Altılı masanın altı nasıl dolar, ben bir demokrat olarak bu konuda bazı önerilerde bulunacağım, bu önerileri altılı masanın attıkları demokratik adımı demokrasimiz için, büyük bir yönetimsel gelişme gördüğüm için muhalif demokratların bu masanın başarısı için nacizhane önerilerde bulunma önerileridir bu öneriler…

1* Altılı masaya oturduğunuz da artık siz bir partiyi temsil etmiyorsunuz Yasayı, Hukuku, Hakkı, demokratik sistemi, tüm vatandaşları temsil ediyorsunuz, bu bilinç eksikse, orada parti çıkarlarını maksimize etmeye çalışırken altılı masanın karşısındakiler ne kazanır, ne der diye düşünmeyi öneririm…

2* Altılı masaya oturulduğunda, herkes bulunduğu konumdan altı adım geri de duracak, ben eski başbakanım, ben eski bakanım, ben olmazsam masa olmaz, ben en çok oyu alan parti lideriyim gibi eylem ve söylemler bu masayı devirir, devirmesede masanın degil başkalarının kazanması masa paydaşları eliyle saglanabilir…. Bu masa böyle devam ederse, millet ittifakının ben kazanacağım derken masanın kaybetmesi neden olunabilir… Bunları dikkate almaya öneriyorum..

3* Kim aday olacak hala belli olmaması, büyük eksiklik, tabiî ki ilkelerde programda anlaşmak güzel, o zaman kim aday olacak ilkeleri nelerdir? Ben öneriyorum.. a) Ülke genelinde vatandaşların kanatlarını gerçek bir şekilde yansıtacak en az üç anket firmasına 30-40 bin kişiyi kapsayacak, tüm muhtemel adayların sorulacağı bir anket yapılmalıdır.. İlk ilke bu olsun… b) İkinci ilke en çok oy alan partiden, ama millet ittifakı tabanının kabul edebileceği bir aday olsun… c) Devlet tecrübesi olsun… d) Egosuna yenilecek kadar narsist olmaması… e)Altılı masa kendi aralarında yarışmadıklarını anlamaları gerek, yarıştığı rakip karşı takım bu bilinçle davranılması… Önerisiyle…

4* Altılı masa bir istişare masasıdır, bir demokrasi masasıdır, bir takım oyunu masasıdır, ortak dil için ortak sözcü, ortak konular ve metinler ile konuşulmalıdır. Cumhur ittifakının söylemlerine göre açıklama degil kendi projelerini açıklarken rakip masaya satır aralarında cevap verilmesi önerilir… Öte yandan herkes golü ben atacağım diye düşünürse takım olma ruhunu kaybedenler tek başına gibi davranırsa karşıda ki takım da takım ruhuyla hareket ediyorsa… Kaybetmeye doğru gidiliyor diyebilirmiyiz, yok daha o noktada da değiller… Ama çok dikkat edilmelidir, karşıda 20 yıllık bir sermayesini, medyasını, kurumlarda bürokratik hakimiyetini yaratmış bir iktidar olduğu unutulmaması önerisiyle. Oy oranlarına bakacak olursak…

5* Yüzde 32 oy alan AKP ve yüzde 8 oy alan MHP’den, BBP yüzde 3-4 oy oranlarından oluşan Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 43-44 civarında… İYİ Parti’nin oyları 15-16 olurken, CHP’nin oyları yüzde 24-25 olduğu, digerlerinin de 6-7 olduğunu düşünürsek… 15+25+7=47 Millet ittifakının oyu görünüyor.. Millet ittifakı önde gibi görünsede, EYT, 3600, Geçici işlere kadro gibi durumlardan gelebilecek oylar da dikkate alındığında… Durum her iki ittifak için de pek iç acıcı degil eylem ve söylemlere, seçimde ki çalışmalara baglı olduğu anlaşılıyor.. O zaman altılı masanın kazanmaya bu kadar yaklaştığı bu seçimde, bu kadar rahatlığını anlayabilmiş degilim, önerim ben degil takım kazansın durumunudur… Takım kazanırsa bende kazanırım düşüncesidir…

6* Lider, devlet adamı iki üç seçenekli düşünmeyi gerektirir, birinci seçenek ben kazanmalıyım, ikinci seçenek biz kazanmalıyız, üçüncü seçenek sistem kazanmalı, dördüncü seçenek toplum/vatandaşlar söz konusuysa onlar kazanmalı, beşince seçenek ise ortak akıl, istişare, mantık, kazansın, altıncı seçenek bu demokrasi ittifakı kazanmalı derken masadaki herkes dikkate alınırken… Masadakilerin masaya katkısı da dikkate ister istemez alınmalıdır öneririm… Son olarak…

Konu kimin kazanacağı degil 20 yıldır iktidarda olan, bu kadar uzun dönemde, bir çok kurumu etkisi altına alan, bundan dolayı güç sarhoşluğu yaşayan bir iktidarın demokratik bir şekilde değişiminin sağlanması toplumuzun demokratik sistemde, kültürde gelişmişliğinin göstergesi olacaktır… Kim kazansın diyorsanız demokrasi, yasa, hukuk, hak, adalet kazansın dilerim… Selam ve Sevgilerimle…

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

M.Kemal Atatürk