REEL HATALAR – 3
SOSYOLOJİK HATALAR
İster ekonomik, ister politik hatalar nihai olarak telafisi mümkün görünüyor, ekonomik hatalar yaparsın, tasarrufla, üretimle, teknik ve teknolojik donanımları iyi kullanarak veya icat ederek aşarsın… Politik hatalar da yaparız, hemen yarın uyarı ve önerileri, başka düşünceleri degerlendirir hatadan geri dönebiliriz… Dönmediler, dönmedik diyelim ki Allah'tan demokrasi var, Allah dan seçimle seçilmişleri seçmeme hakkımız var, bunları ilk seçim de seçmeyiz olur biter, o yanlış kararları alanlar çeker gider… Ama sosyolojik hatalar öyle mi, bu kadar kolay dönülmez sosyolojk hatalardan. Siyasal ve ekonomik hatalara benzemez sosyolojik hatalar? En önemli iki sosyolojik hatalar üzerşne tekrar düşünelim mi? Biri Türban, digeri Kürt dili üzerine baskılar, bizim enerjimizi nasıl böldü, bizi toplumsal olarak yordu? Düşünün...
Bir topluluğa ön yargılarla, doğruluğunu, yanlışlığını düşünmedigimiz uydurulmuş lakaplarla, genellemelerle, bu toplumdan adam çıkmaz, bu toplumdan ahlaklı çıkmaz, bu toplum komple ahlaksız ve adaletsizdir, hırsızdır, ugursuzdur, arsızdır… Buna karşı biz, bizim camurumuz bile iyidir, katilimiz bile kahramandır, eşkiyamız adam gibi eşkiyadır, hırsızımız büyük hırsızlıklar yapan adamdır. Bizim grubun hatalarını hiç göremeyiz… Biz yunmuş, yıkanmış pürü pak bir toplumuz ve bizim aramızdan yamuk yumuk çıkmaz, herkes bizim gibi olmuş olsa insanlığın bizim sayemiz de başı göge erecekti ki… Ah şunlar yok mu? Kim bunlar?
Elifi görünce pertek sananlar, şıhlarıyla şirke düşenler, suçlama işini abartanlar, kızılbaşlar, yezitler, krolar mırolar vs..vs… Hepsi de temelsiz iddialar ve bu iddiaların için de tutanların en başın da mum söndürdü hikayesi uzun süredir dillerde matıksız bir şekil de dolaşadurmuştur… Her hangi bir topluluğu alaya, almanın yanlışlığına Kuran degindiğine göre, bu alaylar da topluluğu bırakın kişilere bile alaylı tavırlar takınmanın yanlışlığını bize anlatan ve bizi uyaran Kuran, bunun toplumsallaşmasının toplumsal kırılmalara üzülmelere, fitnelere daha ilerisin de savaşlara neden olacagına da işaret ediyor… Bu konud aki mesajını belki onlar sizden daha hayırlıdır uyarısıyla bitiriyor…
Şimdi biz yunmuş ve yıkanmışız, diger tüm toplumlar kirlilige ve pislige bulaşmış mı? Bunu bu kadar rahat söylerken kendi toplumumuzun içinde ki hırsızı, arsızı, fitne ve fesatcıları, katilleri, yolsuzları, hazine carcurlarını, ahlak ve adaletsizleri görmez de, sürekli hataları başkaların da ararsak… Adam kayırmalarımız da toplumun hem mesleki iş bölümün de, hem de sosyolojik yapısın da ciddi rahatsızlıklara ulaştığını sırf bizim adamlar yapıyor, kadrolaşıyor diye görmezden gelirsek…
İşi ehline verin, adalet ve ahlak üzere hükmedenlere iteat edin, adaleti ve ahalkı ayakta tutun, toplumunuz ve devletiniz böylece ayakta durur, diyen ilkeleri nasıl bu kadar para ve yönetim yetkisi için yok sayıyoruz… Bütün bunları da karşıda ki herkesin kültürünü, inancını yok sayarak, yok saysak iyi, hakir görerek, hakir görsek iyi, saldırarak gercek sosyolojik kırılmalara neden oluyoruz. Bu durum da toplumsal kutuplaşmaları tetikliyor ve uzun süredir, siyaseti toplumsal kutuplaşmalar ve gerilimler üzerinden yapıyoruz …
Biz para kazansak bile, iktidara gelsek, gerilimler ve çatışmalarla iktidarı alsak bile, çok para kazansak bile toplumsal huzur olmadı mı, bunların öneminin olmadığını anlarız… Dilerim olaylar üzerine degil de, düşünceler üzerinden, öngörülerle anlayarak reel sosyolojik hatalardan döner, toplumsal birligin karşılıklı düşüncelere, inançlara, kültürel olana saygı ve hoş görüyle oluşacagını ve ayakta kalınacagını anlayacak düşünceler ediniriz dilegiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – Agustos 15 – www.vatandasfikri.com
|