SAĞ DÜŞÜNCE HATASI

Her insanın, her toplumun hatası olabilecegi gibi sag siyasi düşünce mensuplarının hatalarının olduğunu görüyorum ben birine dikkat çekecegim, ama siz lider, doktrin, teşkilat sorgulamaz üzerine de düşünün... Kısaca girmek gerekirse bunlara lider insan mı, evet, insan hata yapar mı evet, liderde hata yapar.. Doktrin yani düşüncemiz sorgulanamaz mı, sorgulanamazsa nasıl onu günümüzün yeni sorunlarına cevap verir hale getirebiliriz ki? Teşkilat kurumsal yapıdır, orada biz istesek de istemesek de degişiklik olur, orada hiyerarşi eskisi olamaz, günümüz insanı sıkı emir komuta zincirleri içindeki hiyerarşik yapılara sempatiyle bakamıyor... Her neyse siz bunlar üzerinde düşünürken ben şu konu üzerinde düşünmek istiyorum...

Tarihin bir döneminde yazılmış/yaşanmış/ olum veya olumsuz sonuçlar alınmış bir durumu birebir günümüzde yaşamak istemek ne kadar mümkündür yada mümkünmüdür? Devlet acısından düşünelim, o zaman devletler ve sınırlar bu sıkı degil, bunuda geçtik, o zaman seçim yok, babadan ogula miras yöntemiyle yönetim geçiyor... Bunuda geçtik o zaman aidiyet duygusu ve meşruiyeti kan, yani Türk olmaya baglı, sonraları dini aidiyet oluşmuş... Şimdi ise vatandaşlık esasları geçerlidir, yönetimler vatandaşlar ister seçimle gelir, vatandaşlar istemez seçimle gider, bunlarında üzerinde ayrı ayrı düşünmek gerekir... Sonra geldik zamanın ulaşım, iletişim, savaş araç gereçlerine o dönemde beş yüz metre ok atan asker vuramazsa dahi başarılı sayılırken... Şimdi 5000-1000 km atışlar isabetli bir şekilde yapılabiliyor... O zaman bir iki kitap varken şehir de şimdi sadece telefonunuzda isterseniz 500 kitap oluyor... Yani o tarihi dönemler tarih de kaldılar, onları iyi anılarla anmak gerekir, öte yandan iyi yapanları iyi, kötü yapanları da kötülükleriyle anlamak gerekir ki, tarihden ders alabilelim... Biz tarihi ders almak için degil, övgüler, yergiler yapmak için, öykünmeler yapmak için okursak, günümüzden bin gerideki toplumsal düzenle yaşamayı düşünürsek, olmaz, günümüzde yaşayamayız...

Olmadığı gibi toplumsal fitneye de neden oluruz, ben şunu giyecegim, ne için efendim atalarımız da bunu giyiyormuş, oo ne ala.. Sen Ankara, İstanbul arası neden at kullanmıyorsun, ataların at kullanıyordu... Arkadaşlar yapmayalım etmeyelim bu kadar dar düşünüşle siyasetimizi germeyelim... Biz istesekde istemesede dünyada zaman degişiyor buna paralel araçlar, gereçler, imkanlar degişiyor... Eskiden en fazla 10 bin kişilik şehirleri beslemek için 7-8 fırın yapmamız yeterliydi ama şimdi Ankara da beş milyon var.. Daha kapsamlı araçlar, daha kapsamlı toplumsal düzenler gerekiyor.. Bunun içinde gelenegi okuyacagız, ondan ilkesel olarak kopmadan günümüzde, günümüz şartlarına göre toplumsal olarak yaşayacagız... Yaşayacagız derken..

Günümüz bilgisiyle, günümüz araç ve gereçlerini üreterek, onları en verimli şekilde kullanarak, bu çok sevdiğimiz topluma hizmet edecegiz ve vatanı imar edecegiz ki, sevdiğimiz belli etmiş olalım.. En çok toplumunu (Milletini) kim sever? Ona hizmet eden, en çok faydayı sağlayan sever... Sevmek dilegiyle, sevdiğimizide belli etmek önerisiyle selam ve sevgilerimle...

Hüseyin Benek – vatandasfikri.com 3.10.2020