İDEOLOJİK KÖRLÜK
(İdeolojiler, Toluma Giydirilmiş Deli Gömlekleridir. Cemil Meriç)
(İdeolojiler, hayata daha geniş bakmamızı engelleyen at gözlüklerimizdir. Fikri adil)
Öyle oldu ki, hatta yıllardır vardı da zirve yaptı da diyebiliriz, örneğin ben A’cıyım, bunun bir ideolojik alt yapısı var… Sen B’cisin senin de bir ideolojik alt yapın var, Öbürü C’ci onun da düşünsel bir alt yapısı var ve bir toplumda dini, siyaseti, kültürü bir yere kadar farklı yorumlamak insan doğasın da var. Buna rağmen bu doğal durumu, insani fıtratı engellemek, yok saymak için deli gömleklerini giyiyor, at gözlüklerini takıyoruz…
Bu deli gömleklerini veya at gözlükleri en çok kim giyiyor/takıyor derseniz bana göre bu işin sagı, solu yok, dindarı dinsizi yok, moderni muhafazakarı yok… Daha çok iktidarı demokratik veya başka yöntemlerle ele geçiren gruplar giyiyor ve takıyor… Körlük genelde iktidarlara has bir özellik diyebiliriz, güçlü ya, her olayı kendince yorumlama ve müdahale etme hakkını kendinde görürken, diğer yorumlama hakkını yok saymayla at gözlüğünü, deli gömleğini giymiş oluyor… İktidar aracılığıyla devletin gücünü kontrol eden bu grup deli gömleklerini giyerse en tehlikeli grup olabiliyor…
Sonra düşüncesinin en iyi, en kutsal olduğuna inanan düşüncenin savunucuları ise, başka ne bir gücü, ne bir düşünceyi, ne bunlara mensup olan insanları ve düşüncelerini dikkate almayarak, at gözlüğünü takıyor, dünyaya bu gözlükle bakıyor. Bu gözlülüğün neden olduğu delilikle hem kendi grubuna zarar veriyor, hem de ülkeyi, dünyayı birlikte paylaştıkları diğer gruplara ve topluluklara zarar veriyor. Bu zararın boyutu deli göleğini giymiş grup sayısının çokluğuyla daha da artıyor… İki grup varsa, zarar birse, 5 grup varsa zarar on olabiliyor… Deli gömlekleri nasıl giyiliyor, at gözlükleri nasıl takılıyor?
Örnegin biri vatanı çok önemsiyor, vatanı önemserken içinde yaşayan vatandaşı yok sayıyor, varsa vatan yoksa vatan, vatandaşın hiçte önemi yok vatan için gerekirse bu vatandaşların yarısını bile öldürmeyi düşünebiliyor… Bunun adına delilik değil de ne diyebiliriz…
Sonra bir ırki mensubiyete dayalı bir ideolojiyi veya siyasal düşünceyi tercih ettiniz, yaşadığınız dünyada ve ülkede başka Irk mensupları da var, bunları dikkate almadan yapacağınız her hareket, içinde yaşadığınız ülke ve dünya için çatışma ve savaş demektir… Bu delirme ve başkasını görmeme halinde ki gruplar kendilerini meşverete, müzakereye, danışmaya, uzlaşmaya kapatıyorlar ve sadece delirme haliyle karşıdakine zarar vermeyi düşünüyorlar, çalışıyorlar… Tabiki bunu yaparken karşıdaki deliler de boş durmuyorlar, deli gömleği giyenler, karşısındakinin de deli gömleği giymesine neden oluyor… Taktığımız at gözlüğü dünyamızı daraltıyor, giydiğimiz deli gömlekleri başkalarınında deli gömleği giymesine neden oluyor, başlıyoruz, çatışmaya… Buradaki ifadelerin hayata yansımasını görmek istiyorsanız daha çok Müslümanların yaşadığı, başka ülkelerin, yönetimi ve çatışmaları idare ettiği ve çatışmaları savaşları körüklediği ülkelere doğru bir bakabilirsiniz… Aman ha at gözlüğü ile bakmayın ne kadar geniş bakarsanız o kadar çok ve geniş acıdan olayları, sorunları görebilirisiniz…
Son olarak dindarların, dinlerine rağmen taktıkları at gözlüklerini, giydikleri aşırı yorumlara dayalı dini düşüncelerin neden olduğu deli gömleklilerin, hataları üzerine durarak, yazıya son verelim mi? Dinler genel olarak gönüllü kabule dayanmalıdır, neden? Ben kişi olarak baskıyla kabul ettiğim Tanrıya nasıl canı gönülden inanabilirim ki? Çekeceksin silahı, kılıcı ya benim gibi inanacak, benim dinimin gerektirdiği gibi yaşayacak yada öleceksin… Kişi bu durumu gönüllü, senin Tanrına saygı duyarak, inanarak kabul eder mi? Yok… İşte dinde bu nedenden dolayı zorlama yoktur… Deli gömlekleri giymişler, at gözlükleri takmışlar zorla kendi dinlerine inanmayı şart koşarlar, zorla ibadet yaptırır… Hem günaha girerler, hem günaha sokarlar, dinin maksadı günah değil sevaptır, kötülük değil, iyiliklerdir… Maksadın hasıl olabilmesi için, ister dini alanda, ister ekonomik alanda, ister siyasal alan da, ister diğer sosyolojik alanlar da at gözlüklerimizi ve deli gömleklerimizi çıkaralım… İçinde yaşadığımız toplumun, ülkenin, dünyanın barışı, huzuru, refahı, kısacası daha iyi yaşanması için çalışmalıyız, çalışmalısın, çalışmalılar… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 6.7.17 – vatandasfikri.com
|