HORASAN HARCI (KÜLTÜREL)
Horasan erenleri diye sık sık duyarız, bizim anavatanımız deriz, oralardan geldik biliriz, ama biz bu tarihi olaylarla değil, Horasan harcının adını Horasan dan mı, yoksa Horasan’ın bu adı bu harçtan mı aldığı üzerinde de durmayacağız… Bizim amacımız Horasan harcı ne işe yarar olacaktır… Evet, horasan hacı nedir, kimdir, ne işe yarar? Önce bu hardan somut olarak bahsedelim sonra, bizim meramımıza gecelim, ne dersiniz?
Horasan harcı olarak bilinen bağlayıcı harç türlerinin tarihinin binlerce yıl geriye gittiği bilinmektedir, bu Horasan harçları gerek Eski Mısır, gerek Roma ve gerekse İslam mimarisi içerisinde yaygın kullanılmıştır. Bu harçla yapılan binalara baktığımız da binlerce yılı aşkın süredir ayaktalar… Her türlü doğal olaylara, insan etkilerine dayanarak bunca yıl yapılarını korumuşlardır… Demek ki Horasan harcı güçlü bir harçtır…
Bu tür harçlarda genel bağlayıcı olarak tüf (volkan külü), tras (doğal puzolan), zeolit, diatomit ve doğal topraklar, kullanılsa da, Horasan harcı bunlardan doğrudan “organik bileşenler” kullanılmasıyla ayrılır. Bu konuda hayli kısıtlı olan kaynaklardan aktarılan bilgiler, ağaç yaprakları, soğan, sarımsak, yumurta akı, peynir, kıl ve kanın harcın oluşturulması amacıyla kullanıldığını düşünülmektedir. İçin tam olarak kaç madde katılır, biz bilemeyiz ama bizim derdimizde zaten bina yapmak için harç yapmak değil toplumsal birliğimizi muhafaza etmek için horasan harcını kullanmaktır. Evet, biz Horasan harcıyla toplumsal bağımızı güçlendirebiliriz. Nasıl mı?
Biz istesek de istemesek de, kendimizi bazı görevlerin içinde buluruz, bize birçok sorumluluklar yükler bu görevler, Horasan Milletlerinden olan biz Türklere de böyle olmuştur, görev gelip bizi bulmuştur.. Hem etnik köken olarak Türk milletini, hem de ümmet olarak İslam toplumlarını Horasan harcı gibi birlik için de tutma sorumluluğu bize şartların hediyesidir. Evet, bu sorumluluk hediyedir, bu sorumluluk tüm ağırlığına rağmen bizim zevkle taşımamız gereken bir yüktür. Nasıl Horasan harcı onlarca maddeden oluşur, hem kendi birliğini tesis eder, hem de büyük büyük, taşların, kayaların, çakılların yan yana gelmesine neden olur… İşte bizim amacımızda böyle bir horasan harcı olabilmektir. Olabilirmiyiz, atalarımız arasın da başarılı olanlar olmuştur, biz neden başaramayalım ki? Başarılı olmak için başarılı olanları, incelediğimiz kadar başarısız olanların da neden başarısız olduğunu iyi incelememiz gerekir ki, yönümüzü tayin sorunu yaşamayalım… Yani başarıdan yana olsun yönümüz hedefimiz, ülkümüz…
İşte Horasan harcının yaptığını biz Horasan Erenleri aracılığıyla bir kültür harcı haline getirebilirmiyiz, bence getirebiliriz… Ya sizce, getirme sorumluluğunu hepimiz hissediyoruz, evet, Yüzlerce yıl önce Horasan Erenlerinin, horasan harcıyla yaptığını, bizde Anadolu Erenleri, Anadolu da üretilen, kültür tecrübesinin harcıyla, dağınık olan Milleti ve ümmeti bir kültür birliği için de, bir inanç çerçevesin de bu harcın yarattığı aidiyet duygusuyla, nasıl ki binlerce yıllık bağın oluştuğu kale ve köprüler gibi, biz de binlerce yıl yaşayacak bağımızı oluşturabiliriz umuduyla… Selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil -- 19/05/16 – vatandasfikri.com
|