BÖLGESEL İŞBİRLİGİ, EVRENSEL DENGE
İran, Rusya ve Türkiye’nin Dışişleri Bakanları 20 Aralık 2016 tarihinde Moskova’da bir araya gelerek aşağıdaki hususlarda anlaşmışlar, bölgesel işbirliğinin önünü açmışlardır. Önce bu mutabakatın maddelerine bakalım ardından, bölgesel işbirliğine evet ama evrensel dengeleri ihmal etmemek şartlarıyla…
-İran, Rusya ve Türkiye; çok sayıda etnik yapı barındıran, çok dinli, mezhepsel olmayan, demokratik ve laik bir devlet olarak Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan saygılarını yinelerler.
-İran, Rusya ve Türkiye; Suriye’deki anlaşmazlığın askeri bir çözümü olmadığına inanmaktadırlar. Bu bildirinin tarafları Birleşmiş Milletler’in, krizin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına uygun olarak çözülmesi konusundaki önemli rolünü tanırlar. Bakanlar ayrıca, Uluslararası Suriye Destek Grubu’nun kararlarını da dikkate almaktadırlar. Taraflar uluslararası toplumun tüm üyelerini söz konusu belgelerde yer alan anlaşmaların uygulanmasını önündeki engellerin kaldırılması için iyi niyetle işbirliği yapmaya teşvik ederler.
-İran, Rusya ve Türkiye, Doğu Halep’teki sivillerin gönüllü tahliyesi ve silahlı muhaliflerin organize bir şekilde çekilmesi için gösterilen ortak çabaları memnuniyetle karşılamaktadırlar. Bakanlar ayrıca Fua’a, Kefraya, Zabadai ve Madaya’daki sivillerin kısmi tahliyelerini de memnuniyetle karşılamaktadırlar. Taraflar, bu sürecin kesintiye uğramadan, emin ve güvenli bir şekilde tamamlanmasının sağlanmasını taahhüt ederler. Bakanlar Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Dünya Sağlık Örgütü temsilcilerine tahliyelerin gerçekleştirilmesi sırasındaki yardımlarından dolayı şükranlarını ifade ederler.
-Bakanlar, ateşkesin genişletilmesi, insani yardımın engellenmemesi ve sivillerin ülkenin tümünde serbest dolaşımlarının önemi konusunda anlaşmışlardır.
-İran, Rusya ve Türkiye; Suriye hükümeti ile muhalefet arasında müzakere edilecek müstakbel bir anlaşmayı kolaylaştırmaya ve garantör olmaya hazır olduklarını ifade ederler. Taraflar, mevcut durum üzerinde etkisi olan tüm diğer ülkeleri aynı yönde davranmaya davet etmektedirler.
-Taraflar, bu anlaşmanın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca Suriye’deki siyasi sürecin yeniden başlaması için gerekli ivmeyi yaratacak bir araç olduğu konusunda güçlü bir inanca sahiptirler.
-Bakanlar, Kazakistan Devlet Başkanı’nın konuyla ilgili toplantıların Astana’da yapılmasıyla ilgili nazik teklifini dikkate aldıklarını ifade ederler.
-İran, Rusya ve Türkiye; IŞİD/DAEŞ ve El Nusra’ya karşı birlikte mücadele etme ve diğer silahlı muhalif grupları bunlardan ayırma konusundaki kararlılıklarını yinelerler.”
Suriye de bu mutabakat dileriz ki barış getirsin, Suriye ye barış gelsin de Filistin’e gelmesin mi, yada Libya’ya, Yemen’e gelemsin mi? Gelsin isteriz, barış hayırlıdır bunu bilir, bunu deriz… Bunun için anlaşan bu ülkeler, öncelikle çevre ülkelere sonra diğer uzak ülkelere barış samimiyetlerini göstermelidirler… Böylece bu yapılan mutabakat çemberi genişler ve bölgesel işbirlikleri evrensel dengeye neden olsun.. Barış içinde bir dengede yaşamak bu kadar mı zor, yada barış için yeterli çaba mı sarf etmiyor insanlık, insanın dışın da hemcinsini bu kadar çok yok etmeye çalışan başka bir canlı tanımıyorum… Çevreye karşı bu kadar zararlı başka bir canlı tanımıyorum, Allah kızacak verin şu aklı, iyiki verdim size hep kötü kullanıyorsunuz diyecek, ben size bu aklı birbirinizi öldürün diye değil, dünyayı yaşanmaz hale getirin diye değil, dünyanın dengesini bozun diye değil imar edin diye yarattım ve akıl verdim diyor… Birde bize bakın ne yapıyoruz? Çevreyi kirlettik, iklim dengesini bozduk, kendi dengemizi bozduk…
Dünyayı yorduk, bir gün küresel kırılma yaşarsak şaşırmayalım, bu nedenle yerel işbirliklerini, küresel dengeye hizmet edecek şekil de herkes, kişi, toplum, kurum ve devletler elinden geleni yapsın dileğiyle, selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 10.1.17 - vatandasfikri.com
|
|