HAYIR DİYENLERİ SUÇLAMA

(iki Bakan İki Açıklama)

Bir Anayasa değişikliği var, bu degişiklige evet diyen bir iktidar partisi ve MHP yönetimi var, birde bu degişiklige hayır diyenler var, buraya kadar normal gözüküyor, iktidarın her dediğine evet demek ne kadar doğru hiç muhalfet edilmeyecek mi, edilenleri en agır sözlerle ithamlarla suçlarsanız yarın hayır diyenlere saldırılar olursa sorumlusu olursunuz… Bunun için çok dikkat edilmelidir, şimdi bunu örneklendirmek için iki bakandan örnek vereceğim Biri Üstelikte Adalet bakanımız Memleketi Yozgat da partisinin politikası evet’i savunuyor… Ne diyor bütün terör örgütlerini sayıyor, işbirliği yaptılar hayır için çalışıyorlar, CHP yide bu terör örgütleriyle işbirligi içinde gibi sayıyor… Bu nasıl bir anlayıştır anlamakta zorlanıyorum.. O bir muhalefet partisi ve sizin evetinize, hayırıyla muhalefet ediyor…  Böyle bir hakkın olup olmadığı tartışılıyor mu yoksa? Muhalefet etme özgürlüğü kaldırıldı da haberimiz yok, muhalefet eden herkes terörist gibi nasıl bir söylem için de siyaset olur… Lütfen dilimize dikkat edelim bu konuşmaların hayatta, toplum da bir yansıması var, iyi konuşursak iyi fitneye neden olacak şekilde konuşursak kötü sonuçları olacaktır, bu bilinçle konuşalım öneririm…

İkinci Bakan Çalışma Bakanımız Sorulan Soru üzerine evet deme hakkı olduğu kadar hayır deme hakkının da olduğunu söylüyor doğrusu da budur, demokratik bir yarış var, bu yarışta iktidarın sesi daha çok çıkıyor, kamu imkanlarını kullanılıyor, Cumhurbaşkanı yine bu tarafdan konuşuyor, kamu görevlileri siyasileşmiş, siyasetin içinde yer alıyor bunların yanı sıra birde bakan seviyesinde, hayır diyenler teröristlerle işbirliği yapanlar derseniz… Toplumda gerilim yaratır fitneye neden olursunuz.. Hükümetin yaklaşımı Bekir beyin yaklaşımı değil Çalışma bakanımız Mehmet Müezzinoğulu’nun ki gibi olmalı kanaatindeyim… demokrasi var ki öyle olduğunu düşünüyoruz, aksini savunmak yanlış olacağı düşüncesiyle….

Siyasiler toplumu germeden, kırmadan fitneye neden olmadan düşünlerini topluma sunmalı, toplumda bu düşünceler konusunda bilgi edinmeli, bunlardan birine oy vermeli ve o düşünceyi politika, uygulama haline getirilmelidir… Bunlar normal demokratik işleyiş içinde olan toplumlar için geçerlidir, bizde artık gerilip durmayalım biraz üsluplarımıza, seçimlerimizde dikkat etmeliyiz.. Buna kim dikkat edecek önce siyasiler, sonra biz bu ülkenin vatandaşları, demokrasiye inanmış bunun toplumumuz için iyi olduğunu düşünenler çok dikkat etmeliyiz, bulunduğumuz partilerde, iş yerlerinde, sosyal alanlarda tartışmak yerine karşılıklı düşünce alışverişi, saygı sınırları içinde cereyan etmesi için çaba sarf edelim olaki partimizde fanatik tipler var onları kontrol edelim ki büyük olaylara neden olmadan demokratik sınırlar içinde tartışmalarımız, tercihlerimiz normal sınırlar için de gerçekleşsin… Yoksa biz kazandık toplum bölünecekse, sorunlar çıkacaksa kazanmamayı tercih ederim… Bunu önce liderler demelidir, ama konuşmak için konuşmak yerine neden ben bunu savunuyorum, siz neden bunu desteklemelisiniz gibi aydınlatıcı konuşmalarla toplumun tercihine yardım etmeliler… Sadece kendi grubunu gazlamaya dönük konuşma artık toplumu geriyor, yapmayalım… Muhalefet her şey itiraz ediyor etmeyelim, muhalefet iyi bir şey olduğunda iktidara teşekkür eden muhalefet de görmek istiyorum, bir vatandaş olarak.. Ben genel olarak muhalefeti değil iktidarı eleştiririm, hem güç onlarda, hem icraat makamı onlar… Her neyse iki bakanın üzerinde siyasetçilerimizin üslubunu değerlendirmeye çalıştım… Umarım başarmışımdır, demokratik bir evet mi, hayır mı referandumu da başarırız dilerim… Selam ve saygılarımla..

Hüseyin Benek --- 5.2.17 – vatandasfikri.com