|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
DENGE |
DENGE
Dengeyi genel olarak ele alalım;kişisel dengelerle davranışbilimciler ilgileniyor, toplumsal dengelerle sosyal bilimciler ilgileniyor, siyasi dengelerle, güçler ayrılığı ve demokratik dengelerlesiyaset bilimciler ilgileniyor.
Biz kişi olarak dengesizlik yaşarsak psikologa, toplumsal sorunlar yaşadığımızda sosyal bilimcilere ve kanaat önderlerine siyasetten sorun olunca siyaset bilimcilerin yanısıra hukukçularave siyasi liderlere başvurur, ekonomik dengesizciliklerde de iktisatçılaraihtiyaç duyar sorunlara çözüm üretmelerini ve çözümünü bekleriz.
Şimdilerde her yerde dengesizlik görülmekte ve yeni dengelere ihtiyaç duymaktadır kişilerve toplumlar.
Kişisel dengesizlik yaşanıyormu,evet nereden biliyorsun kendimden. Öyle çelişkiler yaşıyorum ki tüketemediğimde bir eksiklik oluşuyor, aslında üretmediğimdebir eksiklik oluşmalıdeğil mi?Kişisel dengemizinasıl bulacağıziyi ve güzel şeyler tüketerek değiliyi ve güzel şeylere neden olarak.Hiçbir iyilik ve güzellik üretemediğimiz zaman kişileri güler yüzle karşılayarak iyilik ve güzelliğe neden olarak öncelikle kendimizin kendimize saygısını kazanarak kişisel dengemizi sağlayabiliriz.
Toplusal dengesizlikler kişisel dengesizliklerin toplamıdır aslında, kişisel dengesizlikleride toplumsal dengesizlikleri de değersizliğin ortaya çıkardığı kültürsüzlük neden olmaktadır. O zaman değerlerimizeuygun kültür ve yaşam tarzıtoplumsal sorunlarımıza, dengesizliklerimize çözüm olacaktırkanaatimce.
Biz inanç olarak İslam’ı seçmiş ama kenarında yaşıyoruz, aşırı yorumlardan kaçınarak inançımızı yaşam tarzımız haline getirmeliyiz. İnancımızı kenara itersek, gelenek göreneklerimizin inancımızdan etkilenmesinin önüne set çekersek toplumsal dengemizi nasıl sağlarız. İnancımız başta olmak üzere gelenek ve göreneklerimiz yaşam tarzımızı etkilemedikçetoplumsal dengemizi bulamayacağızsanırım. Denge sağlayabilmekiçin biz olmamız bize ait değerleri yaşamamız gerekmektedir, yoksa biz başkasıgibi davranarak ne kendimiz nede başkası olabiliriz. Başka değerlere ve kültürlere öykünerek dengemizi sağlamayıbırak olan dengemizide bozarız. Toplumsal denge için inançın önemini bütün toplumlar kavramış bizde bu doğrultuda inançımızı önemseyelim.
Siyasi dengesizliklere gelince, solcumuz sosyalist gibi davranmaz, milliyetçimiz milliyetçi gibi, muhafazakârımız hiçbir şeyi muhafaza etmezse, sosyal demokratısosyalleşmeyi bırakın demokrat bile olmamışsa, siyaseti gerilim ve şiddetten medet umar hale getiririz. Bu kadar çelişkinin üzerine siyasi denge bulmamız haliyle zor olmaktadır. Siyasi denge için benim siyasidüşüncem veduruşum ne gerektirmektedir sorusunun cevabını bulabilirsek, demokrasi oyununu bırakıp gerçek demokrat olduğumuzda siyasi dengemizi sağlayacağız.
Siyaseten muhafazakâr bir seçmen kitlesi siyaseten ağırlığını hissettirmektedir. Bu hissediş oy oranlarına yansıması ile siyasi ortama yansıması farklı olmaktadır. Oy alan siyasetçiler muhafazakârlığınıunutmaktadır. Ben bu devleti pazarlamaya geldim diyebilmektedir. Sadece muhafazakârlar mı kendi siyasi düşüncelerini,ilkelerini unutuyorlar hayır.
