KİM FETÖCÜ?
(Sen, Ben, O, Onlar)
Bizde siyasiler, kendilerini haklı çıkarmak için, kendi hatalarını masum göstermek için şu tarihte böyle olmadı mı, o öyle yapmadı mı, bende onun için böyle yapıyorum der… Ben genel olarak muhalefeti eleştirmekten uzak duran biriyim… Neden, muhalefet icracı değil o icraların iyiliğini kötülüğünü, maliyetinin makullüğünü, bu icra yatırımının, yerine şu yapılsa daha iyi olacağını konuşan toplumu bilgilendiren, hükümeti eleştiren bir siyasal aktördür… Ben iktidarı eleştiririm, muhalefeti eleştirmeyi ise iktidarı eleştirmeyenlerin eleştirisi olarak görürüm.. İktidarı neden eleştiremezler? Konumuz Kim Fetöcü degilmiydi?
İhale alacaktır patron, kim verecek hükümet, hükümeti eleştiren gazetenin patronu ihaleye girecek, gazeteci onu eleştirecek, zor olsa gerek…
Oğlana iş verilecek, kız atanacak kim yapacak, iktidardakiler, onları eleştirmenin bir maliyeti var, ama muhalefeti eleştir, eleştirebildiğin kadar, hiçbir maliyeti yok hatta artısı bile çok… Gelelim iktidar mı fetöcü, muhalefet mi fötöcü, valla ben de anlayamadım, birlikte anlamaya çalışalım mı?
Bundan 5-6 yıl önce Fetöcülük modaydı, herkes Fötcüydü, hatta olmayanı ayıplıyorlardı, gel zaman git zaman, fetöcülük moda olmaktan çıktı, bir kısa dönem ayıp sayıldı, şimdi artık suç sayılıyor… Kim Fetöcü valla meraktan çatlatacağın be abi! Ben sonuca bakmam, nedene bakarım, kim fötöcü, neden fötcü?
Fetöcü, 3000-4000 hakim/savcıyı kim atadı onun fetöcü olma ihtimali var mı?
70-74 Fetöcü emniyet müdürünü kim atadı, ona fetöcü denilebilir mi?
Bir sürü kamu arsası ve binası hangi cemaate tahsis edildi, edenlere ne denilebilir?
Ne istedinizse vermedik, diyen kişi kime ne vermiştir, kimse sormayacak mı?
Devletin Kozmik odasına kim girdi, kim izin verdi? Mahrem sırlar nerede şimdi?
TSK de bu kadar rahat örgütlenmenin, memur sınavlarında bu kadar rahat sınavları ve mülakatları geçenler kimdi, geçirenler kimdir? CEHAPE zihniyeti olabilir mi? Neden Olmasın tabiki olabilirJ İktidarı eleştirmek zor, elinde bal kovası var, eleştirenin ağzına sürüyor bir parmak bal!
Bunları bir kenara koyalım daha pek çok şey söylenebilir, yazılabilir, mesela bir Türkçe olimpiyatında gel artık özletme bizi diye yalvaran muhalefetin başı mıydı? Mecliste o zamanki sıfatıyla hocanın, pardon hoca efendinin aleyhine konuşan vekillere ağzına abdestsiz alma, kirli ağzınla kirletiyorsun hocamızın adını diyen kim saldırıyordu? Saldırılan vekil, saldıran vekil hangi partidendi? Bunlar hükümetin hataları koyalım bir kenara, gelelim muhalefetin hatalarına… Hani muhalefeti eleştirmeyecektin be abi! Kusura bakma söylemeyelim mi hatalarını da!
