|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
PARA İNSANI DEGİŞTİRİR Mİ? |
PARA İNSANI DEGİŞTİRİR Mİ?
Evet para insanı degiştirir, son yıllarda yapılan araştırmalarda (bizimde yaşayarak gördüklerimizle) para sahibi insanların daha bencil, merhamet ve duygu yoksunu, başkalarının yaşadığı sorunlara karşı, akraba ve soydaş olmalarına rağmen, duyarsız olduklarını göstermektedir. Para toplumsal duyarlılığı öldürüryor anlaşılan.
Bizim kültürümüzde olsun batı kültüründe olsun para kazanma hırsıyla hareket edenlerin insanlara ve dogaya karşı acımasızlık içinde adalet duyğusunu kaybettikleri hem halk hikayelerinde hemde romanlarda anlatılır. Bunca yazar Romanlarında, Hikayelerinde, bir o kadarda film senaristleri filmlerde hep çok rahat adaletsizlik yapan refah seviyesi yüksek insanları işler ve bizde görüyoruz okuyoruz. Hele son olarak Krizlerde daha rahat gördük nasıl bencillikle hala kendi kar, rant ve kendi ayrıcalıklarının bütün insanların yoksulluğuna rağmen sürdürme cabalarını gazetelerde okuduk.
Bu edebiyat ve haberlerin oluşturduğu genel hava dışında acaba gercektende zengiller bu anlatılanlar gibi bencil, merhametsizmi? Bu zengin insanlar insani duygularını kaybetmişler mi? Bilim insanları sosyal bilimlerin yaygınlaşmaından sonra sınıfların insan psikolojisi üzerine etkisini incelemişlerdir. Ancak son yıllarda da paranın insanı nasıl degiştirdiği üzerine araştırma ve degerlendirmeler de yapmışlardır.
Bu psikolojik durum insan ve para ilişkisinde çok farklı bir davranış içine girilmesine neden olduğu bu araştırmalarda görülmüştür. Dünyada yaşanan son ekeonomik kriz daha iyi gözlemler yapılmasına neden olmuştur.
Zenginler ve empati arasındaki ilişkiyi araştıran Kaliforniya üniversidesinden Dacher Keltner’in yaptığı çalışmadaWall Sreet bankacılarında yaygın olarak görülen davranış tipi, “ kişiel çıkarların ön plana alaıması ve sosyal kopukluk yüksek seviyede görülmüştür”. Yoksul mahallelerdeki yardımseverlik ve dayanışma alışkanlıkları karşılaştırıldığında yoksulların daha çok dayanışmacı ve paylaşmacı olduğu görülmüştür. Çevresine muhtaç olan, çevresindekilerin muhtaçlığında kendisinde olması durumunda yardımlaşmaya ve paylaşmaya karşı daha duyarlı oldukları gözlenmiştir.
Örnegin evinize giren para, ev kirası, mutfak masrafı ve çocuğunuzun egitimine yetmiyorsa siz ya başka bir iş yapma geregi, yada birilerinden burs gibi egitim yardımı temin etme cabası içine girmek zorunda kalırız. Dolayısıyla çevre faktörü devreye girer. Parası olanlardqa böyle bir durum olmadığı için çevreye karşı ilgisizdir ve yoksunluk yaşamışlığının olmaması ilede birlşince duyarsızlık ve duygusuzluk yaşanmaktadır. Bu durum parasının gücüyle kimseye sempatik görünme çabasını gereksiz kılmakta ve sevimsiz bir insan tipi olarak zengin ve duygusuz kişiler ortay çıkmaktadır.
Yine araştırmacı Michael Kraus Kaliforniya Üniversitesi ile yaptığı araştırmada, farklı sosyal çevreden gelen insanların, nasıl bir sosyal ilişkiler kurdukları izlemiştir. 100 gönüllü bir birleriyle eşleştirilmiş, bu çiftlerin tanışma anları filme çekilmiş bunları tanımayanların filmleri izlemesi sağlanarak bunlar üzerine yorumlar yapılması istenmiştir.
Bu yorumcular denekleri tanımamalarına rağmen onların bir bölümünün daha samimi, daha içten ve daha cana yakın davranışlar sergilediklerini söylemişlerdir. Bu samimi davranış sergileyenlerin görece daha yokullar arasından çıktığı görülmüştür.
Zenginliğin neden olduğu diger davranışlarda şöyle saptanmıştır.
Bu araştırmayı yapan bilim insanları başkalarının çıkarını da gözetmek anlamını veren özgecilik üzerine gözlem yapmışlar ve pek çok deney sonucunda yoksul olanların başkalarının çıkarlarını gözeten davranışlar izlenmiş, zengin olan deneklerde kendi çıkarları konusunda hassasiye gözlenmiştir. Zenginler daha cimri, daha az paylaşan ve yoksullara oranla dah çıkarcı oldukları deneylerin sonucunda agırlıklı olarak görülmüştür.
