karşılıyoruz? Ah sorma, merak etme, düşünme mesajı veren büyükler, musibetlerle karşılaşınca suçluyu dışarda arayan yöneticiler, yada kader deyip gecenler… Üretim imkanlarımız nedir, alternatif enerji kaynaklarımız nedir, biz hangilerine kısa zamanda ulaşabiliriz? Biraz düşünelim mi? ‘’’’Düşün, Düşün, Düşünmezsen Boktur İşin. Fikri Adil’’’
Önce ne kadar enerji kullanıyoruz, hangi kaynakları nereden temin ediyoruz?
Ülkemiz Türkiye Enerjisinin ancak %25’ini kendi karşılayabiliyor, bunun da büyük bir bölümü kömür, bu şu demektir enerjide %75 oranında dışa bağımlıyız, bunu en kısa zamanda %25-30’lara çekmeliyiz ki, borçlanmamızın da nedeni olan dış ticaret açığımız azalsın zamanla da fazla versin borcu borçla ödemeyelim… Her neyse enerjisini ithal eden, üstelikte bir o kadarda savurganca kullanan başka bir toplum var mı, bilmiyorum… Lüzumlu, lüzumsuz aydınlatmalar, lüzumlu, lüzumsuz ısıtmalar, amaçsız arabalarla gezintiler, evde hiçbir amaca hizmet etmeyen enerji tüketimlerine baktığımızda bu ithal ettiğimiz enerjiyi verimlide kullanmadığımız görülüyor…
Biraz daha yakından baktığımız enerjimize en çok kullandığımız enerji petrol, bunun ancak %10’unu üretiyoruz, sonra doğal gaz geliyor, bunun ise ancak %1’ini üretebiliyoruz, en çok ürettiğimiz ise kömür onda bile ancak ihtiyacımızın %40’ını üretebiliyoruz… Halimiz bu, bu durumu görmezden gelirsek ülke olarak enerjisiz kalırız, beslenme, buna bağlı çıkan enerji insan için ne kadar hayati öneme sahipse, enerjide ülkemiz için o kadar öneme sahip olduğuna işaret etmiştik… Ya bu dışa bağımlılık bizi enerjisiz bırakırsa, insan için açlık neyse, ülkeler içinde enerjisizlik odur, bu bilinçle öncelikle yöneticiler olmak üzere, sonra biz vatandaşlarda üst düzey sorumluluk içinde hareket etmeliyiz, edilmelidir… Dışardan ithal ettiğimiz enerjide enerji kalemlerine bakarak devam edelim mi?
İlk kalem %33.8 ile doğal gaz gelmektedir, sonra ise %23.4 ile ham petrol gelmektedir, demek ki en çok bu iki enerji kaynağına ihtiyacımız var, alternatifleri nasıl yaratılabilir? Bütün enerji mühendislerimiz, ister elektrik, ister doğal gaz, ister petrol olsun şarıl şarıl düşünüp projeler üreteceğiz, harıl harıl çalışacağız ki… Enerji üretimimiz enerji tüketimimizi karşılasın… Öncelikle bunu kim yapacak bunlar büyük yatırımlar, bunu ancak devlet yapmalı, bu kadar önemli bir iş kar peşinde koşan piyasa aktörlerine bırakılmamalıdır… Enerjide…
Öncelikle kaynak çeşitliliğine gidilmeli, alternatif, üstelikte doğa dostu enerji kaynaklarına öncelik verilmelidir.. Bazıları bina gördükçe OOO baksana ülke gelişiyor diyor ya, bende güneş enerjisi panellerini, rüzgar enerji tribünlerini gördükçe, ülkem adına gelişiyor diye seviniyorum… Ayrıca enerji tasarrufu sağlayacak ulaşım araçlarını, toplu taşıma işlerinin daha yaygınlaşmasını ve daha hızlı ulaşılmasını geliştirerek de enerji tüketimimizi azaltabiliriz… Son olarak…
Enerji tüketimimiz hızla artarken, üretim imkanlarımız aynı hızla artmamaktadır, buna dayalı olarak 1990 lı yıllarda enerji acısında dışa bağımlılığımız %51.6 iken bugün bu oran %75.9’a çıkmış, bu oranlar bize önlem alın diye bağırmakta, çağırmakta, ısrarla uyarmaktadır… Bu enerji bağımlılığı ise bir iki ülkeye karşı oluşmakta bunlarla ekonomik, siyasal, diplomatik sorun yaşadığımız da nasıl direneceğiz, bunun içinde ithalatta ülke çeşitliliğine de gidilmelidir… Bu uyarılara kulak vererek yeni bir enerji stratejisi oluşturmalı ve bunu disiplinli bir şekilde uygulamaya koymalıyız ki.. Gelecek, üstelikte yakın bir gelecekte enerji kriziyle, buna ağlı olarak da ekonomik krizle, daha da kötüsü buğranla karşılaşmayalım önerisiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 18.12.18 – vatandasfikri.com
Kaynak: Ali Eşiyok – HBT Dergisi Sayı 142
|