EKONOMİK İSTİSMAR – 1
İkinci istismar nereden geliyor derseniz, kamudan yani devletten, oda patronlardan geri kalmıyor nasıl mı? Size iki örnek vereceğim, işçileri istismar eden patronlardan vergi alamayan devlet yine asgari ücretliden vergi alıyor, yetmiyormuş gibi, asgari ücretliye alış veriş anın da patronuyla eşit davranıyor, 1 lira alana da eşit, 1500 lira alana da eşit davranmak adaletmidir?
Örnegin, ben benzin alıyorum aylık 1500 lira gelirim var, başka biride benzin alıyor, aylık geliri 150000 lira benzin, gaz, mazot almak için pompaya gittiğim de aynı vergiyi ödüyoruz. Aldığımız her yakıt için ben de, benden 100 kat daha fazla geliri olan vatandaşla vergi oranımız aynı… Ne adalet değil mi? Şimdi bir depo benzin aldık, 200 lira verdik bunun %50 -60 ı vergi anlaşılan 200 liranın 100 lirası vergi, vergi toplama acısından tüketim den vergi almak en kolayı, ama adilimi bu çok tartışılır… Bu vergi ödeme anın da ben gelirimin on beşte birini verirken diğer vatandaş binbeşyüz de birini veriyor… Biz dar gelirliler, bizi yönetenlerden, acilen bu soruna çözüm bekliyoruz, bu ekonomik istismardan bizi acilen kurtarmaları gerekiyor… Yoksa büyük adaletsizliklere imza atmış oluyorlar…
Ben, aşırı ve lüks tüketimden vergi alınmasın demiyorum, Kişi başına, araç başına bir kota konsun, yada gelire göre vergi uygulasın, ben 15/1 vergi verirken öbürü 1500/1 vergi vermesin, bu ne adalete, ne de vicdana sığmaz… Sığdıranlara selam olsun…
Aynı şey sıgara da(%80) ve alkolde(%50) de var neden bunları örnek veriyorum, bu saydıklarım da vergiler abartılı da ondan… Bütün alışverişlerin içinde vergi var, fakiri de, zengini de aynı vergiyi veriyor, adaletten uzak bir vergilendirme ve ekonomik istismarın en büyügü… Bunun çözümü nedir dersek?
Yukarıda kotadan bahsettim, ayrıca gelir dilimlerine görede vergilendirme yapılabilir, örnegin asgari ücretli vergi dışı, benim gibi 1500 lira geliri olan, alışveriş de %1 öderken 10000 lira geliri olan %2, 100000 lira geliri olan %10, 150000 lira geliri olan ise %15 öderse vergi kaybıda olmaz… Yoksa bu adaletsizlik devam eder giderse ekonomik dengesizlikler sosyal dengesizliklere neden olacaktır. Diyelim ki bu ekonomik istismarlar düzeltilmedi, ne yapacağız?
Tepki göstereceğiz, nasıl kasada alış veriş anın da, pompada benzin alırken, sıgara alırken, alkol alırken ödediğimiz vergileri bilerek, bu bilinçle, vergi de adalet talep ederek, ister kotalarla, ister gelire göre vergilendirme taleplerimizi iletelim vergi de adalet sağlanmadığı zaman yasal sınırlar için de demokratik hakkımızı kullanarak tepki gösterelim… Olmadı mı o iktidara seçim anın da oylarımızla tepki gösterelim, bu tepkilerin organize edilebilmesi için Sendikalar,(Türk İş, Disk, Hak İş) muhalefet partileri (CHP, MHP, HDP) Sivil Toplum Örgütleri, Meslek odaları örgütlü ortak tepkiler geliştirmelidirler. Yoksa kanıksanmış olan bu ekonomik istismar devam edip gidecektir.
Ayıca kamu hizmetleri için toplanan paralar kamu adına lüks ve lüzumsuz harcamalara gidiyorsa ve denetlenemiyorsa, istismar katlanıyor demektir. Bütün bunları üstte koyduğumuz da neden ilerleyemiyoruz sorusu akla geliyor… Sizce neden ilerleyemiyoruz? Cevabı….
Patronlar işçilerine vereceği paralarla lüks araba alıyor yetmiyor, çocuklarına alıyor yetmiyor, dostuna alıyor derken… Piyasada ki para lüks araba ve her türlü gösteriş merakı yüzünden, üstelikte bunlar üretmediğimiz ürünler olduğu için yurt dışından alıyoruz ve paralarımız başka ülkelerin hazinelerine akıyor… Aslında işçisine maaş olarak verse, kendisi ne üretiyorsa üretsin, işçisi hemen yan komşusu işverenin müşterisi, koşunun işçileri de onun müşterileri, diğer patronların işçileri bizim patronun müşterisi… Anlatmak istediğim, gömlekçinin işçisi, ayakkabıcının müşterisi, ayakkabıcının işçisi ise gömlekçinin müşterisi, yani lük araç ve gereklerle yurt dışına verdiğimiz paralar işçilere verilse… Piyasa canlanacak…
Bu patronların hatası, kamu kurum ve kuruluşlarını vatandaşlar adına, vatandaşa hizmet için idare eden bürokratlar ve hükümetler de aynı hatayı yapıyor, lüks araç ve gereç olmazsa, cep telefonları son model olmazsa saygınlıklarının olmayacağını düşünüyorlar… Oysaki yöneticilerin saygınlığı yönettikleri devletin topluma hizmetiyle eş orantılıdır. Lüks araçlara binmenin aslında ekonomik istismar olduğunu bu toplum anladığında, topluma ne anlatacaksınız… Sadece bir iki kurumun, bir iki bakanlığın bir yıllık araba giderleriyle belkide araç marka ve modeli üretecektik, çocuklarımız işsiz kalmayacaktı ama olmadı… Elektirikli araç üretecektik geç kalıyoruz, bunu da başkalarından satın alırız, Çin yolcu ucagı yapadursun, herşeyi ürete dursun, bizde tükede duralım ve tüketim üzerinden de vergiyi basalım, devlet eliyle ekonomik istismara devam edelim … Ne güzel tüketiyoruz diye gas gas gasılalım… Haydi hayırlısı, ama ya hayır için çalışmıyorsak!!! Allah yardımcımız olsun…. Selam ve Saygılarımla…
Fikri Adil – Kasım 15 --- www.vatandasfikri.com
|