EMPATİ TOZU
(Diğer gamlı Olabilme Yeteneği)
Bakıyorum da toplumumuza, en basit meselelerden bile birbirlerini kırıyorlar, hastane de, postane de, dolmuş da, otobüs kuyruğun da kavga edenleri görürüz… Daha da kötüsü, Trafik de 3-5 saniye öne geçeceğim diye kavgayı aşan birbirini öldürenlere de tanık oluruz.. Üzülüyoruz, bazen de anlam veremiyoruz neden oluyor bunlar diye düşünüyoruz, neden oluyorsa? Herkesin kendince bir açıklaması varya, bu da benimkisi işte… Ben iki şeye bağlıyorum, biri kültürel yorulmuşluk, ikincisi empati eksikliği, hangisi daha ağır basar derseniz, kişiden kişiye, durumdan duruma değişir derim….
İlk olarak kültürel yorgun olan toplumların durumunu anlamaya çalışalım mı? Evet, kültürel yorgunluk, kültürel değerlerin alınamaması, alınmaması, güncelleştirilemediği için bazı değerlerin günümüze hitap etmemesi üzerine oluşan kültürsüzlüğün topluma yansıması olarak değerlendirilebilir… Yine yoran toplumların kültürel olarak erezyona uğramasına dayalı, adalet, ahlak, merhamet, hak, hukuk, iyi, güzel, saygı, sevgi, sabır, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, tahammül gibi bizi toplumsallaştıracak ve ötekini anlamaya neden olacak kavramların, anlaşılamaması özümsenememesi toplumsallaşmaması, bizim diğer gamlılığımızı (empatimizi) büyük oran da eksiltiyor… Ve karşısındakini anlamayan, anlamaya çalışmayanların ağırlıkta olanların, olduğu bir toplum ortaya çıkıyor… Biz karşımızdakini anlamaya çalışmaz isek, hep karşımızdakinden bizi, anlamasını beklersek, ya karşıdaki de bizden anlayış bekliyorsa? Biz onu anlamıyor, anlamıyorsak, o bizi anlamıyor, anlayamıyorsa üstelikte aynı dili konuştuğumuzu iddia ediyorsak… Demek ki aynı kültürün gönül diliyle konuşmayacak kadar aramıza kültürsüzlüğün mesafeleri girmiş, bencilliğin mesafelerini koymuşuz, toplumun kültür dairesinden kopmuşuz demektir… Biraz acı olacak ama gerçekçi olalım, bu toplumda yaşamamıza rağmen bu topluma ait bireyler değiliz demektir.. O zaman ilaçlama uçaklarıyla bize empati tozu, bizi diğerine bağlayacak, aşk sevgi tohumları atılmalıdır ki… Aramız da iletişim kuracak bir duygusal köprü kurulabilsin, böylece içinde yaşadığımız bu topluma aidiyet içine girebilelim…
Bunun için de empati gerek, ayrıyı, öteki canları anlamak gerek… Bu konu da Sevgi ve Aşk arayışı içinde olan Yunus’a kulak verelim ne demiş? “”Sen Sana Ne Sanırsan, Ayruğa da Onu San”” Sen kendine ne istersen, sen kendini ne sanırsan ayrıyı da o say, diyen Yunusca diğer gamlı olmanın gereğini, empati nasıl olurun zirvesini duyalım, bu sesi yüreklerimiz de hissedelim, bu duyma biz de bir zihinsel uyanışa neden olsun, zihinsel uyanışlarımız davranışa dönüşsün ve biz şu bencil halimizden kurtulalım… Bakın Yunus, bize ne diyor, biz ne yapıyor/yaşıyoruz, halimiz nicedir?
Son yılların çık sık duyduğumuz sözleri, ona ne tahammül edeceğim, o bana etsin, ondan bana ne, ne hali varsa görsün, ona ne saygı duyacağım o bana duysun… Oda insan mı, ben onun için ne fedakarlık yapacağım, o benim için yapsın düşüncesi, bencilliğin en yüksek mertebesi, belirtisi… Bencil toplumlar da diğer gamlı, olma hayaldir, işte bu nedenledir ki, ötekini anlama işi bir empati tozu, bir efsunla, bir mucizeyle olacak diye bekliyoruz, ama nafile bir bekleyiş içindeyiz aynı zaman da biliyoruz… Mucizeler dönemi tarihin tozlu sayfalarında efsane olarak yaşıyor, bence kapandı, bu mucizeyi biz kendimiz yaratmak zorundayız… O da belli, saygı ve sevgi, yetmedi mi, biraz hoş görü, biraz da merhamet, daha da yetmedi mi, tahammül ve sabır… Daha da yetmezse en az yukarda saydığımız değerlerin yarısını uygulama, buda yetmedi mi?
Hala yetmedi mi, ya sizde, ama bencilleşmişsiniz daha empatiyi bırakın vasat hale bile gelemediniz, empatide bir önceki aşama, kendi sınırları içinde yaşamadır, siz sınırlarınızı o kadar aşmış, diğerlerinin alanında tepiniyorsunuz bağırıyorsunuz, kızıyorsunuz ama bencilliğiniz, nedeniyle kendinize ayna tutup hadsizliğinizi göremiyorsunuz… Göremedikce de kendinizi haklı sanıyorsunuz… Size 1000 miligramlık empati tozu yazıyorum, tedavi edemezse, size toplumdan uzaklaşmanızı öneriyorum… Hiç olmazsa kendi bencilliğinizle, baş başa nasıl mutsuz olacağınızı keşfedersiniz, yaşamaya çalışırsınız… Yalnızlık da yetmedi mi, ben ne diyeyim size, sizi Allaha havale ediyorum, Allah sizin için ne hayırlısıysa onu nasip etmesini diliyorum…
Biz kendimizi ne sanıyor, biz kendimiz için ne istiyorsak, ötekini de o sanırsak, onun içinde de aynı şeyleri istersek daha sağlıklı bir yaşam inşaa ederiz umuduyla selam ve sevgilerimle…
|