Muhalefet ne yaptı, hükümet cemaat gerilimi anında, gazete ve kurumlara kayyumların atanmasına karşı çıktı nedeni neydi? Bu yapılanların hukuki olmadığıydı, hukukilik yoksa adlaeti nereden bulacaktık? Şimdi AYM de, AİHM de ne kararlar çıkacak, devletimiz ne kadar tazminata mahküm olacak? Bunlar sonra görülecek… “Hani kinimiz nefretimiz adaletsizliğimize neden olmayacaktı ilkesi nerede kaldı?” Muhalefet, biraz siyasi düşünerek, medyanın neredeyse tek ses olduğu dönemde, belki de biraz da onların medya gücünden yararlanmak için de kapatılmasını kınamış olabilirler mi? Sonra muhalefettin içinden bir iki danışman bulundu, en son bir belediye başkanı bulundu, kim fetöcü deyince, hatta sormadan bile işte bu muhalefet fetöcü dendi… İnandık mı, istersen inanma, gazetede de ki köşen gider, TV’ler program yapamazsınız, üniversitelerde kürsü/makam kapamazsınız… Kim fetöcü, muhalefet…
Her neyse, yukarda hükümetin hatalarıyla, muhalefetin hatalarını kıyaslarsak, bu cemaate aynı oranda katkı sunması mümkün mü? Birisinin köprüden, geçerken bir yerleri değmiş, diğeri aynı yolun yolcusuymuş… Şimdi bütün bu yukardakileri bir kenara koyalım muhalefetin içindeki kişi sayısı ile, hükümetin hatalarıyla devletin kurumlarına sızan en az 50 bin kişinin sızması aynı mıdır? Soruşturulan sayısı 500 bine yaklaşmış, muhalefet partisinden kaç kişi varmış bir elin parmakları sayı kadarmış sayıları… Biraz daha hükümet cemaat gerilimi ve bu darbe girişimi olmasaymış… Akademide, yargıda, emniyette, askeriyede neredeyse, normal devlet personeli kalmayacakmış! Bunu da mı CHAPE//muhalefet zihniyetine yaptı?
Sonra arada bir anlaşmazlıklar oluyor, kimi buna iktidar ve ekonomik paylaşım sorunu diyor, olabilir mi, olabilir… Kılıçlar çekiliyor, cemaat denen yapı kendine o kadar güveniyor ki, milletin seçtiği hükümetle acık çatışmaya giriyor… Hükümet hala uzlaşma arayışları içinde olduğunu gösteriyor, cemaatse saldırdıkça saldırıyor, tapeler, (Ses kayıtları) ayakkabı kutuları, bakanlık seviyesinde suçlamalar ve görevden alınanlar, derken…
15 Temmuzda vatandaşın silahıyla vatandaşlar vuruluyor, vatandaşların oylarıyla seçtiği TBMM üyelerine ve hükümetin başına bombalar yağdırılıyor… En çok üzüldüğüm Gölbaşı Özel Hareket Birliği saldırıya uğruyor onlar özel hareketçimiz şehit oluyor… Devlet vatandaşı kurtaracakken, canıyla/kanıyla vatandaş devletini ve hükümetini kurtarıyor… 250 ye yakın vatandaş şehit oluyor, 2000’i geçkin kişi yaralı, gazi… Şimdi tartışma devam ediyor, önerim bu işin siyaseten tartışılmamasıdır, kim fötöcü, kim değil yargının karar vermesidir….
Kim Fetöcü gittikçe işler karışıyor, sanırım asıl Fetöcülerde bu işe gülüyorlardır… Sahi kim Fetöcü, kim siyasi ayak, kim esnaf ayağı, kim yargı ayağı, hangisi, hangi ayak valla işleri bu kadar karıştırırsak, anlamamız mümkün olmaz… Ya bu soruşturulanların/kovuşturulanların, yargılananların içinde masumlar varsa!? Sadece doğru dini cemaat diye, gönül gözü acık bir imam buldum, benim imanımı sağlamlaştıracak diye bu cemaate giren, suçsuz yere canı yananlara varsa da Allah sabır versin onlara.. Hükümette, yargımızda adil davransın bunlara… Bu iş böyle sulandırılarak tartışılırsa, sağlıklı sonuçlar alınamaz, hukuk kurallarıyla işleyen yargımıza bırakalım, ne karar veriyorsa onu toplum olarak kabul edelim, saygıyla karşılayalım, önerimle, Selam ve Saygılarımla…
Hüseyin Benek – vatandsfikri.com – 14.2.20
Kaynaklar
|