DEMOKRASİ LOKOMOTİFİ

Her olgunun itici/cekici güçleri gibi demokrasinin de lokomatifi olan bazı önemli çekicileri, işleticileri vardır. Bunları belli başlı üç- beş başlıkta inceleyebiliriz. Bir, güçler ayrılığınının demokraktik işleyişe katkısı, ikincisi ise demokrasinin temel işleticileri olan örgütlerin demokratik olamamasının işleyişe yansıması, üç laiklik ilkesinin demokrasiye katkısı, özgürlüklerin demokrasimizin iyi işleyerek vatandaşların düşüncesini yönetime yansıtarak, yöneten bir demokrasi olmasına katkıları için demokrasinin içerikleri de diyebilecegimiz bu ilkeler gereklidir.  Bu ilkeler %90 oyla da seçimi kazansak %10 un yaşam tarzlarımıza müdahale edilir kaygılanmasna gerek bırakmayacak ilkelerdir. Bu ilkelerden toplumsal barışa hizmet eden, yöneten demokrasi cıkar.

Yöneten demokrasi toplum için ortak iyinin aranmasıdır, bu ortak iyinin aranmasın da, ortaya konacak olan yöntemlerin, davranışların, toplumsal düşüncelerle, tartışmalarla sorgulamaların yapılarak toplumun kuralları olmasına özen gösterilir… Bunun için insanların özgür olması gerekir, nasıl özgür olunurda demokrasi kültürü yaratma da önemlidir. Bu nedenle devletin güçü dagıtılarak, tek elde toplanarak güçe dayalı yozlaşmasının önüne geçilmesi düşünülmüştür. Güçler ayrılığı ilkesi denen bu ilke demokrasinin özgürlük sağlama gereklerindendir.

Güçler ayrılığının olmaması, demek, demokrasi de, lokomotifi de yok demektir. Güçler ayrılığı ilkesi adı üstünde devletin gücünün bir elde toplanmasının engellenerek otoriter yöntemlere kaymasının engellenmesi içindir. Ülkemizde durum pey içler acıcı degildir, partiler de seçme özgürlünün de, aday olma özgürlünün önünde ki en büyük engel liderlerin adayları belirlemede ki etkisinden dolayı yasamayı oluşturacak vekillerin iradelerinin lider baskısı altına alınması demektir. Bu durum da vekiller iradeleri ile çıkacak yasalara ret veya evet diyememektedirler. Yasa ortak iyiyi temsil ediyorsa, muhalefet vekilleri de oy verebebilmeli, ortak iyiye neden olmayacaksa iktidar partisi vekilleri de ret diyebilmelidir. Ülkemizde her iki tarafında yaptığı temel yanlış iktidar vekilisiysen yasaya mutlaka evet, uhalefet vekiliysen yasaya mutlaka hayır denilecek gibi vekillerin iradelerini felç eden bir yöntem uygulanmaktadır. Vatandaşın temsilcisi vekillerin lider ve grup baskısı altında olması demek vatandaşların iradelerinin yok sayılması demektir ki, bu durumda demokrasi lokomotifinin sorunlu işlemesine neden olmaktadır. Yani yasama lider istedi diye yasa çıkarır hale getirilse, demokrasinin yasama ayagı sorunlu işliyor demektir. Yasama da demokrasi lokomotifinde ne derseniz marş motorudur, yani lokomotifin motoruna ilk hareketi hazırladığı yasalarla verendir….

Yargı ise burada denetimi ve dengeyi saglayan karbiratördür, yani yanacak havayı ve gazın karışımını sağlar, motorun nenerjisi ise bu karşımdır, bu karbiratör bağımsız degilde ikide bir müdahale edilirse, bagımsız olarak motorun yakıt ihtiyacına göre yakıt ayarlarıyla oynanıyorsa yakıtta çıkan sorun motoru devre dışı bırakır demokrasi lokomotifi yine ilerleyemez…

Bura da yürütme ayagını oluşturan hükümet bu dengelere dikkat ederek lokomotifi kullanan makinisttir, motorun yagına, suyuna, yakıtına, hararetine, luzumundan fazla yada hızlarına dikkat ederek demokrasi lokomotifinin demokrasi katarlarını çekmesini işini yapan ayagıdır devletin. Bu dengeleri gözettikce demokrasi lokomotifi sorunsuz ilerleyecektir… Güçler ayrılığı demokrasinin olmazsa olmazıdır… Tartışmaız iktidarlar tartışmadan karar alırlar, yanlış olma olasılığı yükse olur. Fikri Adil  Seçmme özgürlüğü ise tabir cazise temsilcilerin degiştirilmesidir, lokomotifin makas degiştirmesidir…

Seçme özgürlüğü, ancak düşünme özgürlüğünün devamnda olursa sağlıklı bir seçme işi düşünsel özgürlüge dayanmalıdır. Yoksa şu özgürlük degildir, daha çok alkışlamakla daha az alkışlamak özgürlük degildir. Bana seçmek için gösterileni seçmek hiçde seçme özgürlüğü degildir… Özgürlük benim düşüncemde başlayarak din de dahil olmak üzere siyasi düşünceler de, evlilikte eş seçme tercihine kardar özgürlük verilmedikce bu verilen özgürlükler hak olarak kabul edilmedikce demokrasi lokomotifinin motor pistonları sorunludur ve motor pistonsuzsa,  lokomotif motorsuzdur ve demokrasi eksiktir… Motoru eksik olan araçların ne işe yaradığını hepimiz biliriz… Ülkemizdeki seçimler de iki temel sorun var, biri barajın yüksekliği en fazla %5 olmalıdır, iki partilerdeki aday belirlemelerin seçimsiz yapılmasıdır ki ikiside demokrasinin temel degerleri içindedir, demokratik işleyişin ana ilkeleridir… Başka bir ilke ise laikliktir laiklik meshepsel çatışmaları da barışa ceviren bir demeokratik ilkedir. Seçim üzerinde ki gölgeler demokrasiyi gölgeler. Fikri Adil

