ULUSAL, ULUSLARARASI GÖÇ
(Göç İnsanlığın Daha İyi Olanı Arayışı mı, Yoksa, Kötüden, Zulümden, Yoksulluktan, İyi Olana Doğru Kaçışımıdır? Fikri Adil)
Göç, iki şekli olsa gerek, biri ulusal sınırlar içinde yapılan göçler, diğeri de uluslararası yapılan göçler, iki nedeni olsa gerek, biri iten, diğeri çeken nedenler.. İten nedenlerle mi başlasak, öyle yapalım…
İten nedenler, ekonomik sıkıntılar, toplumsal ve siyasal, inançsal baskılara dayalı olarak kişisel problemler nedeniyle yaşadığımız toplumdan ve bölgeden başka bir topluma ve bölgeye göçe iten nedenler diyebiliriz..
Çeken nedenler, iş bulabilme umudu, eğitim, sağlık, eğlence, magazinsel bakış, bazı bölgelerin al benisinin markalaşmalara dayalı artış göstermesi sonucu cazibeli bulunuşu… Örnegin Bodrumla Seferihisar, Ürkmez gibi yerleri kıyaslayınca oralar daha güzel ama markalaşa öbür tarafa göçe neden olabiliyor… Örneğin Amerikan rüyası, Almanya da ki yaşam tarzı ve ekonomik imkanlar buna örnek gösterilebilir…
İç ve dış göç olarak da göç sorununa bakılmaktadır, iç göç ülke içinde, dış göç ise ülkeler arası olmaktadır… Burada ülkeleri göç veren ve göç alan ülkeler olarak incelemek gerekir, burada bazı ülkeler vatandaşlık verirken, bazıları misafirlik statüsü vermişlerdir… Göçe yasal ve yasadışı diye de bakacak olursak…
Yasal göç artık göç alan ülkelerin gömen almaları konusunda ki yasaları çok sert hale getirdikleri için göçmenlerde artık yasa dışı yolları denemektedir… Yasa dışı yollar göçmenlerin bu yol boyunca istismarına neden olmaktadır…
Şimdi ulusal ve uluslararası olarak bakalım mı göçe, son zamanlarda zaten hep uluslararası göç sorunu gündemde, bizim ülkemiz Türkiye tamda bu göç yollarının üzerinde… Bizim gibi ülkelerde biz kültürel olarak ne kadar tolere edersek edelim, sayı 6-7 milyonu buldu mu artık sosyal sorunlar başlıyor demektir… Ekonomik olarak bakarsak göçle gelenler ülkemizin vatandaşlarının işsizliğini körüklüyorlar, 6 milyonun üçte biri çalışsa iki milyon kişi yapar ki, bizim işsizliğimiz %13 ise yarısına yakını buradan kaynaklanıyor demektir… Her neyse bizim ülkedeki göçmenler normal vatandaş gibi dolaşıyor, işe giriyor kayıt yok, sigorta yok, vergi yok, birçok hizmettende göçmen veya sığınmacı olduğu için yararlanıyorlar ki… Bazı durumlarda bizim vatandaşlar bile daha rahat ettikleriyle ilgili söylentiler var… Her neyse sorunu sadece bizim sorun olarak algılamayalım dünyada böyle sorun yaşayan ülkeler var, sorun yaşayan insanlar var… Son zamanların önemli göçlerinden bahsederek yazıyı bitirelim mi?
Modern zamanlarda endüstrileşme yeni iş olanaklarının kırsaldan kentlere göçe neden olduğunu hepimiz biliyoruz…1930-40 yıllar arasında Nazi zulmünden kaçanların oluşturduğu göçler.. Asya’dan, Ortadoğu’dan hala iç çatışmaya ve yoksulluğa dayalı göçler devam etmektedir… Bundan sonraki göçler bu göç nedenlerinin yanı sıra küresel ısınmaya dayalı göçlerden oluşacağı öngörülmektedir… Ülkemizin hem küresel ısınmaya karşı önlemler, hemde bu nedene dayalı göçler konusunda önlemleri şimdiden alması gerekmektedir… Ayrıca BM örgütü şimdiden fon oluşturmalı küresel ısınmaya dayalı oluşacak göç dalgalarını finansa etmek, hatta insanları yaşadıkları yerlerde tutacak önlemler alarak daha göç sorunu olmadan önlemler almalıdır… Son olarak göçün makro nedenlerine bakarak yazıyı bitireli mi?
Bana kalırsa göçün makro nedeninin temelinde ülkeler arasında eşitsizlikler yatmaktadır, bu güvenlik sorununa dayalı olabileceği gibi, ekonomik olabildiği kadar siyasal, yönetime katılma hakkı, sosyal yaşam tarzları üzerinde baskılar, dini baskıları da makro göçe neden olan sorunlara dahil edebiliriz… Her sorunun yan sorunları olduğu için olsa gerek her göç birkaç nedene dayandığı görülüyor, daha çok daha iyi bir hayat beklentisi göçe neden oluyor… Dünya nüfusu 8 milyarı geçti, daha çok da şehirlere yığıldı, bazı ülkelerde ve ülkeler içinde bazı şehirlerde nüfus yoğunluğu oldukça sık olduğu görülmekte… İster sosyal, ister ekonomik, ister ifade ve inanç düşünce özgürlükleri, kısacası göcece neden olan sorunlar insanlığın sorunları olarak görülmeli ve tüm insanlık küresel çapta bu göçle mücadele etmelidir… İnsanlar kaderi olan coğrafyadan ayrılmak istemeyecek kadar imkanlarla doğdukları yerler donatılmalı ve insanlar doğdukları yerde doymalıdırlar, mutlu yaşamalılardır… Dileğimle selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com – 28.4.2020
Kaynak: Sosyolojide Temel Kavramlar – Anthony Gıddens – Phılıp W. Sutton
|