AMACIMIZ NEDİR?
(Amaç Birliği)
Amaç, amaçsızlık, amaçlar, amaçların araçları derken amaç üzerine düşünelim mi? Düşünmek, üstelikte amaçlı düşünmek gerek, amaçlı düşünmek, nereye varmak istiyorsan öne gitmeyi amaç edinmek demektir. Biz hangi amaçla, hangi araçlarla, hangi hedefe gitmek istiyoruz? İşte amacımızı bu belirler…
Kişisel amaçlarımız, toplumsal, siyasal, ekonomik amaçlarımız, o kadar farklı amaçlarımız olabilir ki bazıları hayalde kalır, bazıları hayalden gerçeğe geçerken arafda kalır, bazıları hayata atılır yol alır, yolda kalır, amaçlarımızın yol aması için hayal, düşünce, araç, yol uyumu gerekir… Ben buna dengede olma hali derim, birçok insan bu dengeyi ve amaçlarına ulaşmayı böyle başarır. Bunun için uyum çok önemlidir.
Mesela, siyasal amaçlarda sanatsal amaçlar gibi davranamazsın, dini amaçlarda sanatsal amaç ve araçları kullanamazsın, aynı şey bilimsel amaçlar için de geçerlidir, bilimsel amaçlarda dini, siyasi, sanatsal davranamazsın, davranmamalıyız, davranıyormuyuz, ne yazık ki evet… O zaman amaç kaosu yaşarız, kaoslarda başarılar tesadüfidir, son yüz yılımızı değerlendirirsek, yok daha gerilere gidelim 250 yıl diyelim emin olun başarıya hasretiz, neden derseniz?
Örnegin, ekonomik bir yatırım olacak ölçüleri bellidir, bir işletme kuracaksak, hammadde, enerji, pazar, ulaşım, barınma, su kaynakları, maliyet, piyasa fiyatları gibi nedenler aramak yerine siyasal baskılarla, işletmeyi hammaddeye pazara enerji kaynaklarına uzak bir yere kurarsak, orada maliyetleri yüksek bir imalat yaparak piyasada rekabet gücümüzü kendi ellerimizle yok etmiş oluruz… Bunu bize yaptıran güç amaçsızlıktır, düşüncesizliktir, bilgisizliktir, … ne sayarsanız sayın…
Amaç için bilgi gerekir, bilgi için ne gerekir, hayal, merak ve caba, bilgiyi aldık nerede nasıl kullanarak amaçlı olarak hareket edeceğiz derseniz, hayata, hayatımıza bakacağız, kendi hayatımıza, toplumumuzun hayatına derken amaçlı bir kişimiyiz, toplummuyuz bunun farkına varırsak, gerçek amaçlara, uygun araçlarla ilerleriz… Yoksa dinsel amaçlarla siyasal amaçları, siyasal amaçlarla akademik amaçları, toplumla, bireyi, bireyle toplumu çatıştırır dururuz… Bu çatışma enerjimizi böler gerçek amaçların dışına çıkar artık her şeyi birbirimize üstünlük sağlamaya, gösterişe çeviririz… Amaçlı yaşamda gösteriş değil, neden sonuç ilişkisinin farkındalığı vardır. “Amaçsızlık içinde olanlar, kendini gösterişlerle kanıtlamaya çalışırlar. M. Akif Gökalp”
Oysaki insanın amacı yaşadığı ortamlarda, iyi, güzel, doğru katkılar sunmaktır, biz acaba yaşadığımız ortamlarda, yaptığımız işler de ve mesleklerde topluma sunduğumuz katkı mı fazla, yoksa toplumdan aldıklarımız mı? Sanırım aldıklarımız, nereden anladın diyorsan, ülkemizin dış ticaret açığından, üretsek, katkılar sunsak üretim fazlası verir, bununla da ihracat yapar ve dış ticaret açığımızı kapatır, refah seviyesi daha yüksek bir toplum olurduk… Bunu yapamıyorsak, ekonomik amaçlarımız da sıkıntı var demektir, topluma katkılarımız azdır, topluma aldıklarımızdan daha çok katkılarımızın olduğu şekil de yaşamak için ekonomik sistemimizi, amaçlarımızı ona göre şekillendirmeliyiz. Bunun için amaç birliği ama alanların özelliklerine dikkat ederek, her alanın alanına göre amaçlar belirlenerek ülke ve millet olarak ilerlemek gerek…
Bu gereğin gereklerini hepimiz el birliğiyle yerine getirmeliyiz, bunun için son olarak şu örneği versem acaba yeterli olur mu? Hepimiz biliriz denizler de ters akıntılar vardır, siz karaya çıkmayı amaçlarsınız ama sizi açığa götürür akıntı… Bu akıntıları bilmeyenler boğulurlar bilenler önlemini alır akıntıya kapılmaz, yada kapıldığın da nasıl bir yol izleyeceğini bilirler, kurtulur karaya çıkarlar… Bizimde amacımız kendimizi, şehrimizi, ülkemizi, insanlığı hayat denizinde ters akıntılara kapılmadan yaşamamızı, yaşamasını sağlamaktır. Amacımız cabamız, budur, bu nedenle kendi içimizdeki tartışmaları kavgaya dönüştürmeden, kendi amaçlarımızla, toplumsal amaçları harmanlayarak gerçekleştirmek zorundayız… Dilerim gerçekleştirebiliriz, selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil – 10.4.17 – vatandasfikri.com
|