|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
TEPKİ GÖSTERME ve MÜDAHALE DOZU |
TEPKİ GÖSTERME ve MÜDAHALE DOZU
BİRBİRİNİ TETİKLER
Tepkiler toplumsal olumsuzlukların ve sorunların dile getirilmesidir. Toplumsal sorunları dile getirmek öncelikle toplumun fertlerinin hakkıdır, bu hak kullanılırken bir sorunu, bir hak talebini dile getirmiş oluruz. Haksızlığa maruz kalışımızı öncelikle taleplerle sonra tepkilerle dile getirmeliyiz. Taleplerle çözülmeyen sorunlarımızı tepkilerle dile getirmeliyiz. Etkidir Tepkilerin dozunu arttıran, Öyleyse olayın etkisidir verdiğimiz tepkiye neden olan. Bu tepkileri de örgütlü halde dile getirirsek bu sorunu çözecek kişi ve kuruluşlar bizim sorunumuzu dikkate alacaklardır. Bu örgütler, insan hakları sorunların da insan hakları örgütleri, mesleki sorunlarda meslek örgütleri, öğrenci sorunlarında öğrenci örgütleri, hayvan hakları sorunlarında hayvan hakları örgütleri ile tepkiler verilmelidir.
Verilen tepkiler ne kamu güvenliğinden sorumlu polislerin can güvenliklerini, nede tepki gösterilen alandaki esnafların can ve mal güvenliklerini, nede bu tepki gösterilen bölgenin halkının can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmalıdır. Mal ve can güvenliği hakların en vazgeçilmez olduğu başlıca özgürlüğümüz olup, bir çok hakkın üstündedir. Devlet tarafından garanti altına alınmıştır. Devlet bunları güvenlik güçleri aracılığıyla korur, bu alandaki zafiyet her alana tesir eder. Dolayısıyla kamu güvenliğinden sorumlu güvenlik güçlerine yardımcı olmak hepimizin temel görevidir. Hatta tepki gösterenlerin güvenlik güçlerine saldırması bir yana, olay çıkmaması için ortaklaşa çaba sarf etmeleri gerekmektedir. Birçok olayda bunun aksi yaşanmaktadır. Tepki gösterenler sorun yaşayan grubun örgütünü tepki göstermek için önce ikna edip bireysel tepkilerden örgütlü tepkilere geçmelidir. Örgütler de örgütsel tabanını oluşturan grupların taleplerine sahip çıkarak sorunları gündeme ve çözüm alanlarına taşıyarak tep dozunu ayarlamalıdırlar. Tepki gösterenlere gelince orada bulunan kamu görevlilerini kendilerine engel değil istenmeyen olaylar karşısında hem tepki gösterenlerin can ve mal güvenliklerini, hem de o anda, orada bulunan diğer vatandaşların can ve mal güvenliklerini sağlamak için orada bulunduklarını unutmamalıdırlar.
Ben çok olaya tanık oldum, tepki göstermek için toplananlara başka bir grubun tepkisi ile orada tepki gösterenleri güvenlik güçlerinin korumak için can siperhane çalıştığını. Yakın tarihten örnek vermek gerekirse Tayat’lı bir grubun korunması için oradaki polislerin nasıl çabaladığı hala hafızalarımızdadır. Bunları yan yana koyup düşündüğümüzde ne güvenlik güçleri neden oradan tesadüfen geçen vatandaşlar tepki gösterenlerin hedefi olmamalıdır. Kontrolsüz tepki, orantısız müdahaleyi gerekli kılar, o zaman tepkilerimizin kontrolünü kaçırmayalım, tepki grubumuza sızan kontrolsüz gruplara dikkat edelim. Olayın bu tarafı böyle diğer tarafı ise güvenlik güçlerinin tepkileri.
Güvenlik güçlerine gelince olaylara müdahalede gruplara göre orantısını ayarlamaktadırlar.
