AKLIN, AKILLA SORGULANMASI
Evet, hayatın için de yaşarken bazı kararlar alırız, bizi etkileyen siyasal ve dini kararlar alırlar bu neye dayanır, biz akla dayandığını düşünürüz, acaba öyle mi, aldığımız kararlar, alınan kararlar ne kadar akıllıca? İşte bunun için yine akla ihtiyaç duyarız, bu ne demektir derseniz, anlamaya çalışalım mı? Örnegin ekonomik yatırım kararı alacaksınız bir amacınız olur, bu amaç düşüncedir, yaşama dair bilgidir, bu karar bilgi ve düşünceye dayalı alınan, akılla, bilgiyle test edilmiş kararmıdır? Bunu nasıl anlarız? Ben şöyle anlamaya çalışıyorum…
İlk önce bu kararın tartışılmasını, bu kararın eleştirilmesini, böylece alınan kararın eksik, gedik yanlarının olup olmamasını başka akıllarla sorgulanmasını öneriyorum… Bu akıllar sorgulayabilmek için söz konusu konuda bilgi sahibi, yetenek sahibi olmalı, yani uzman olmalı ki, akla dayanarak aldığımız kararı, yine akla dayanarak sorgulayabilelim… Şimdi ister tüketim tercihlerimiz, ister beslenme tercihlerimiz, ister siyasal tercihlerimiz, yada hiçbir sorgulamaya tabi tutmadığımız, biz ulaştırılan dini bilgiler, bu bilgiler içinde ki bizim doğru kabul ettiğimiz bilgiler… Acaba akla vurursak, uzman aklıyla değerlendirmeleri dinlersek ne kadar doğru tercihler yapmış, ne kadar doğru düşünceleri, bilgileri kabul etmişiz görsek…
İşte bunun için cesaretle bilgilerimizi, düşüncelerimizi, inanç ve siyasal alanda da olmak üzere akılla, sorgulamayız ki, bunların hem doğruluğunu test edelim, hem de günümüzde ki ihtiyaçlara cevap verir hale getirelim… Bunun için ilk yapacağımız şey bizim aklımızın enerjisi olan bilgileri doğrumu yanlış mı, güne uygun mu, değil mi, diye güncellemek olması gerekir diyerek devam edelim… Bu bilgileri hangi alanda ne için kullanacağız sınıflandırmak, sınıflandırmak aynı zamanda bir alanda yoğunlaşma da demektir.. Biz bütün bunları nasıl yaparız, kültürümüzün, bize verdiği değerlerle, evrensel olarak insanlığın ulaştığı bilgileri okuyarak, anlayarak bunları özümseyerek ve bunları akla vurarak bizim için doğru olanı, iyi olanı, güzel olanları kişisel ve toplumsal yaşamımızda uygulayarak daha iyi arayışımızı sürdürerek yapabiliriz.. Ben gençken aklıma vurduğum ve itiraz etiğim bir bilginin bugün yavaş, yavaş anlaşılması örneğiyle yazımıza devam edelim mi?
Dinimizin kutsal kitabı Kuran, bilmediğimiz bir dilde tekrarlanıp duruyordu, ben böyle şey olmaz anlamadan okumak, okumak değildir diye itiraz ettiğim de, sen gençsin bilmezsin dediler, bu sevaptır derlerdi… Benim kafama yatmazdı, ama toplumumuzun kabul ettiği bir durumdu… Şimdi ise anlamadan okumanın sevap olup olmayacağı tartışılıyor, sonra dinimizin ne kadar kapitalizmle ters düştüğü tartışılıyor, Krallık, Padişahlık İslami bir siyasal sistem mi, diye sorgulayanların yanı sıra, demokrasi, laiklik İslami sistemdir diyenler tartışıyor… Bakın aklı sınırlandırmazsak bizim için, doğruyu, iyiyi, güzeli bulacak, dini acıdan, siyasal acıdan iyi, doğru güzel zaten dinidir de değil mi? Allah dini bize bunlara ulaşalım diye göndermiştir diye düşünen biriyim… O zaman, Akılla, aklın bilgisini sorgulayarak, yaşama daha uygun hale getirerek, mutluluğu huzuru yakalayabileceğimizi düşünüyorum…
Akıl bize bizim için iyi olanı önermek zorunda, bu yeterlimi hayır, dünya hanesin de birlikte yaşadıklarımızla, ister bitki, ister diğer hayvan canlar olsun, isterseniz bizim cinsimiz insanlar olsun, bilgimizi, düşüncemizi, akılımızı, daha iyi yaşamak ve yaşatmak için kullanalım mı ne dersiniz? Ben EVET, EVET diyorum… Dünyaya, Barış, Huzur, Mutluluk İçin Çalışan Akıl Hakim Olsun, Akla Dayalı Adalet, Etik, Ahlak hakim olsun diyerek… Sizlere Selam ve Sevgilerimi Gönderiyorum…
Fikri Adil – 22.1.18 – vatandasfikri.com
|