AYDIN SUSARSA!!!
Aydınları/Alimleri Dinlemezsek, Gerçeklerden/Hakikatlerden Mahrum Kalırız!!!
Aydın, Alim, Entelektüel, Filozof susarsa gerçekler susar, toplum, kişi akıldan, düşünceden gerçeklerden kopar, böyle toplumları şarlatanlar, demagoglar toplumu duygudan yakalarlar ve istediklerini yaptırırlar… Almanlar böyle bir kaos yaşadılar, bu diğer toplumlara örnek olmalıdır, yönetenleri denetleyecek, frenleyecek bir Aydınlar/Alimler grubu olmalıdır… Devletin gücü devletin kurumları arasında paylaştırılmadır… Toplumu yönetenlerin yanlışlarına tepki gösterecek örgütsel yapıları oluşturmalıdır ki, yönetenler yanlış kararlarıyla toplumsal fitneye neden olmasınlar… Bize bakacak olursak şimdilerde bir seçim yapma arifesindeyiz, ama aydınlar sus pus, yarım aydınlar ise iktidar şakşakçılığıyla meşguller… Allah böyle zamanlarda bize sağlık seçim yapacak feraset versin… Hangi alim hangi iktidarın yanlışına tepki gösterdi hiç gördünüz mü?
Aydın/Alim siyaset üstü olur, gerçek neyse onu konuşur, onu yazar, parayla, baskıyla gerçekleri söylemesi engellenemez… Toplumda kanaat önderi havası olması gerekir aydının, alim konuştumu o bar bar bağıran siyasetçi susması lazımdır… Alim gücünü nereden alır, tabiki bilgisinden, düşüncesinden ve bu bilgi ve düşünce üzere hayatı doğru okumasından, okumasına dayalı gerçeklerden alır… Bunu toplum dinlemezse, toplumun devletini yönetenler dinlemezse o toplum hem sosyolojik, hemde ekonomik krizlerle karşı karşıya kalır… Bizim sosyal krizlerimizin (Kürt ve Türban Sorunları) Alimlerin dinlenmemesinden kaynaklı olmasın sakın… Sık sık ekonomik krizler ve vasatlıklar ekonomi konusunda uzmanlaşmış aydınların suskunluğundan veya konuşanların dinlenmemesinden olmasın sakın… Şimdi Seçim yapıyoruz tartışılan konulara bakıyoruz, kayıkçı kavgası ile siyasetçi kavgası ve onun taraftarlarının kavgası aşağı yukarı aynı kalitede… Birde adına demokratik yarış diyoruz, demokrasinin adını bari kirletmeyelim…
Liderler birbirleri için ne diyor bakalım mı? Gerek yok zaten konuşmalarının yarısı birbirlerine hakaret içeren sözlerle dolu… Bizim konumuz aydınlar susarsa idi, işte mikrofon işte meydan bunlar kahvede konuşur gibi konuşuyorlar… Aydınlar konuşur da biz dinlemezsek yine yanlış yaparız, hatta onları bırakıp siyasileri dinlersek yine yanlış yaparız… Aydın/Alim toplumunda kişinin de rehberidir, rehberden mahrum nasıl ilim, bilim, gerçekler üzere dost doğru yaşayabiliriz ki?? İşte b u noktada başka toplumlara bakalım mı, onlar nasıl başarmışlar bu işleri… Bu toplumlar…
Önce aydınların eleştirme özgürlüğü olduğunu siyasiler en tepeden en aşağıya kadar kabul ederler, bu eleştiriden, eleştiriyle ortaya çıkan düşünceden yararlanırlar… Diyelim ki yararlanmadılar, o zaman aydınları dinleyen toplum bu tür siyasilere tepki gösterir, aydınlar/alimler tartışmalarında kamuoyu aydınlar taraftarı olur ve aydınların yanında durur… Dinlemeyen siyasetçiye aydınları dinlemeleri konusunda gerekli uyarıları yaparlar… Yani oralarda aydınlarla vatandaşların arasında kopmayan bir bağ vardır, bu bağ birbirlerini dinlemelerine ve anlamalarına yardım eder… Biz siyasetçi aydın/alim tartışmalarında genelde siyasetçinin yanında olan bir toplumuz… Oysa aynı zamanda bilim adamı da diyebileceğimiz aydın/alimle siyasetçi çok farklı amaçlar içindedir…
Birisi iktidar peşindedir, diğeri doğru peşinde, biz iktidar hırsıyla yanıp tutuşanı dinlerde, doğru peşinde hırs yapanı karıştırsak, hayatımız karışır, buna sosyal bilimciler anomi der… Anomi ise toplumsal normların, değerlerin en yıpranmış anını belirten bir kavramdır… Her neyse biz kimi dinleyeceğiz, siyasetçimizin bile dinlemesi gereken alimi/aydını dinleyeceğiz bizim rehberimiz aydınlar olursa, geleceğimiz daha iyi gelecektir umuduyla… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil -- 6.6.18 – vatandasfikri.com
|