HEY GENÇ YANIM!!
(Kültürsüzlüğün Laneti)
İnsan dediğimiz de, erkek, kadın, yaşlı, genç, bebek, çocuk yanlarımızla insan olan bizi anlarız… Evet, insan biziz, biz, konuşuyoruz, öğreniyoruz, biliyoruz, düşünüyoruz, yapıyoruz bu nedenle kendimizin ve durumların farkındayız… Bunlarla biz maddi ve manevi bir şey yapıyoruz bize güç veriyor, bu güç toplum acısından bakınca kültürdür, kişi acısından bakınca kültürün kişide yansıması karakterdir… Ya kültür erezyona uğramışa!!
Evet, büyük sıkıntılar bizi bekliyor demektir… Ne gibi sıkıntılar derseniz, örneğin bize adalet duygusunu veren kültürdür, yine ister kişisel ister toplumsal ahlak duygusunu ve düşüncesini veren kültürdür, ya bunları çeşitli nedenlerle es geçmişsek! Adalet ve ahlak duygusu ve düşüncesi oluşmamışsa!
Toplum olarak kişi olarak bizi sıkıntılı anlar bekliyor, sıkıntılar yaşarız demektir, bunu da en çok insanın genç yanı yaşar… Neden mi? O hayata yeni hazırlanıyor, hayata hazırlanmak demek hazır olanların için de yaşamak demektir… İster hobiler edinerek, ister meslekler edinerek, ister siyasal ve kültürel idealler edinerek, kendimizi bu hayatın içinde ifade ederiz… Bu ifade ediş aşamalarında sıkıntılar olacaktır, işte bu sıkıntılara karşı direnç verecek olan bizim kültür ve inanç değerlerimizin önemli ilkelerinden biri “SABIRDIR”! Sabırın için de mücadele azmi vardır, sabırın için de karşılaştığımız sorunlara karşı dayanma gücü vardır.. Bundan yüz yıl önce sabredilmesi gerekenler, bugün sabretmemiz gereken olaylar farklıdır…
Dün makineler, teknikler gelişmediği için çok zor şartlar da çalışmaya, yokluklara karşı sabretmek gerekirken bugün, işsizliğe ve aşırı adaletsizliğin yarattığı eşitsizliklere sabret gerekiyor… Almadığımız alamadığımız kültürel değerlerin bizde yarattığı karakteristik boşluklara karşı hem uyanık olmak, hem tamamlamak, hem de bu aşamalarda sabırlı olmak zorundayız…
Adalet ve ahlak üzere duralım ve hemen sabrın tepkisizlik mi olduğu üzerine birlikte düşünelim… Adalet ister bir iş sonucu ortaya çıkan ürünlerin, ekonomik değerlerin, parasal olanın paylaşımın da olsun… İster toplumun fertlerine sunduğu imkan fırsatlarında olsun, isterseniz haklıların hakkının korunmasın da olsun, yada suçlulara suçları oranında verilecek cezalar da olsun, toplumun direğidir… Bu nedenle adil olma kültürü toplumun fertlerin de özümsemiş, karakter haline dönüşmüş olmalıdır…
Ahlak ise bizim daha çok kişisel olarak, sevgilimize, çocuklarımıza, arkadaşımıza, otobüs kuyruğunda, yaşlılara ve güçsüzlere nasıl davranacağımız da… Birlikte çalıştıklarımıza, yada yöneticiysek, patronsak çalışanlarımızın haklarına karşı saygıda… Bir mesleği icra ediyor, bu meslek sonucu, müşteri veya kamusal haklar açısından yararlanan vatandaşlara karşı meslek ve görev sorumluluğu bilincimiz… Kendime karşı, bedensel, içgüdüsel, duygusal olarak dengede olacak bir karakter oluşturma da, Ahlaki, vicdani bir güç, bunu yansıması olan vicdanlı, merhametli, saygılı, sevgili bir karakter olmamıza yardım edecektir… Bu güç bizi duygusal olarak da rahatlatacaktır… Rahatlık deyince anladığımız şu olmasın her şeye rağmen benim rahatlığım önemlidir, bu bence bencilliktir… Bu diğer yazıda inceleyeceğimiz konu olsun…
Son olarak, ister moda, ister magazin, ister marka, ister imaj kültür değildir, ihtiyaç hiç değildir, bizi bunlar üzerinden sömürmek isteyenlerin sanal olarak zihnimiz de yarattığı ihtiyaçlardır… Günümüzün en önemli tuzağı da budur.. Bunlara ulaşamadığınız da kendinizi eksik hissetmeyelim, ulaşanların bu tuzağa düştüğünü görerek, biz ulaşamadığımıza değil, onların bunlara ulaşmak için nasıl da ahlak ve adalet ilkelerini yok saydığına üzülün, üzülelim… Bize insan olmanın gerekleri olan değerleri kültür verir, bu kültürü çeşitli nedenlerle almamışsak ki, günümüz toplumlarının sorunudur… Buna ben kültürsüzlüğün kaosu, laneti diyorum…
İnsanı düşünceler, beklentiler yaratır, bu beklentilerle yaşadığı toplumun imkanlarını, kendi beklenti caba dengesini tutturamazsa, kendini bu düşüncelerin ve beklentilerin baskısı altında bulur… Aman dikkat edelim gençler marka, magazin, imaj, moda, sürekli tüketime özendirme (bunlar ihtiyaç da değil, kültür de değildir Sömürme aracıdır) gibi bizi sömürmek isteyenlerin tuzağına, bizim kendi kendimizi düşürdüğümüz yüksek beklenti tuzağına düşmeyelim dileklerimle, bir sonra ki yazıda görüşmek dileğiyle selam ve sevgilerimle…
|