Laiklik ise çok anlaşılır bir ifade ile devletin dinsel tarafsızlığıdır, yasalarını hayatın gerektirdiği ihtiyaçlara göre şekillendiren devlet işletim sistemidir: Diyelim ki laiklikten vaz geçtik, kendi dini inancımızı yada meshep inancımıza göre devletin kanunlarını düzenledik, insanlarada bunların vahiyle gelmiş, devletimizinde kuralları halini halmış yasalardır ve bunlara uyulmadığında cezası şudur… Ya Allah afedecekse, dövbe ile mümkünken sen toplumsal düzen için cezalandırma zorunluluğunu Allah adına kullanmaya kalkarsan, bunu kabul etmeyenlerle çatışman  ya ölmen yada öldürmen gerekir… Ama eşit vatandaşlık kurallarıyla ve bu kuralları oluştururken şu din ve meshep kuralı demeden laiklik ilkelerine göre belirsek demokrasi lokomotifi sağlıklı işleyecektir. Laikliği lokomotifin neyine benzetelim derseniz motor gücünü dagıtan güç aktarım organlarıdır… Ne kadar güçlü bir motorunuzda olsa o gücü gereken yere aktaramazsanız o güçlü motor bir işinize yaramaz… Demokrasi ve laiklik toplumsal barışın hizmet araçlarıdır. Fikri Adil

Örgütlere geldiğimizde ise örgütler, yürütme nasıl devletin işlerini yürütürse, örgütlerde demokrasinin yürütülmesinden sorumludur… Burada ki her aksaklık demokrasimizide etkilemekte ve demokrasimiz sorunlu bir demokrasi olmaktadır… Diyelim ki demokratik bir şekilde ikitidar talep etmek için kurulan partilerde demokratik işleyişte sorun var, bu sorun aşagıdan yukarıya doğru olması gereken aday belirleme ve politika belirleme yöntemlerini genel merkeze taşımış partilerin yaşattığı sorundur… Üyelerinin düşücelerini siyasi ortama yansıtmayan bir parti düşünemeyiz degilmi, yada bütün politika beliryişini lidere bağlamış bir parti ne kadar demokratdır? Üyeleri bırakın ilçe ve il başkanlarının bile düşünce beyan edemediği partiler oldugunu biliyoruz… Aday belirlemelerde nezaketen il ve ilçe başkanlarına soruyorla mı bilemiyorum. Hep Amerikaya özeniriz ya, orada başkan adayları nasıl belirleniyor, temsilci olan kongre üyeleri nasıl belirleniyor bir baksak ya… İşte aday belirme ölçüsü : ABD başkanlık seçimlerine katılan her siyasi parti başkan adayını kendi içinde belirler. ABD Anayasasında bu aday belirleme sürecini düzenleyen hiçbir hüküm bulunmamaktadır. Ancak yıllar boyunca partiler tarafından bu süreci düzenleyen bazı gelenekler ortaya çıkmıştır. ABD'nin iki büyük partisi olan Demokratik Parti ve Cumhuriyetçi Parti başkan adaylarını ön seçimler yoluyla belirler. Bu ön seçimler eyaletlere göre Primary veya Caucus yöntemiyle yapılır. Primary yöntemi partinin taraftarı olan her ABD yurttaşına açık olan seçimlerdir. Caucus yöntemi ise ancak partinin kayıtlı üyelerine açıktır. Demokrasi kültürünü görüyormuyuz, parti üeyelerini bırakın, parti taraftarları bile aday belirlerken oy kullanıyor, biz üeyelerimize delegelerimize bile aday belirken oy kullanmayı bırakın sormuyoruz bile… Ne demokratik bir örgütsel yapımız var, beni şaşırtıyor liderlerimiz… Kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/ABD_ba%C5%9Fkanl%C4%B1k_se%C3%A7imleri#Adaylar.C4.B1n

Adayların belirlenmesi, herkes aday olsun ve üyeler adayı seçsin daha demokratik bir aday belirleme yöntemi olur,  buna şu nedenle karşı çıkılmaktadır en çok üyeyi, yıgın halinde, bilinçli bir şekilde, bir yere üye ederek aday belirlemeyi tekeline alırlar diye düşünenlere şimdi aday belirlemeler kimin tekelinde, üyelerin yıgın şekil de kaydedilmesi elektironik sistemden dolayı mümkün degildir.

>Demokrasiyi işletecek bu örgütlerde aday belirleme yöntemleri adayların ön seçimle belirlenmesini sağlayacak şekilde olmazsa demokrasi lokomotifinin tekeri yok demektir ki tekersiz lokomotif ancak yalandan işler… Örgütlerimizin iç işleyişi demokratik hale getirildikce demokraimiz daha iyi işleyecektir… Önseçimsiz demokrasi yalandan demokrasidir. Fikri Adil

Demokrasi lokomotifinin iyi bir şekil de ilerlemesi için yukarda saydıklarımızın yanı sıra, demokrasiye inanmış vatandaşlık kültürü ve bu kültürü yaşayan vatandaşlara da ihtiyaç vardır. Demokratik Cumhuriyetin iyi işletilmesi hepimizin katkılarıyla olacaktır ve bundan da sorumluyuz… Sorumluluklarımızı yerine getirmek dilegiyle selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek >>www.vatandasfikri.com << 2013 > Ankara<