AYNI YELKENE ÜFLEMEK
(Aynı Gemideyiz, Aynı Devletin vatandaşıyız, Ortak Hareket Etmeyi Becermeliyiz)
Bir ülkede yaşıyoruz, bu ülkenin ekonomisi iyi olursa hepimizin ekonomisi iyi olacaktır, bir ülkede toplumsal barış olursa hepimiz savaş içinde değil barış içinde yaşarız, bir ülkede bilim gelişirse onun sonucu olacak maddi gelişmeyi hepimiz yaşacağız… Bir ülkede manevi gelişme olursa onu hepimiz yaşarız, maddi gelişme nasıl eğitimle bilimle, bilimsel, felsefi düşünceyle oluyorsa, manevi gelişmede yine eğitimle, dini, milli değerlerle, (Ahlak, Adalet, Erdem) oluşmaktadır, oluşacaktır… Biz de, bu taraflarda sorun var, ama bunu tetikleyen siyasal yönetim sorunu da var.. Neden? Bizde iktidara gelen kesim adalet ve ahlak üzere yönetmeye, ülkenin, toplumun genel çıkarını düşünmek için gelmiyor, kendi grubunun çıkarlarını korumak ve kendi iktidarını geliştirmek üzere geliyor, ya diğer vatandaşlar, onu kimse düşünmüyor… Bunu sadece son iktidara yüklemek de ayıp oluyor bu böyleydi, bu iktidara bu geleneği devam ettirdi… Oysa biz, hepimiz yelkenli bir gemideyiz, bunu bilmeliyiz…
Buna göre kaptan, tayfalar daha çok nefes, vermek şartıyla, gerektiğinde tüm yolcularda (Vatandaşlar) dahil olmak üzere bu geminin yelkenine üfleyerek rüzgar vermeliyiz ki… Gemi menziline doğru ilerlesin… Gemi misali anlaşılır olmadımı, o zaman bir ülke düşünelim…
Dagdak çobanı, bağdaki bahçıvanı, mescitteki imamı, şürada ki, meclisteki, yönetim kademsinde ki bürokratı, bakanı, en üstte başkanı, akademide ki hocası, İktidarı, Muhalefeti… Devleti ve vatandaşın ülkenin gelişmesi için ne yapabiliriz diye düşünmeli, herkes bulunduğu yerde, ülkem için ne daha faydalı, ne daha çok faydalı diye tartışmalara katılmalı, düşünceler sunmalı, uygulamalarda bulunmalıdır ki… Bu ülke gemisi insanlık rotasından, ilerleyerek hedeflediği üst medeniyetler, ülkeler, toplumlar seviyesine çıksın… Öylemi oluyor?
Yok kaptan olan başkan, yolcular arasında ayrım yaparsa, ya taraf olacaksınız ya bertaraf olacaksınız diyebiliyor, ihaleyi sadece kendi adamlarına verebiliyor, bu adaletsizliklere küsen yolcu, vatandaşlarda… Herkes kendi çıkarının peşinde koşmaya başlarsa ve sonuç, geline nokta, toplumsal barışımızda sorun var, komşu ülkelerle sorun var, uluslararası büyük ve küçük ülkelerle sorun yaşanıyor.. Anlatmak istediğim şu…
Örneğin, bir sorun var, şimdi döviz çıkıyor, bunun ilk nedeni ekonomiktir, neden konu ekonomi, biz yıllardır dış ticaret açığımızı borçla kapatmasaydık, dış ticaret açığı vermek, başka ülkelrden mal almak yerine üretseydik döviz artarmıydı? Yok.. Siyasal nedenleri ise şu? Biz yıllardır bir sözleşmeyle, anlaşmayla bir müttefikler grubu içindeyiz buna Batı grubu deyin… Şimdilerde bu grubun eliyle, … Bize saldıran terör örgütlerini destekleniyor, bizim bölgemizde, bizim çıkarlarımıza ters operasyonlar yapılıyor... Önceleri bu operasyonlara kısmen de destek vermişizdir, artık 2 yıldır destek vermiyoruz, iki yıldır da bu ortaklık içinde olduğumuz toplumlarla sorun yaşıyoruz… Burada bu operasyonlara karşı çıkmakta haklımıyız evet, bunun için bazı yaptırımları olacaktır, göze almalımıyız evet…. Öte yandan…
Şu anda yaşanılanların böyle bir geçmişi var, yani biz içinde bulunduğumuz geminin kaptanının yanlışlarını bile alkışladık, onu bir yönetici olmaktan çıkardık, sanki kutsadık, bir kurtarıcı gibi gördük… O insan, hata yapar diye düşünmedik, oda aldığı vergileri ve aldığı borçları belediye başkanlığından gelen alışkanlıklarla sürekli yol yaptı, bina yaptı, hala da millet parkı filan yapacağım diyor… En büyük camiyi yaptık diye övünmek yerine, en büyük fabrikayı da yaptık biz diye övün… Üretim için tarım teşviklerini artıracağım de, ithalatı azaltmak için fabrika yapacağım de, kanal İstanbul yerine Apple gibi bir bilgisayar ve telefon üreten dev şirket kuracağım de… Biz ülke olarak yıllık bütçemiz bir trilyon dolar değilken, adamların bir şirketi bir trilyon dolar ediyor… Bu adamlarda geliyor buralarda hem siyasal, hem de ekonomik operasyon, buna karşı çıkacakmıyız? Evet… Bunun için…
Gemide ki kaptan, gemide ki yolcuları dinleyecek, yolculara duygusal konuşmalar yerine, gerçekleri söyleyecek, din, iman işi ile, bilim, ekonomi, siyaset işlerini ayıracak… Toplum olarak bizim birliğimizi sağlayacak ve gelecek sıkıntıları bize anlatacak biz şu önlemleri aldık, sizde şu önlemleri alın diye, bize önerilerde bulunacak… Yoksa ekonomi savaşı, zaten hep vardı, batı operasyonu zaten hep vardı… Yönetimlerin işi bunlara rağmen ülkeyi, devleti yönetmektir bu bilinçle… Aynı gemideyiz, aynı ülkenin vatandaşlarıyız bilinciyle, geminin yelkenine rüzgar bulmalıyız, bulmadık mı, hep beraber üfleyerek gemiyi hedefine ulaştırmalıyız… Bunun için de dini, ve siyasi nefretleri kullanmak yerine, sevgi ve saygıyı kullanmak, dilek ve temennilerimle… Selam ve sevgilerimle..
Fikri Adil --- 7.8.18 – vatandasfirki.com --
|