Sosyal demokratlar, demokrat bile olamadan sosyal olmaya çalışma komedisi yaşıyorlar. Demokrat olmayan sosyal demokrat olamaz, çünki sosyal demokratlık demokratlıktansonraki aşamadır. Ülkemizin gerçek demokratlara ve sosyal demokratlara ihtiyacı vardır.
İç işleyişleri acısından hiçbir partimizde demokratik bir işleyiş hâkim değil, demokratik işleyiş içindeolan varsa da çok küçük partilerdir. Bu partilerde görev almanın hiçbir ayrıcalığıolmadığı için, ekonomik bir çıkarsağlanamayacağıiçin oralarda görev almak aynıhemşeri derneklerinde ve apartman yöneticiliğindeolduğu gibizahmet olarak algılanmakta,görevler zorla verilmektedir. Partiler vatandaşlara seçilmeleri için önerdikleri milletvekili, belediye başkanları ve meçlis üyelerini mutlaka bütün üyelerin katılı ile yapılan ön seçimlerle belirlemelidir. Liderin seçimiyle, seçilecekler belirlenmemelidir, liderin etkisi bu kadar olmamalıdır, yoksa her seçilen tekrar seçilebilmek için lidere yaranmak onun onayını almak geregi duyduğu için demokratik kurallara yanlış kararlara onay verebilmektedir. Bu durum da siyasi dengeye olumsuz yansımaktadır.
İlk önce sosyal demokratlar parti içi demokrasiyi uygulayarak ülkemizi demokratik geri kalmışlıktankurtarmalılarve kendileri deböyle davranarak sosyal demokrat olmanın hakkını vermiş olurlar.
Milliyetçilere gelince bu kadar duygusal milliyetçi olunup da yabancımarkalara düşkünlüğü çözemedim, milliyetçi olunacak, ama yabancımarka hayranlığımızı ve özentimiz milliyetçiliğimizi gölgede bırakacak. Araştırmalara göre milliyeçilik oranımız % 75 tir, bana göre bu oran dahada yüksektir. Bu oranların duygusal anlamda yüksek olduğu aşikardır. Uygulamlara gelince ekonomik alanda olsun, kültürel anlamda olsun bu oranlar çok aşağılara düşmektedir, artık her alana milliyetçiliğimiz inmeli ve toplumsal dengelere hizmet etmelidir. Yaşam tarzımızı milli üretim ve tüketim yeteneğineve gelenek göreneklerimize göre şekillendirmek milliyetçilere daha çok yakışmaz mı?
Demokrasilerde demokratik denge için devletin gücü dengeli bir şekilde dağıtılmıştır. Bu dagıtım yasama, yürütme ve yargıalanlarında dağıtılarakotoriter yöntemlere kayma eğilimlerininönüne geçme düşüncesiyle yapılmıştır. Buradaki bir dengesizlik siyaseten her kurumu etkileyecektir.
Bu nedenle(TBMM) yasama üyeleri seçilirken, belirlenirken demokratik kurallarla seçmediğimiz de yasamanın dengesini bozmuş oluruz. Yasama da bozulan denge yasaların hazırlanışına ve yapılan bu yaslarla yargılamanın da olumsuzluklara neden olaçaktır. Bu iki alandaki olumsuzluklar toplumun kurumlara güvenini sarsaçaktır. Yasama ve yargılama çok hassas iki alandır, ikide bir degişiklik uygulamaların aksamasına neden olabilir. Bu alanlarda degişiklik yaparken sadece kendi düşüncelerimizi uygulama hakkımız yoktur, bu alandaki kurum ve kuruluşların düşünceside alınmalıdır ki yasama ve yargılam dengesi korunabilsin.
