SIRSIZLIK (Mahremin Yıkılışı)

Sırsızlık mı, desek kişisel verilerin hırsızlıgımı desek bilmiyorum, şunu biliyorum  bizi fişliyorlar diyorum, bizi bizimkiler fişlese valla ballı börek diyorum, dünyanın etkin devletleri ve büyük şirketleri bizi fişliyor, ne olduğumuzu nelerelerden alış veriş yaptığımızı nerelerden konum actığımızı, kimlerle görüştüğümüzü, kimlerle mesajlaştığımızı saati saatine kaybolmamasına kaydediyorlar... Hani bizim yöneticiler dış güç diyorlarya yok onlar olmuş iç güç bizimkiler olmuş dış güç, yok dış kapının mandalı.... Bakalım bizim sırları kim deşifre edecek orataya dökecekler...

Adamlar sanki tanrı, hani iki melek bizi kontrol eder biri günahları yazar digeri sevapları, aynı melek hem günah hem sevap yazamaz mı, diye sorduğumda, büyüklerim aman ne biçim soru dinden çıkarsın alimallah derlerdi.. Neyse konumuz yer yüzünde kendini tanrı sananların oynadığı oyunlar, bunların oyununda oyuncagı biz vatandaşlarız, insanlarız, önce her ülke kendi vatandaşlarını izliyor yolsuzluk hırsızlık için degil bu bizim oyuncak aman ha başkansının oyuncagı olmasın önleme izlemesi yapalım diyorlar... Bizi izleyen bizimkiler dahil bu teknolojiyi yapanlar bütün dünyayı izliyorlar... Hani bizi melekler izlerdi, günahlarımızı sevaplarımızı yazardı ya.. Bunlar her hareletimizi izliyorlar, biraz da hedefsen, bir genel müdür, bir bakan, vali, kaymakam, gazeteci, yazarsan mutlaka özel izlemeye alınmışızdır... Ben biraz rahat hareket ediyorum, neden normal vatandaşım, normal da kalmayı planlıyorum, dolayısıyla onların izlenmesinden kısmen kurtuluyorum... Öylemi oluyor yok... Gecenler capa makinesi fiyatlrınını merak ettim, beni izleyen göz bemin capa makinası aradığımı sisteme kaydetti, sürekli capa markaları reklamı görmeye başladım... Keşke her şey bu kadar mahsum olsa...

Aşagı yukarı hiç bir mahremimiz kalmadı birazını zaten biz kendi ellerimizle kendimizi ispiyonluyoruz, bizrazda onlar bizim için arşiv yapıyorlar, sonuç bizi, bizden daha iyi tanıyan meleklerimiz oluyor bunların adı dijital alemde nedir, bulut... Evet bulutlara biz kendi verilerimizi(bilgilerimizi) kaydediyoruz, birazda onlar elimzideki telefondan, bilgisayarımızdan yararlanarak, derken bizim için ciddi bir bilgi havuzu bulutu, tutuluyor, oluyor adamların elinde.. Şimdi ne olacak?

Ne olacak devletler mi vatandaşa insana, hizmet edecek yoksa vatandaşlar mı, devlete sermaye şirketlerine hizmet edecek? Gelecek yakın zamanların özgürlük sorunu bu olacak gibi...

 Devlet vatandaş, şirketler ve insan arasında nu mücadele de ben vatandaşcıyım ve insancıyım, bu nedenle devletlerin, özel şirketlerin, uluslararası tekellerin, bulutların, dijidepoların, ister yerel, ister evrensel olarak vatandaşları ve insanları korumalıdır... Onların kişisel mahrem bilgilerine ulaşımı büyük suç sayan hukuk kuralları yazılmalı ve insanların, vatandaşların sırları, mahremleri sır, mahrem olarak kalmalıdır.. Kalması ve Korunması ricasıyla, Selam ve Sevgilerimle...

 Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 23.8.2020