Zenginlerin öz veriye yanaşmamaları başka davranışlarada kapı açmaktadır, bu davranışlar ise fakirlere oranla ahlaki meselerde de çok rahat davrandıkları konusunda deneyi yapan bilim insanlarının izlenimi olmuştur. Örnegin zenginlerin trafik kurallarını daha çok ihlal ettiği, ödüllü yarışmalarda yarışı kazanmak için daha çok hileye başvurdukları yapılan deneylerde gözlemiştir. Bu araştırmalar ögrenciler arasından yapılan deneyler sonucu elde edilmiştir. Bu ögrenciler ne kadar toplumu yansıdır bu bir sorundur, bunun içindirki toplum içinde bu deneyin gizli, gizli izlenerek yapılarak sağlaması yapılmalıdır. Ama benim izlenimimde zenginlerin daha az paylaştıkları doğrultundadır.
Bir gün çalıştığım kurumun müracatında üstü başı dagınık olan birisini gördüm, müracat görevlilerine kurumun misafirhanesinde kalabilirmiyim diye soru soruyor ve bzim kumun misafirhanesi yok cevabını alan adam biraz şakınlıkla saga sola bakarken ben adama hayırdır kardeşim diye soru yöneltim ve sohbete başladık. Bu sohbet esnasında adamın bir aktifist olduğunu ögrendim ve kendisine çorba içmeyi teklif ettim birlikte çorba içmeye gittik, çorba içerken bana deneyimlerini anlattı ve bana dediki iyiki zengin degilsin bu çorbayı ikram edemezdin dedi, bende zengin olsam otelede götürürdüm seni dedim, güldü ve ben çok zenginle karşılaşıyorum çok gezdiğim için dedi ve hepsi cimri halden anlamaz insanlar dedi. Bende şaşırmadım zaten yaşadığım hayatdan izlenimim bu dedim gülüştük iyiki fakiriz diye…
Başka bir anım ise zengin bir akraba bir gün bir yemek davetinde ağlıyordu, neden ağladığını öğrendiğimde, paylaşamıyorum diye ağlıyormuş, adamın parası var, paylaşma istegi var ama payalaşamıyor, yazık… İyiki zengin degilim bende cimri olacaktım sanırım şaka, şaka…
Zenginliğin siyasi düşüncelere etkiside olduğu anlaşılmıştır.
Keltner’in ekibi üniversite öğrencilerine, amerikan toplumunda giderek artan eşitsizliğin nedenleri sorulduğunda, yoksul kesimden gelen öğrencilerin egitimde fırsat eşitsizliğinin ve siyasi etkilerin eşitsizlige temel neden olduğunu söylemektedirler. Zengin ögrenciler ise yoksul ögrencilerin aksine yetenesizliğin ve az çalışmanın fakirliğe neden olduğu görüşünü dile getirmişlerdir. Yaşamlarını sürdürebilmek için başkalarının yardımına muhtaç insanlar sosyal faktörlerin kurbanı olduklarına inanırken, mali durumu iyi olanlar ise ne ekersen onu biçersin mantığı taşımaktadırlar.
Zenginlerin neden böyle düşündüklerini nlamak zor degildir, onlar çok çalıştıklarını ve bu nedenle bu kada çok parayı hak ettiklerini düşünmekteyken, yoksullarda yoksulluklarının nedenlerinin kendileri olmadığı düşümektedir. Bu deney ve gözlemlerden çıkan sonuçlar siyasete gelindiğinde önemli sonuçlara ve farklı terçihlere neden olmaktadır.
Zenginler daha muhafazakar ve hatda daha tutucu sağ partilere daha yakınken, fakirlerin ise daha, sosyal adaletci, daha özgürlükcü ve zaman zamanda daha milliyetci olarak siyasi düşünceler kabul ettikleri gözlenmiştir. En iyi niyetli politikacaların bile empati, özveri, gibi duygularının törpülenmiş olduğu izlenimi edinilmiştir.
Zengin ve egitimli insanların kontrolündeki bir siyasi yapı hali hazırdaki siyasi ortamın devamından yana tavır takınır. Bu hükümet üyelerinin herkesin refahını artırmak gibi bir istekleri yoktur tek istekleri mevcut refah seviyelerini korumaktır.
Zenginlerden fakirlere mi, fakirlerden zenginlere mi para akar?
Ne yazıkki ister ülke olsun isterseniz kişi fakirden zengine doğru para akışı olmaktadır. Zaten zenginin zengin olabilmesi için bu para akışının olmsaı ve sürekli olması gerekir, bu nedenle zenginler ona göre bir sistem kurmuşlardır. Kimi lokanta, kimi market, kimi fabrika, kimileride teknolojisi yüksek mallar üreten sistemleri kurmuşlar ona göre fakirlerin parasını kendi kasalarına akıtmanın yollarını geliştirmişleridir. Zenginlerin miras veya edinim yoluyla edindikleri zenginliklkerini korunak için daha çıkarcı ve daha bencil olmak durumunda olduğu anlaşılmaktadır. Deneylerdn edinilen sonuçlara göre zenginlerin eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için caba sarf etmeyecekleridir. Neyseki bu durumu degiştirmenin yolu çalışanların örgütlenmesi sonucu olarak zenginlerin paylaşmaya zorlanmasıdır. Bunun içindirki sosyal adaleti savunan partilerde ve sendikalarda yoksulların örgütlenmesi ve bu partilere oy vermesi eşitsizlikleri azaltacaktır.
Paranın sizi degiştimesine, kullanmasına izin vermeyin siz siz olun parayı siz kullanın.
www.vatandasfikri.com >>Fikri Adil
Kaynak: CBT eki sayı 1311 Reyhan Oksay
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|