NEDEN, GELİR EŞİTSİZLİĞİ, SONUÇ, SOSYAL EŞİTSİZLİKLER
Ben, insanlığın teknik, teknolojik, üretim imkanları, doğadan, yeraltı ve yer üstü zenginliklerinden bu kadar çok yararlanmasına rağmen neden açlık oluyor diye düşünür, ulaştığım sonucun üretile hakça paylaşamamadan kaynaklandığını, hatta zengin ülkelerin, kurumların, şirketlerin, kişilerin her fırsatta yoksul insanlar, mevcut imkanlarını kullanarak daha çok sömürdüklerine tanık oldum, oluyorum, inşallah olmam… Bunu tatlı su istatistikçisi olan kurumumuz, hükümet rahatsız olacak diye açıklamamsı lazımdı… Ama kurumsal güven azaldığını onlarda görse gerek eşitsizliğimizi ve yoksulluğumuzu ortaya serdi, iyi de kim düzeltecek ki? Tabii ki kim hükümetse, devletin gücünü, hazinesini kim kullanıyorsa, TBMM de çogunluğu olan partisinin yasalarla, bu eşitsizliğe karşı savaş açmasıyla düzeltilme adımları atılabilir… Atılır mı, biz her yapılanı neye faydası var, maliyeti nedir, bunlar ne üretiyor, kime iş veriyor, üretilen varsa nasıl paylaşılıyor diye sormadıkça, düşünmedikçe bu durum devam edecek gibi gözüküyor… Eşitsizligin ekonomik yansımalarına bakarak devam edelim mi?
Gelir eşitsizliğin de 11 yılın rekorunu kırdık! Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verilerini yayınlayan TÜİK'e göre gelir eşitsizliği 11 yılın en kötü seviyesinde. Ekonomik Uzmanlar, Türkiye'nin gelir eşitsizliğinde Şampiyonlar Ligi'ne terfi ettiğini söylüyor. Bu duruma ne neden oldu?
Toplum olarak gelirimizi adil paylaşmazsak sonuç her alanda kabul edilemeyecek kadar eşitsizliklere olur… Benim gördüğüm her yer eşitsizlikleri besleyecek şekilde vahşi bir kapitalist sisteme göre yapılandırılmıştır…
Vergilendirmeden kaynaklı sorunlar, ben sigara alıyorum 8-9 lira vergi ödüyorum, sigara aldığında trilyoner de aynı vergiyi ödüyor…
Ben benzin alıyorum, 2-3 lira vergi ödüyorum, benim patronumda aynı benzine, mazota aynı vergiyi oluyor, patronun geliri trilyon, bindiği araba milyon, benim bindiğim araba elli bin… Her neyse bu liberal ekonomik düzen dünya genelinde eşitsizliklere neden oldu, liberal ekonomik düzen dışında kalan otoriter yönetimler de ise liberalizmi bile aratır durumda… Bunun nedeni nedir? Liberal ekonomik düzen içinde emekliler, işçiler, sendikalarda örgütlenir üretimden doğan haklarını talep ederler, ediyor muyuz? Yok, neden sendikalarda örgütlü değiliz de ondan!! Eşitsizliği körükleyen nedenler dedir der devam edersek!!
Vergi verdiğimiz devletin yapması gereken her şey, her hizmet özelleşir ve kullanan vatandaş öderse zaten paylaşımda olan sorunlar, vergilendirmede ve hizmetten yararlanmada da devam eder ki, eşitsizlik iki kat artar… Üretimden gelen geliri paylaşırken eşitsiz paylaş patrona on, işçiye 0.5 verirsek… Bunu nereden çıkarıyorsunuz derseniz, ben sanayide çalıştım böyleydi, fabrikada çalıştım böyleydi, hatta sana ekmek veriyoruz diyerek beni doyurulan bir canlı gibi gördüklerini çok zaman hissetmişimdir… Bunlara ilave olarak da eşitsizliği körükleyen nedenlerin başında Avrupa’nın en çok asgari ücretli çalışan oranına sahip olduğumuzu, Avrupa genelinde 5-10 gibi olan oranın bizde %45-50 ye çıktığını görüyoruz… Her alandaki eşitsizlikler sosyal alanda da bir uçta çok zenginlikler yaratırken, toplumun büyük bir bölümünde yoksulluklar yaratmıştır… Sonuç…
Ülke büyüyormuş, vatandaşların %90-95’i küçülüyor, bunu nasıl başarıyoruz, siyaset eliyle, iktidar eliyle ayrıcalıklı kişiler oluşturarak kimi 3-5 maaş alıyor, kimi devletin yapacağı yolu kendi yapıyor gecenden de, geçmeyenden de geçiş ücreti alıyor, kimi bir sertifika alıyor, bir büro acıyor, iş belgesi, arsa yeri tespit belgesi, hava parası, gaz parası, piknik alanına giriş parası, belediyenin yerlerini birilerine peş keş çek düğünde düğün salonu parası, çart parası çurt parası derken bize verilen azımızı bile geri alıyorlar.. İşte eşitsizliğin nedenleri, sosyal eşitsizlik ise sonuçlarıdır… Bunu kim düzeltebilir, Muhafazakar, dini düşünceyle siyasete girenler eşitsizlik uçurumunu çok beslediler, eskiden %35-40 ile ölçülürken, zengin fakir arasında ki fark, şimdiler de %40-45 ile ölçülse gerek… Kim düzeltecek benim sosyal demokratlardan umudum var, inşallah öyle bir hükümeti iktidara getirebiliriz… Eşitsizliklere sayılarla bakarak yazıyı bitirelim mi?
En yüksek fert gelirine sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, bir önceki yıla göre 1,2 puan artarak yüzde 47,5'e yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay ise 0,3 puan azalarak yüzde 5,9'a düşmüş, bu yılda eşitsizlik artmıştır… Asıl çarpıklığı seren sayı ise şunlardır…
Türkiye'de yaklaşık 17 milyon kişi devlet yardımına muhtaç durumdayken, pandemiyle geçen bir yılda, 85 bin 958 kişi daha milyoner oldu ve Mayıs 2021 tarihi itibarıyla milyoner (eski parayla trilyoner) 332 bin 94 kişiye ulaştı… Bu durum, virüsle birlikte yoksulluğun daha fazla hissedilmesine neden oldu, bırakın sinemaya, tiyatroya gitmeyi, bırakın dondurma, çikolata almayı aileler çocuklarına süt bile almada zorlanır oldu, ekmek kuyrukları tekraren uzadı… Toplum olarak acilen daha adil paylaşıma neden olacak bir ekonomik model, daha çok temel ihtiyaçları karşılayan sosyal devlet mantığına geçilmelidir… Geçilmesi önerisi ve dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandaş – 16.6.2021 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
2* https://www.dw.com/tr/11-y%C4%B1l%C4%B1n-rekoru-gelir-e%C5%9Fitsizli%C4%9Fi/a-57929065
|