Bu ilk bakışta normal gibi görünse de biraz üzerinde durunca anormal olduğu anlaşılacaktır. İzinsiz bir gösteri varsa bunu kanarya sevenler derneği de yapsa izinsizdir, herhangi bir illegal örgüt de yapsa izinsizdir. Kanarya sevenler derneği üyeleri bu ülkenin vatandaşı ise diğer örgüt mensubu da bu ülkenin vatandaşıdır, yasalar önünde her zaman eşittir. O zaman elbette tepkisi aynı olmalıdır güvenlik güçlerimizin. Ben bazı olaylarda güvenlik güçlerinin müdahale dozunu artırmakta o alanda bulunan provokatörlerin etkisini izledim. Güvenlik güçlerini tahrik etmek için ciddi sataşmalara tanık oldum, güvenlik güçleri bu tahriklere zaman oldu kapıldı zaman oldu kapılmadı. Şunu unutmayalım güvenlik güçlerinin de duyguları var, hakarete varan tahriklerde istenmeyen davranışlar sergilenebiliyor. Güvenlik güçlerimizden beklenen bu tahriklere kapılmamaktır. Belki de haberlere konu olabilmek için bu tepkilerinde olay çıkmasını isteyen gruplar olabilir. Bunları düşünerek bu tahriklere kulaklarını kapatmalıdırlar. Ama kamu güvenliğinden sorumlu güvenlik güçlerimize kendi can güvenliklerini tehlikeye atacak kadar saldırgan davranılması halinde kendilerini savunmanın önü acık olmalıdır.
Son yaşanan olaylar arasında bir de yumurta vakası var, yumurta atmak da tepki gösterme klasikleri arasına girdi. Amma velâkin bu işte de doz sorunu yaşadık, bir yumurta tepkiyi iki yumurta ise tepki gösterme kültürsüzlüğünü gösteriyor. Genel olarak tahammülsüzlere tahammül edilmemelidir. Bir yumurta attın tepkini gösterdin, 2-3-5 hat da 30-40 yumurtadan bahsediliyor pes doğrusu arkadaşlar iyi abartmışlar. Bu durumlarda şiddete başvurulmadıkça tepkiler hoş görüyle karşılanmalıdır. Tepkisiz toplumların atalete düğdüğü konusunda hem fikiriz. Ayrıca yanlış yapıldığı düşünülüyorsa tepki göstermek de normaldir, bunun dozunu demokratik sınırlar içinde tutmalıyız. Tepkisiz toplumun iktidarları yozlaşır, yozlaşan iktidarda atalete düşer, atalet ise toplumların ve iktidarların gevşemesine neden olur. Tepkiye evet dozunda, tepkiye saygı, anlayış demokraside, kontrolsüz tepkilerde ise kamu güvenliği için güvenlik güçlerinin müdahalesi gerekmektedir. Müdahale oranını tepkilerin kamu güvenliğini ihlal sınırları belirlemelidir. Tek amaçları sistemi yıkmak olanlarla , sistemin iyi işlemesini isteyenlerin tepkileri farklı olmalıdır. Sistemin iyi işlemesini isteyen demokratik örgüt mensuplarının tepkisi her alanda hoş görü ve anlayışla karşılanmalıdır. Sistem dışı düşünceleri dile getirenlere gelince yasaların verdiği vatandaşlık haklarına saygılı davranılıp yasal sınırlar aşılınca güvenlik güçleri aşanları yasal sınırlar içine davet etmeli gelmemesi halinde müdahale etmelidir. Müdahalelerde grubun tavrına göre, yapılan yasa dışı davranışa göre belirlenmelidir. Cam çerçeve indiriyorsa, serseri mayın gibi sağa, sola saldırıyorsa, toplumun can ve mal güvenliğini tehdit varsa üzülerek belirtelim müdahale sert olmalıdır. Kendi düşüncesinin dışındaki hiçbir düşünceye tahammülü olmayan düşünce gruplarına nasıl tahammül edilir, edilmesi beklenir anlamıyorum.
Son olarak demek isteğim; Müdahale dozu, demokratik tepkilere engel olmayacak şekilde olmalı, demokrat olmayan şiddet içeren tepkilere de kullandıkları yöntem kullanılarak müdahale edilmelidir diye düşünüyor, hepinize yanlış uygulamalar kaşısın da demokratik, önerilerinizi ve tepkilerinizi göstermenizi öneriyorum.
İktidarlar tepkilerden değil, tepkisizlikten korkmalıdır. Fikri Adil Selam sevgiler..
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|