İNSANLIK HASTA MI, ÖLDÜ MÜ??
Ben şahsen insanlığın sadece kendimde bile yaşandığını düşünüyor olsam bile, biliyorum ki benim gibi binlerce de var ki insanlık yaşıyor demektir umutsuzluğa düşmeye gerek yoktur diyorum.... Bu umuduma rağmen insanlığın hastalanma ihtimali de yine insan eliyle artırılmaktadır. Nedeni ise en hırslıları iş yerlerine, en hırslıları kamu yönetimlerine, en hırslıları liderlige getirirsek ki bunu egitim eliyle de özendiriyoruz. Hırslı ol, kar et, yönetim alanın da robot gibi ol ki üretim aşamalarında çalışanlar robot gibi üretsin, pazarlama alanlarında öyle teknikler kullan ki insanların ihtiyacı olup olmamasını önemseme sadece sat cebindeki paraları al, insanları üretime ve tasarrufa degil tüketime teşvik et, borçlandır, çevreye karşı duyarlılığı en aza indir büyüme mi, çevremi sorusunda tabiki büyüme diyen bir siyaset izlemelerini sağlayacak insanlığı sürekli geri planda tutan ve kari ve ekonomiyi öne alan aslın da her şeyin insan için olduğunu unutan tipleri ister özel sektör de, ister kamu da, ister siyasal örgütler de hırslı ve sadece yönetime gelmeyi, sadece orada kar etmeyi önemseyen insanlığın en önemli hastalığına neden olan hırs üzerinden para kazanma ve tüketime neden olmayı da başarılı olma ölçüsü haline getir, getiren bir insanlık sağlık yaşayamaz. Bazen sorunlar, hastalıklar o kadar büyür ya da büyük görünür ki, yaşanılan ruhsal sorunların kaynagı bu para hastalığı olsa gerek… İnsanlar olarak biz yaşamayı önemsiz paraya ulaşmayı en önemli amacımız haline getirirken adeta para- noyak olurken kendini bu hale getiren bu hastalıkların dan yaşayan ölülere benzediğimizi unutmamalıyız İki siyasi tercih var artık Para mı, İnsanlık mı ???
Görüldüğü gibi kendi elimizle daha çok kar, daha kariyerli bir iş, daha güzel kadın/erkek derken adeta yaşamın içine ediyoruz. Sadece kendi yaşamımızın içine etmiyoruz toplumsal hayatın da içine ederek yaşadığımız çevreleri yaşanmaz hale getiriyoruz ve hep beraber yaşamaktan bıkıyoruz. Bir arkadaşım anlattı, yönetici arkadaşı, yöneticimi oluyum, insan mı kalayım çok defa arada kalıyorum diyen bu arkadaşa ne yönetiyorsan o ol önerisini yaparak, yönetici olunduğun da insanı ikincil olarak degerlendirmesi gerektiğini öğreten toplum, insanı üretimin ve yönetimin gerisine koyarak, hem yöneteni mutsuz ediyor hem de yönetileni... Varsa yoksa iş ve üretim dersen insanlığın önce hastalanmasına sonrada bir çok ter de ölmesine katkı sunmuş insanlıkdan da çıkmış oluruz bilincini taşıyan hırslı olmasından çok insani degerleri önemsiyen kişilere yönetme gücünü verdiğimiz de insanlığı hastalıktan ve ölmekten kurtarmış oluruz.
İnsanlık şuanda arka sokaklarda can çekişerek dolaşıyor olsa bile umutsuzluğa düşmeden, artık insanı öne alan düşünce taşıyanlar olarak, her yerde yüregimizle, vincanımızla koalisyon kurabilecegimiz ötekinin, berikinin düşünceleriyle insanlığı kurtarma mücadelesine acilen başlamalıyız, insana deger verenlerle birlikte acilen bir eylem planı oluşturarak bu mücadeleyi dünya insanlığına bir alternatif olarak sunmalıyız.
Evet, daha henüz insanlık ölmemiştir hasta olması da yaşadığının belirtisidir ki umut kesilmez, cıkmayan candan umut kesilmez... Evet belki biraz insanlık arka sokaklara taşınmıştır, bunun nedeni ise para, makam, mal mülk sevdasına kapılan insan kendi eliyle insanlığını ikinci plana itmiştir ki bu ne ona, nede diger maddi şeylere deger katmıştır, kimi varsılığına ulaşırken insanlığından çıkmış kimi de insani olmayan şartlarda yaşamak zorun da kalarak insani seviyesi düşmüştür... Bu durum sürdürülemez sürerse hastalık tamamen insanlık vucunu kaplar ve insani seviyemiz iyice düşer ki!!
Ben bu aymazlığın geçici bir uyku hali olduğunu düşünüyorum, ölüm degil uyku, insanlar uyandıklarında bunu görecekler, Eee insanlık adına uyandırmakda bizim görevimiz olsun...
Başka bir ihtimali daha degerlendirelim, Belikide insanlık mahallesinden biz de arka mahalleye taşındık bu ihtimali hiç degerlendirmiyoruz, sevme yetenegimiz dumura uğradı, vefa, Istanbul da bir semt adı kaldı, fedakarlık salaklık oldu, sebat etmek için nedenlerimiz sadece para oldu, aşkla ile cinselligi karıştırdık, seviyoruz demekle seks yapanın neredeyse anlamı aynı oldu, eşyalarımızı araçlarımızı birlikte yaşadığımız insanlardan daha degerli yanılgısına kapıldık, kapılırken bizimde, insan olarak degermizi düştü insaniyeti kemiren kurtcuk bize bulaşmış oldu... İnsanlık hastalanırken bizim de sağlımız bozuldu... Güzel olan yanımız ise biz, hastalığımızın farkındayız, yani uyanık haldeyiz uayndırma sorumluluğumuz var ki yapıyormuyuz?
Egitim hayatına gelince, egitim edinecegimiz meslegin kaç para getirmesine döndüyse mesleki ahlak da olmaz ahlaklı olmayan, adaletli de olamaz adalet ve ahlak ise insanlığı hastalıktan kurtacak yegane ilaçlardır... Bunlar ise bütün insanların vicdanındadır... Sadece kullanmak istenmesine baglı olarak aktif hale gelir ki biz kullanacagız hem de başka vicdanları uyaracağız degil mi??? Selam Ve sevgilerimle... Severek, sayarak, önemseyerek, ilglenerek aşkla hayatta kalmak vicdanlarımızı canlı tutarak insanı yaşatmak dilegiyle...
Hüseyin Benek – www.vatandasfikri.com Eylül 14
|