ALKIŞ TUFANINA KAPILMAK
LİDER ALKIŞLAMA UZMALIĞI!!
Alkış, Akıl Bagının Kopması! Düşünceyi Alkışa, Slogana Kurban Etmek?
Bir lider ABD ile ilişkileri dış güçlerle işbirliği sayar, yüksek perdeden onların doları varsa bizim Allah’ımız var der… Alkış, Alkış, Bazı fanatikler alkışlamayanlara gıcık gıcık bakarlar…
Bir lider, Terör örgütü başının kendi dönemlerinde yakalandığını, idam edilmediğini unutur, asın diye urgan atar… Bir alkış tufanı alanı kaplar…. Aynı lider seçim döneminde, rakiplerini teröristlerle demleniyorlar diye suçlar, liderimiz döner, terör örgütü başının umut hakkını kullanması gerektiğini, hatta gelip mecliste konuşma yapmasının geregini yine yüksek perdeden söyler… Taraftarları yine yüksek perdeden alkışlar, hatta ne zaman nerede alkışlanacağıyla ilgili uzman bir grup oluşturulur, o grup alkışladığında tüm grup kendinden geçercesine alkışlar, sanki alkışlarken kendinden gecenleri görürüz… Dün ölmesi, öldürülmesi gereken kişiye, bugün önder olan kişi diyen aynı kişiyse, ya dün yanlıştı, ya bugün, ikisinide alkışlamak, normal ruh haliyle olmaması gereken bir şey olsa gerek…
Baydın, bir lideri överse, o lider dış güçlerin aparatı diye sunulur, bunlar o merkezin adamı diyen lider sanki çok önemli bir şey demiş gibi alkış alır… Aradan 3 yıl geçer, dış güçlerin yeni lideri bizim ülkemizin liderini kabul etsin diye, gümrük vergileri indirilir, ülkemizin zararına sözleşmeler yapılır, dostluklardan bahsedilir, hatta bu iyi ilişkilerin ne getirdiği, ne götürdüğü düşünülmez bile… Başka liderlere iyilik iması bile o lideri dış güç elemanı yaparken, bizim lidere ayrıcalıklı davranıyor, Trap diye övgüler, alkışlar yapılır… Acaba alkış ile akıl, mantık bagımı koptu?
Yolsuzluk var, biz bununla mücadele edecegiz diyerek alkış alanlar, şimdi tüm kamu ihalelerini neredeyse 5-6 bilemedik 7 şirkete veriyorlar… Muhalefet partileri bu şirketler dışında başka şirket yokmu, kamu zararı, yolsuzluk var dendiğinde, siz servet düşmanımısınız diyorlar… Bu çelişkiyide alkışlayanlar oluyor ya, buna ne demeli bilemedim…. Düşünceyi Alkışa Kurban edenler Diyelim...
Dün SİSİ, Katar Emiri düşmandı, bugün dost, dün düşmanlığı alkışlayanlar, bugün dostluğu alkışlıyorlar, acaba alkış alışkanlığınamı tutulmuşlar… Hatta bazı durumlarda absürtlük zirvesi olarak kefen giyip alkışlayanları da gördük…
Dün savaş tamtamı caldıkca, bugün tam tersi barış tamtamı çaldıkca alkışlamak ne kadar doğru, ne kadar akli, ne kadar mantıki, düşünmemiz gerekmez mi? Düşünmek mi? O da ne? Alkışladıklarımız bizim yerimize düşünüyorlar diyenlere de tanık oluyoruz….
Bir kişi, bir grup neden sonuç ilişkisini kaybederse, gösterileni görür, bunu doğru kabul eder ve bunu kendi partisinin lideri sunarsa alkışlar…
Biz ne doğrudur, ne yanlıştır, ne iyidir, ne kötüdür, ne güzeldir, ne çirkindir, ne ahlakidir, ne degildir, ne adalete neden olur, ne zulme, ne mutlu eder, ne mutsuz, ne vatanımız ve vatandaşımız iyidir ne kötüdür!?!? Bunları bilmezsek, hangi siyasal sistem iyidir, hangisi kötüdür, hangi hukuk sistemi iyidir, hangisi vasattır, bilmezsek, bize iyi, doğru, güzel diye sunulan her şeyi, neden sonuç ilişkisinden kopararak alkışlarız… Başka toplumlar da bize bunlar neleri alkışlıyor diye şaşkın, şaşkın bakarlar… Onlar mı şaşkın biz mi, bilemedim…. Son öneri..
Bir lideri desteklemeden önce o liderin eğitimine, daha önceki olaylardaki tavırlarına, toplumunun, tüm gruplarını ve fertlerini ve dünyayı genel olarak okuma yetenegine, saglık, egitim, güvenlik, tarım, sanayi, bilim gibi yaşamın temel motor alanlarına bakış acısını, partisinin politikalarını, programını bilmek ona göre parti ve lider seçmek gerekir der.. Alkışlamadan önce düşünelim, seçimlerimiz akıl, düşünce, mantık üzere seçimlerimiz olsun, lideri şımartmayacak kadar alkışlayalım, yanlışı gördüğümüzde de, vatan ve vatandaş adına itiraz edelim önerimdir… Selam ve Saygılarımla..
Fikri Adil * vatandasfikri.com – 26.11.2025
|