VATANDAŞLIK HAKININ ÖNÜNE ENGEL KOYMAK!
İnsanlık alemi iki hak ile haklar, hukuk acısından degerlendirilir, biri insan hakları, digeri vatandaşlık hakları, bu hakları toplumların hukukları oluşturmuş, dinlerin fıkıhları da katkı sunmuştur, buralardan dogan Hukuk teorileri bu iki hakkın nasıl korunacağı veya yaşanağı üzeriğne düşünce metinleridir... Aynı zaman da bu haklar modern dünyanın kutsallarıdır... Başka ülkelerde uygulamaları bilmiyorum ama epey zamandır ülkemizde bir uygulama var, borcu yoktur kagıdı getir, getireyim de... Ne için? Sen getir ne için olursa olsun...
Örnegin araba/ev satacagım arabamın/evimin borcu yoktur kagıdı anlarım de, en basit ruhsat alacagım, şu, şu kurumlardan borcu yoktur kagıdı getirmeseniz bu ruhsat size verilemez, neden bu ruhsat bana mesleki yetenegimden dolayı verilmeli degil mi, evet de devlete trafik ceza borcun varsa bu ruhsatı alamazsın... Allah, Allah ne güzel iş ya...
Bu iş şu anda üç beş alanda kullanılıyor ve gün geçtikce genişletiliyor, yarın bir belediye, bir genelgeye dayanarak emlak vergi borcu olanlar toplu taşıma hakkından yararlanamaz derse ne yapacagız? Baktılar bu iş kolay vergi toplamaya, kolay cezaları tahsil etmeye neden oluyor... Yarın bürgün, kamu hastanelerine gittiğimizde, senin emlak vergisi, bilmem ne harç, ceza veya gelir vergisi borcun, Şirketinin kurumlar vergisi borcu var diye hastane, okul kapılarından dönersek şaşırmayın... Bu vatandaş haklarının ihlalidir...
Bu gibi vatandaşın aleyhine durumlar olduğunda kim tepki gösterecek, sivil toplum örgütleri, bunlardan bazıları bu uygulamadan yararlanıyor, kim tepki gösterecek bazı meslek örgütleri bunlardan bazıları bu uygulamadan yararlanıyor, kim tepki gösterecek vatandaşlık haklarının daraltılmasının farkında olan örgütlü vatandaşlar... Vatandaşlar örgütlümü, yok... Allah dan sosyal medya aracılığıyla tepki gösterebiliyorlar, son zamanlarda bazı gösteri ve ifade özgürlüğü kısıtlamalarında tanık oluyoruz... Bir çevreci grup dogaya karşı işlenen suca tepki gösterecek, efendim toplum sağlığı ve kolluk kuvveti amiri, kamu güvenligi acısından bu tepkinizi gösteremezsiniz, çevreci aktivist, efendim biz sosyal mesafeye dikkat ediyoruz, dağın başında toplum sağlığı ve kamu düzenini bozacak bir durum yok, diyor... Görevli memur Bakanını genelgesini, valinin talimatını okuyor, anayasal hak olan vatandaş hakkını bakan genelgeyle, vali talimatla kısıtlayabilir mi? Öte yandan başka bir belediyenin önünde tepki gösterilmesine izin veriliyor ve bu keyfilik defalarca cereyan ediyor... O zaman daha kötü bir durum ortaya çıkıyor yasalar, kanunlar, haklar vatandaşlar arasında eşit uygulanmıyorlar... Bunları bir kenara koyduk....
Lüzumlu, lüzumsuz, çok genişletilerek, borcu yoktur kagıdı, ister bakanların genelgeleriyle, ister kanun hükmünde kararnamelerle insan, ve vatandaş hakları sınırlandırılabilir mi? Kanunsuz uygulamalar olabilir mi, kanun ise anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırı cıkarılabilir mi? Bu konuyla, yargı sistemimizin savunma ayagı baroları göreve davet ediyorum... Özgürlük güvenlik dengesinde, vatandaş hakları ve görevleri dengesinde hükümetlerin vatandaşlar aleyhine hakları sınırlandığı zamanlarda ve buna karşı vatandaşlara yardımcı olunabilir... Ayrıca vatandaşlık bilinci gelişmiş vatandaşlarla, insan ve vatandaşlık haklarına sahip cıkan sivil toplum örgütleriyle karşı durulabilir... Devlet Karşısında, Vatandaşların Hakkını Korumak İçin Devletle vatandaş Arasında Sözleşme sayılan Anayasal Haklara Sahip Çıkma ve İhlallere Karşı Durma, Önerisiyle, Selam ve Sevgilerimle...
Fikri Adil – vatandasfikri.com –26.9.2020
Kaynaklar
1* https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf
2*https://www.danistay.gov.tr/upload/avrupainsanhaklarisozlesmesi.pdf
|