FİKİRSİZLER KULÜBÜ
Bir toplumun ferdini düşünün, ben meyit taşındaki meyit gibiyim desin, bunların sayısının ekseriyeti oluşturduğunu düşünün, yaşayan ölüyüm demektir… Ölüler toplumu fikirsizdir!
Ben nefsimi öldürüyorum diyenleri düşünün, insanı ne motife eder, ne çalışmasını, üretmesini, yeni içatlar yapmasını sağlar… İstek ve amaçlar, arzular, hevesler, idealler, ülküler emeller, bilgi, düşünce, duygu ile çalışır… Ya nefis öldürülmüşse, ölü ruhlar ne yapabilir ki?
Benim kaderim yazıldı, ben ne yaparsam yapayım, hiçbir şey degişmeyecek, bana bu zulmü yazmışlar, sadece ve sadece yaşamak düşüyor… Kim yazmış Allah, Allah ne zulüm yazar, ne mutsuzluk biz yaptıklarımız, yapmadıklarımız, doğrularımızla, yanlışlarımızla kendi zulmümüzü, mutluluğumuzu hazırlarız bunu bildiğimizde fikirsizlik kulübünden istifa etmiş olacağız…
Bizden bir b….k olmaz diyenleri düşünün, bunların sayısı çok olursa o toplum nasıl iyi, güzel, ahlak ve adalet üzere yaşayacak adımı atacak… İki tane şeyi okumanızı öneriyorum biri veda hutbesi, digeri ise MKA’ün Gençlige hitabesini okuyun, üzerinde dura dura, anlamadığınız kelimeleri sözlükten bula bula okuyun öneririm… Bizden ne olur, ne olmaz onu bu hutbede ve hitabette söylemişler, bunları ve diger bilgileri okursak fikirsizler kulübünden istifa etmiş oluruz… Devam edelim mi?
Muhalefeti düşmanlaştıranları düşünelim, demokrasi de partiler iktidar için yarışır, en çok oyu alan devleti yönetmek üzere hükümet kurar… Digerleri ise hükümeti denetlemek için muhalefette kalırlar. Bir zaman sisteme bile muhalefet eden bunun için düşmanlaştırılanlar şimdilerde demokrasinin imkanlarıyla iktidardalar… Onlarda muhalefete zillet, illet gibi siyasal söylemlerle muhalefeti itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.. Fikirsizlik şurada yarın muhalefet iktidara gelirse düşmanlar mı gelmiş olacak? Böyle sırf oy uğruna iktidara gelmek için toplumsal fitneye neden olacak söylem ve eylemler fikirsizlik alametleridir… Yapmayalım öneririm…
Bal tutan parmagını yalar, ya komşunun bal kavanozunu tutuyorsak, onuda yalayacağız? Bunuda geçtik 84 milyonun hazinesi olan T.C hazinesini yönetiyorsak oradan zaten yönettiğimiz için maaş alıyorsak, hala bal tutuyoruz diye hazineyi de mi yalayacağız… Son olarak..
Üzülerek ifade ediyorum, ‘çalıyorlar ama çalışıyorlar’ sözünü sık sık duyuyoruz, bu ne demek her çalışan çalması mı gerek… Sizin evinizi boyamak için gelen kişi sizin evinizden bir şeyler çalabilir mi? Devletin bütcesiyle bazı işler yaptıran kişi ve kurumlar zaten normalde yönettikleri için hak ettikleri maaşı alıyorlar, artı birde çalınıyorsa.. Biz durumu fikirsizliğimizle normal mi karşılayacağız?
Bir konu, bir durum, alanına göre degerlendirilerek en iyi aranır, dini alan mı Tanrının rızası ve cennet aranır, bunun için dünyayı bilgiler, fikirler üzere en iyi yaşanılır, en mutlu olunur hale getirmeliyiz ki.. Tanrının vaat ettiği cenneti umut edebilelim, rızasını kazanabilelim degil mi? Diyelim ki gidemedik zaten bu dünyada kısmen de olsa cenneti, Mutluluğu/huzuru yaşamış ve yaşatmış oluruz… Örnegin bilimsel alan mı, her şey mümkündür, her madde incelemeye ve potansiyelini çıkartılmaya aday bir şeydir.. Bu alan da deney, gözlem araştırma, bize yeni bilgilerin kapısını açacaktır… Bize akıl/fikir- Bilgi/Bilim yeni ufuklar açacaktır, açmak ve açılması, fikirsizlikler kulübünden istifa edilmesi dilegiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – vatandasfikri.com – 20.7.2022
|