2014 YEREL SEÇİMLERİ

Sandıktan ne çıktı, sorusunun cevabına ben kestirmeden, Türk halkının devletini ve bunu işleten iktidarı koruma refleksi çıkmıştır.

İktidarın üzerine kaynagı tam belli olmayan ama bir o kadar da sarsıcı iddialar üzerine vatandaşlarımız iktidara sahip çıkılması gerektiğini düşünmüş ve 2009 yerel seçimlerine göre  %8’e yakın oy artışı, 2011 genel seçime göre de %4 yakın oy kaybıyla iktidara güvenoyu vermiş ve küçük oy kaybıyla da toplumsal gerilimlere neden olacak kadar otoriterleşme mesajını vermiştir. Ya da en azından ben böyle okuyorum… Bu iktidar acısından başarı sayılır…

Öte yandan muhalefete baktığımız da ise, oylarını bir-iki puan artırmasına rağmen bunu başarı sayamayız. Başarısız olmuşlardır, siyasetlerini, projelerini, söylemlerini yeniden degerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Bu seçimlerin sonucuna bakarak, her iki taraf da kutuplaşmayı yumuşatmak yerine devam ettirirseler, toplumsal gerginlik, zaten bu gerginlige dayalı olarak yün ipine bağlı olan toplumsal barışın bozulması demektir ki, vatandaşın tekrara güvenini alan Başbakan'ın böyle bir şeye fırsat verecegini düşünmemekteyim…  Bunun için de yasakcı gibi algılanacak sosyal medya baskılarından vaz geçilmesi ve demokrasi paketinin de yarım kalan yanlarının ivedilikle hayata gecirilmesi gerekir. Demokrasi paketinden pek memnun olmayan Alevi toplumunu dinleyerek bir alevi acılımının bu gerilimi azaltacağını düşünüyorum…

Bu toplumun için de yaşayan bir vatandaş gözüyle bakınca seçim zamanın da yaşanan gerilimlerin devam ettirilmesi durumun da, Cemaatin üzerine daha sert gidilmesi durumun da, toplumsal sorunların yaşanacağı ortadadır. Bunları degerlendirdiğim de, toplumsal gerilimlerin artması ve bu sonuçlar karşısın da kaygıları artan toplulukların kaygılarının giderilerek toplumsal gerilimin düşürülmesi başbakanın ve Ak Parti hükümetinin görevleri arasındadır.

İSTİKRARIN SEÇİLMESİ

Ekonomik gel gitlerin çok yaşandığı ülkeler de, siyasetin gerilim yöntemi ile yapılan ülkeler de, toplumsal kutuplaşmaların olduğu ülkeler de, istikrar için bazı şeylerin es geçildiği bu seçimlerde de görülmüştür.  Bütün bunları düşündüğümüz de ister ekonomik, ister siyasi istikrarın öneminin vatandaşlar tarafından ne kadar önemsendiğini bu seçim sonuçları  görtermiştir…

TEHDİT VE GERGİNLİĞİN SANDIKLARA YANSIMASI

Seçmenlerin ekonomiyi önemsedigi kadar, ülkenin başbakanının da tehdit altında olduğu izlenimini edinmesi ve bunu Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çok iyi kullanarak, her taşın altından çıkan uluslararası bir komplo, içimizdeki düşmanların kerndilerene saldırdıklarını, bu saldırılardan vatandaşların destegi ile aşılacağını, birlikte kurulan kumpasları bozacaklarını meydanlar da çok iyi işlemesi, iktidarı destekleyen medyanın da bu yönde seferber olmuş olması, iktidara kurulan bir kumpas algısı yarattı ve vatandaşlar bu algıyla tehlikeye düşen iktidarı koruma kaygısıyla beklenenin üzerin de bir destek verdi…

Bu komplolara baktığımız da ise şunları görüyoruz…

Her iki taraf da kurtuluş savaşına benzettiler bu seçimi, ayrıca Başbakan iktidara karşı yapılan uluslararası komplolarda CHP ve MHP’yi işbirlikçilikle suçladı.

Özellikle AKP kaybederse istikrarın bozulacağını, on yıldır gelişen ekonominin ve kamu hizmetlerinin yapılamayacağını, dış güçlerin hayatımıza müdahil olacağını, muhafazakâr hayat tarzına baskılar olabilecegini de iyi işledi ve vatandaşların destegini aldı, seçim sonuçları ülkemize hayırlı olmasını dilerim…

TEHDİTLER VE KENETLENME

Hepimiz biliriz ki, yaşadığımız grup tehdit altın da olunca, bu tehdit algısını alan tarafların taraftarları hemen bir kenetlenme içine girer, böylece oy kaybı önlenmiş olur… Grubların için de ve karşı gruplara karşı da otoriterleşme artar, tarafların bir birine karşı baskısı da arttığından grupsal sıkılıklar ortaya çıkar, güçsüz olanlar koalisyon arayışlarına girer, karşılıklı nefret söylemleri de artar. Bu durum da güçlü olan taraf şuanda iktidar, gerekli gerilim düşürme adımlarını zamanın da atmazsa toplumsal gerilme, Allah korusun çatışmaya döner ki, birçok komşumuzda da bu sorunlar yaşanmaktadır… 

Bu seçimlerde de bizim toplumumuzda da böyle olduğu gözlenmiştir. Başbakanın bu tehdit olgusunu iyi anlatması, vatandaşlar da ülkelerinin başbakanına sahip çıkma ihtiyacı hissettirmiş, yolsuzluk gibi iddialar bile vatandaşların tercihini etkilememiştir. Tehditler, komplolar, siyaseten tarafsız vatandaşları,  zor durum da kalan hükümetlerini korumaya, onun yanın da kenetlenmeye itmiştir… Bu destek karşı tarafa,baskıve otoriterleşmeye dönüşürse, bu otoriterleşme toplumsal sorunlar aracılığıyla istikrasızlıga neden olacak izlenimi yaratırsa, toplum yine istikrardan yana tavır alır ve iktidara verdiği destegi çekebilir…

Bu arada hep iktidara gerilimi azaltalım mesajı verirken, unutmayalım ki muhalefetin de demokratik olgunluk göstererek seçim sonuçlarına saygılı olması gerekir ki toplumsal gerilimlere hizmet edilmesin…

Bu nedenle önerim, demokratik seçimler de gösterilen başarı, demokratik tavırlarla taçlandırılarak, toplumun kaygılı bölümünün kaygıları giderilerek, daha demokratik tavırlarla, daha toplumsal sorunlarını aşmış bir toplum ve ülke olmak dilegiyle seçim sonuçlarının ülkemize hayırlı olmasını dilerim…

Fikri Adil  -- www.vatandasfikri.com 31.3.2014 - Ankara