VATANDAŞ DEVLET İLİŞKİSİ - TERÖRİSTE DEVLET TAVRI
(Vatandaşı olduğumuz Devletin Çıkarları Bizim Çıkarlarımızdır.)
(Devletin Güvenlik Kuvvetlerine Neden Terörist Öldürüyor Diye Sorulmaz, Neden Öldürmüyor Diye Sorulur)
Her ilişkinin bir karşılıklılığı vardır, her oyunun bir kuralı vardır, devlet vatandaş ilişkisinde de bu kural geçerlidir. Şimdi bir bölüm siyasetçiler vatandaşımızın üzerine tank süren devlet olmaz diyor, buna demokrasi diyor, devletin yanlış yaptığı konuşuluyor… Eğri oturup doğru konuşalım, elinde silah, sokaklarına hendek kazan bir vatandaşa günümüz devletlerinin hemen hemen hepsi nasıl karşılık verir tahmin edebiliyoruz değil mi? İşte bizim de devletimiz de öyle tepki tepki veriyor, vatandaşlarının ve sokaklarının güvenliğini tehdit eden, elinde roket atar, makineli tüfekler bulunan terör gruplarını temizliyor… Evet iyi de yapıyor, ölenler oluyor eli silahlı unsurlar ölüyorsa sorun yok, onlar öleceklerini bile bile bu yola çıkmışlar, devletin gücünü görecekler ya teslim olacaklar ya da ölecekler… Şimdi ölümler karşısında kim suçlu? Devlet mi? Yoksa orada sokaklara hendek kazarak, bombalı, mayınlı tuzaklar kurarak oraları yaşanmaz hale getiren terör örgütü mensupları mı? Bana bu soru çok saçma geliyor, bir ülke düşünün ki devletin silahlı yasal güçleri karşısın da yasadışı silahlı güçler normal sayılsın… Ya Rabbi akıl fikir ver… Lütfen silah bırakılması konuşulsun devletin operasyonu değil…
Devlet vatandaş ilişkisi nasıl başlar, nerede biter? Bir, günümüz de genel de doğumla başlıyor, ailemiz bir devletin vatandaşı oluyor ve biz de o ailenin içine doğarken bir devletin de toprağına, sınırları içine doğuyoruz ve vatandaşlık ilişkilerimiz başlıyor… İki, başka ülkelerden vatandaşlık hakları talep ediyoruz kabul edildiğin de oranın vatandaşı oluyoruz… Üç, hem doğduğunuz hem de kabul edildiğiniz ülkenin vatandaşı oluyorsunuz… Bu ilişki devletin siyasal sistemiyle de şekilleniyor. Devletlerin yazılı Anayasaları, kanunları, tüzükleri, yönetmelikleri derken… Vatandaş hak ve sorumlulukları şekillenerek ortaya çıkıyor… Ülkemizde de durum farklı değil…
Vatandaşlar Anayasaya ve kanunlara uymak zorunda, haklarını sınırlayan durumlarda ise tepki gösterme hakları var, ama bunu silahla değil, demokratik sınırlar içinde yasaların değişmesi için mücadele edilebilir… Yani bir yasa sizin siyasal, kültürel, sosyal haklarınızı yok saydığını, çiğnendiğini düşünüyorsanız, buna siyasal tepki gösterilebilir, yasa yapılan meclislere yasaların değişimi için sizin gibi düşünenler adına temsilciler gönderir, gücünüz oranın da yasaların yapımına, değişimine katkı sunarsınız. Bunun için vatandaş olarak bir siyasal partide siyaset yaparak bu vatandaş haklarını yok sayan yasaların değişmesi için mücadele edebilirsiniz, bu bir vatandaşlık hakkıdır…. Yok siyasal gücünüzün üstünde silah zoruyla yasa yaptırırız diyorsanız burada diğer vatandaşların demokratik haklarının gasbı söz konusu olur ki, buna öncelikle devlet, sonrada diğer vatandaşlar izin vermez… Her şeye rağmen eline silah alıp dağa çıkarsan, vatandaşlık hakların askıya alınır teslim olma çağrıları yapılır olmadığın vakit de devletin yasalardan doğan hakkı olan, diğer vatandaşlarının yaşamsal faaliyetlerini ve yaşam haklarını, siyasal haklarını korumak için, vatandaşının haklarını silahla tehdit eden, yok sayan bu vatandaşlarını yasal sınırlara davet eder, bu davete bu olaylarda olduğu gibi silahla cevap verenlere, tankıyla, topuyla, silahıyla ya teslim oluncaya kadar, yada etkisiz hale getirilinceye kadar silahlı operasyonlarla baskı kurulur… Dünyanın neresine giderseniz gidin, durum böyledir, bu böyle bilinir… Yalnız demokratik devlet haklı tepkileri dikkate alan devlettir, bu tepkiler de demoratik sınırlar içinde gösterilmesi kaydıyla....
İçimizden biri çıkıp da orantısız güç derse, demokratik hukuk devleti böyle yapmaz derse, bende ona demokrat vatandaş ne yapar derim? Kimse kusura bakmasın, adamın elin de ağır silahlar var, hendek kazmış, sipere saklanmış, yetmezmiş gibi sivil vatandaşları kalkan olarak kullanma yolunu seçmiş bir terör örgütüne karşı yapılan bu mücadele de biz bu ülke vatandaşları olarak devlet görevlilerimizin başarısını dilemekten başka bir seçeneğimiz yoktur. Buradan hemen şu çıkarılmasın orada insanlar ölüyor sen neler söylüyorsun, bunar ölsünler mi? Ölmesinler, işte tamda bu nedenden dolayı silah bıraksınlar… Demokratik sınırlar da tepki göstersinler isteriz...
Vatandaş, devlet ilişkisin de, ben insanlar ölmemesi için bunların asgari şartların bunlar olduğunu hatırlatayım dedim çatlak seslere… Dilerim İnşallah terör örgütü mensupları bu yöntemlerle sonuç alamayacağını anlarlar silahlarını bırakırlar ve barış süreci devam eder… Selam ve saygılarımla…
Fikri Adil --- Aralık 15 --- www.vatandasfikri.com
|