YASAMANIN YARGININ YÜRÜTMENİN GÖREVİ
Sistemin dayanakları sistemin işlemesine, iyi işlemesine ve gelişmesine çalışmalıdır. Demokratik hukuk devleti olmak için mücadele edilirken bunun en önemli parçası yasama ve yargının alanını daraltıp, yürütmenin alanını genişletmek, bazı durumlarda yargı alanına müdahalenin önünü açmak, yasama alnına lider hâkimiyetine tanık olduğumuz, muhalefet patilerine baktığımızda, iktidara aday olan partililerde de lider hâkimiyetinin yoğun olduğunu görmekteyiz. Böyle bir siyasi ortamda, yargı denetiminin ve bağımsızlığının önemini sanırım anlayabiliyoruz.
Anayasanın bazı maddelerini görelim ve bu maddelerin korunması, işletilmesi, ilk üç maddenin durumu farklı olmakla birlikte yeni yasaların yapılması sistemin iyi işletilmesi için gereklidir. Ama yeni yasalar yaparak sistemin dışına çıkması da mümkün hale gelmemelidir.
MADDE 1.– Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2.– Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3.– Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
V. Devletin temel amaç ve görevleri
MADDE 5.– Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
A. Mahkemelerin bağımsızlığı
MADDE 138.– Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Bu üç kurumun da görevi önce anayasaya ve sonra yazılı olan yasamanın yaptığı kanunlara uymaktır. Kanunlara uygunluğu ise yargı denetlemektedir. Bunu sanırım hepimiz kabul ediyoruz, yok anayasa ve kanunlarla çelişiriz.
Örneklersek daha iyi anlaşılır olur, değiştirilmez maddeler arasında olan Ankara’nın başkent oluşu değiştirilmeye kalkıldığında yargı karşı durur ve karşı duruşa yürütme uymak zorundadır, uyulmadığında hukuk devleti olmakta çıkılmış olur.
Laiklik kuralının uygulanmasında da durum farksızdır uyulmaması durumunda yargı uyulmasını sağlayacak kararlar alır. Ancak yasamanın yasaları değiştirmesiyle sorun aşılır. Bu normal yasamalar için böyledir, ama bizde yasama liderler kontrolündedir. Lider ne derse o olur kısacası, lider yasa yaparak sistem dışına çıkabilir, yargı denetimini yok ettiğimizde.
Daha başka bir örnek üzerinden gidelim, bu örnek Numan Kurtulmuş, Erbakan çekişmesinde nasıl Numan Kurtulmuşu saf dışı bırakıldığını düşünelim. Ülkemiz içinde partileri içinde yanlış bir tercih yapmışlardır saadet partililer. Bu anlayışın yasamaya taşındığını ve denetim dışı kaldığını düşünün sistem dışına çıkmak çok kolay olur.
Parlamenter sistemlerde lider her istediğini yapamaz, siyasi partilerde ve yasamada bu kadar etkili olamamalıdır. İki gücün yasama ve yürütmenin aynı elde toplandığı, yangınında denetleyemez duruma getirildiği sistemlerde demokrasiden bahsedilemez. Millet iradesinden hiç bahsedilemez, millet iradesi değil lider iradesi oluşur ki iktidarı destekleyenler bile böyle bir duruma düşmek istemezler. Neden iktidar o kadar güçlü olur ki senin desteğine ihtiyacı yoktur artık. Yasayı yapan o, işleten o, hukuka uygunluğunu denetleyen o, lütfen sistemin ruhuna işleyişine saygı duyarak işlemesine özen gösterelim…
Selam ve sevgiler…
|