Yürütmeyi ülkemizde hükümet temsil etmekte diğererklere göre alanını korumakta daha başarılı olunduğunu düşünüyorum. Zaman zaman istmedikleri sonuçlar yargdan gelmektedir, bu normal karşılanmalıdır. Sık sık yürütmeyi saglasyan bakanlardan yapılan acıklamalara göre idari yargının kendilerinin aldığı yönetiçileri mahkeme kararı ile geri göreve iade etttiklerini bu durumun da kendilerini iş yapamaz hale getirdiğini dile getirmektedirler. Devlet geleneginin devam edebilmesi için bürokratların yasalarla korunması gerekmektedir. Böylece devletin devamlılığının dengeli bir şekilde saglanmış olur. Aksi taktirde her gelen iktidar kendisine engel olunduğunu idia ederek yetişmiş bürokratları görevden alarak bürokratik dengenin bozulmasına neden olur. Yürütmeninde içraatları için alanına saygı duyulmalı ve görevlilerin emirlerin geregini yerine gitrerek yürümeye yasal sınırlar içinde yardımcı olarak yürütmenin dengesi saglanmalıdır.
Siyaseten belirsizlikler, dengesizlikler ekonomik dengesizlikleri ve belirsizlikleri de beslemektedir.
Ekonomik dengesizliğin uç noktasını yaşıyoruz,dış ticaret de 100 liralık mal satıyor 170 liralık mal alıyoruz. Budengesizliği de 20 yılı geçkindir yapıyoruz. Siyasetçilerimiz bunu görüyordur herhalde önlem alma konusu kanaatimce biraz geciktiler. Aynızaman da bu ekonomik göstergeler bizim üretmediğimizitükettiğimizi de gösteriyor.
Tarımda kendi kendine yeterken şimdi ürettiğimiz gıda tükettiğimizikarşılamıyor.
Sanayide üretiyoruz sözde, burada kurulan fabrikalarda yabancılar üretiyor ve kar ederek şirket merkezi ülkelerine aktarıyorlar. Bu ekonomik dengesizliği çözmemiz için somut düşüneceğiz, bir kişi gün,ay, yıl gelirinden fazla gideryapmaktadır. Nereye kadar dayanabilir?Bir yere kadar ondan sonra, şirketse batacak kişi ise ödemesi zor borçların altına girecektir.Ekonomik dengesi bozulacaktır, ekonomik denge için teknoloji, sanayi, tarım alanlarında üretim üretim, üretimdir.
Hukuk ve adaletin dengesi içinde yargıçların iktidarın etkisi alanının dışında özlük ve atama yapabilmeleri gerekmektedir. İktidarın etkisi varsa hakim atamalarının bağımsızlıklarıtartışılır hale gelir ve adalet sistemimizin dengesini bozmuş oluruz. Denge için adalet kurumlarımızı bağımsızhale getirmeliyiz. Temel de yargılama yasa ile yapıldığı için yasama yargılamayı etkilemektedir. Bu etkileme normal olandır, tayin ve terfi işleri gibi özlük haklarına etki yanlıştır. Bunlar düzeltildiğinde adaletimiz daha hızlı adalet dağıtacaktır. Denge adalette daha önemlidir, her daraldığımızda adalete başvurur ve adil bir sonuç bekleriz. Adaletten denge toplumun temelidir. Hukukçuların sadece yasalara bağlı olmaları gerekir. Hukuk sistemi üzerindeki iktidar gölgesi kalktıkçademokratik hukuk sistemi daha dengeli işleyecektir.
Kısacası denge her konuda gerekli ve biz bunu düşünerek akıl ederek dengelerimizi bulacağız, bulmalıyız. Her dengesizliğin nedeni düşünmeden akıl etmeden tercihler yapmaktır. Bunun tersini yaptığımızda toplumsal, kişisel, ekonomik dengemizi bulacağımızainanıyorum. Bu toplumda o potansiyelin var olduğunubiliyorum.
Her şey dengededir, insan hariç o dengesini aklıyla bulacaktır. Fikri Adil
Selam ve sevgiler…
www.vatandasfikri.com >> Fikri Adil
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|