|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
EKONOMİ |
EKONOMİ
Sosyal sorunlardan EKONOMİK sorunları göremiyoruz, bunun için de önlem almada gecikiyoruz. Ekonomik sorunlar da zamanın da önlem almamak demek, sorunun yarın daha da büyüyerek karşımıza çıkması demektir. Bu nedenle bı sorun üzerine biraz düşünelim mi?
Finans piyasasının ardından reel piyasada da normale dönüşü, nakit sıkışıklığı geciktiriyor. Nakit sıkışıklığının çözümü bankaların desteğine ve vergi taksitlendirmelerinde ki kolaylıkların, yanı sıra Reel sektörün de bazı fedakârlıklarına bağlı olduğu görülüyor…
Reel sektördeki her kesim, (yatırımcı, üretici, toptancı, perakendeci, esnaf ve işadamları) nakit sıkışıklığından şikayet ediyor…
Nakit sıkışıklığını nasıl anlarız?
- Hem büyük, hem de küçük işletmelerin cirolarının düşmesi..
- Taksitli borçların olsun bankalara olan borçların olsun ödemesinde ki aksaklıklar. (Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından yayınlanan bilgilere göre son 12 ayda işadamlarının tasfiye olacak alacaklarında (kanuni takibe uğrayan alacaklarında) önemli artışlar olduğu görülmektedir.)
- Vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarında ki ödeme gecikmeleri. (İşverenler (kayıtlı işçi çalıştıran işverenler) nakit sıkışıklığı nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) borçları 67 milyar TL’ye ulaştı. Ödenemeyen borca 17.6 milyar gecikme cezası da eklendiğinde, işverenlerin ödenemeyen borç toplamı 85.3 milyar liraya ulaşıyor. Ülkede aktif işveren olarak 1 milyon 700 bin mükellef var. Toplam işverenlerin 1 milyon 250 bini (10 işverenden 7’si) borcunu ödeyememiş durumdadır.)
- Ödenemeyen çek/senet miktarının artması. (İlk 5 ayda 2014 yılında 3.0 milyar TL’lik senet protesto edilmiştir, aynı dönemlerde 2015 yılında 3.6 milyar TL’ye, 2016 yılında 4.3 milyar TL’ye protesto edilen senet miktarı artmıştır.)
-Ödenemeyen kredi kartı sayısının artması… (Halkımızın kredi kartı ile borçlanmaya ve de ihtiyaç kredisine dayalı harcamaları yavaşladı. Bundan piyasa olumsuz etkileniyor. Bankalar Birliği verilerine göre bireysel kredi borçluları sayısı 26 milyonu aşmıştır.)
- Vadeli işlemlerde vadenin uzaması ve vade yenilemelerinin artması gibi onlarca verilerle piyasada ki nakit sıkışıklığını anlayabiliriz…
Halkımızın 22 milyonunun kredi kartı, 18 milyonunun ihtiyaç kredisi borcu var. (Aynı kişilerin kredi kartı, ihtiyaç kredisi, konut ve taşıt kredisi borcu olabiliyor.) Bankaların hesaplarında kredi kartı borçlarının ödenmeyen bölümü yüzde 9.4, ihtiyaç kredilerinin ödenmeyen bölümü yüzde 6.4 olarak görülüyor.
Bütün bunların sonunda yatırımların, üretimin ve istihdamın yavaşlamasıdır ki bu geleceğe doğru ekonomik sorunlar demektir…
Bankalar kanuni takibe intikal eden kredi kartı ve ihtiyaç kredisi alacaklarını önemli bölümünü Varlık Yönetim Şirketleri’ne devrediyorlar. Varlık Yönetim Şirketleri 3 milyona yakın bireysel kredi borçlusunun peşinde.
Bu nakit sıkışıklığı nasıl aşılır dersek, finans sektörü, Maliye bakanlığının ve reel sektörün bazı düzenlemeleri ve müdahaleleriyle aşılabilir.
Finans kurumlarının yapabilecekleri…
- Bankalardan beklenen, Merkez Bankası’nın bankalara verdiği desteğin, kredi kullananlara yansıtılmasıdır. a) Borç vadelerinin uzatılarak uzun döneme yayılması b) Finansman kolaylıklarının piyasada ki nakit sıkıntısına katkı sunacağı… c) Genel olarak faizlerin düşürülmesi…
Devletin yapabilecekleri
- Maliye’den beklenen “Vergi Barışı” taslağının 15 Temmuz’da ortaya çıkan yeni şartlara göre düzenlenmesidir. a) Vergi ve sosyal güvenlik ödemesi ile ilgili borçların yapılandırılması b)ilk 6-7 ay ödemesiz süre bir sürenin belirlenmesi… b) Taksit sayılarının artırılması… c) Asgari ücrette ki vergi ve prim oranlarının düşürülmesi..
Reel sektörün yapabilecekleri…
a)İşçi ücretlerine %3-4 zam yapılması, b)Lüks araç ve tüketimden uzak durularak bu paranın yatırıma dönüştürülmesi c) Kar marşlarının düşürülerek sürüm sağlanarak piyasanın canlandırılması… d)Verimliliğin artırılarak bu yükümlülüklerden doğan maliyetin azaltılması… e)Uzun çalışma sürelerinin görüldüğü perakende sektörün de ağırlıklı olmak üzere vardiyalı sisteme geçilerek istihdamın artırılarak gelirin tabana yayılarak toplumun harcama kapasitesinin artırılması…
Biz toplum olarak hep topu başkasına atmayı severiz, oysaki bazı sorunlar için özellikle de ekonomik sorunlarla karşılaşılmaması için bazı tarafların organizasyonuyla ortak hareketlerle aşılabileceğini de hepimiz biliriz… Yukarda ki erilenlerden anlaşılan ekonomik sıkıntılar var… Bunun aşılması için tarafların yapabilecekleri var… Bu taraflar için de eli en güçlü olan ise banka ve finans sektörü o zaman en çok da o fedakarlık yapabilecek demektir. Böylece finansal piyasalardaki normalleşme reel piyasalara da aktarılarak, parasal rahatlamalar sağlanarak ödeme güçlüğünün çözümünü sağlayacak önlemlerle ödeme güçlüğü aşılır ve devamında da yatırım ve üretimde yeniden istediğimiz artışı sağlayabiliriz… İster ekonomik ister sosyal sorunlar bu ülkenin sorunuysa bizim sorunumuz demektir, bizde bu sorunları el birliğiyle kaldırmak için hareket edelim düşüncesiyle… Selam ve sevgilerimle….
Hüseyin Benek --- 8.8.16 --- www.vattandasfikri.com
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/finans-normallesti-sira-reel-ekonomi-ydetay-2287247/
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|