BİLİMİ BİLMEK… (Bilimin, Bilimi)
Bilimi bilmek ne ile mümkündür? Bilim Nedir, bilim ne işe yarar, nasıl yapılır? Yöntemleri nedir, ilkeleri var mıdır? Bir konu üzerine düşünürken soralım sorabildiğimiz kadar soru, bunlar asıl soru olabilmesi için, cevabı verilmemiş, bulunamamış sorular sormak olmalı amacımız… Bilim cevabı bulunmamış soruların cevabını arama işidir? İşte bu soruların cevabını her buluşumuz bulan kişiye olduğu kadar, bu kişinin yaşadığı topluma da büyük katkılar sunmaktadır…
Bilimi, bilmek ve yapmak, sağlık demek, güç demektir, bunu bilimi önemseyen toplumlarda ki teknik, teknolojik gelişmelerden, refah seviyesinden, görüyoruz, anlıyoruz… Kendi tecrübemi anlatmam gerekirse, ben bir sağlık sorunu yaşıyorum, bizim sarıçiğdem dediğimiz çiçeğin içinde ki bir maddenin, benim karın ağrılarıma çözüm olma potansiyeli olduğunu anlamaktır bilimi bilmek… İnsanlık olarak, anlıyoruz anlamasına ama kişi ve toplum olarak, bu maddelerin amaçlarını, potansiyellerini anlıyor, uyguluyor muyuz? Varlığı, maddeyi bilme işi aslında hayata tutunma ve daha iyi yaşama işidir, bu nedenle insanlar her dönemde bilimi bilmeye bunun sonucu olarak yöntemler geliştirmeyi amaçlamışlardır.. Sormaya devam edelim ve diyelim ki… Örneğin, bilgi nedir, bilim nedir, teori nedir, tez nedir, deney, gözlem nedir, gibi bilim yapmamıza yardımcı olacak kavramları da bilerek, bir bilgi epistemolojisi geliştirmeliyiz ki, bu alanlardaki eksikliklerimiz giderilsin… Bak epistemoloji nedir demek durumunda kaldık, neymiş? “Epistemoloji: Felsefenin teorik dallarından biri, başka bir deyişle o, doğru eylemle veya “iyilik”, “güzellik” benzeri değerlerle meşgul olan veya “olması gereken” üzerinde yoğunlaşan etik, estetik veya siyaset felsefesi benzeri pratik ya da normatif disiplinlerden farklılık göstererek… Bilginin kazanılması veya uygulanması yerine, doğrudan doğruya bilgi kavramının kendisiyle ilgilenen epistemoloji, felsefenin en temel disiplini ya da alt alanıdır. Felsefenin diğer alt alanları veya disiplinleri arasında, daha önce gördüğümüz gibi, metafizik, etik, bilim felsefesi ve estetik benzeri disiplinler de bulunmaktadır…” Bunların yanı sıra…
Sonra, matematiksiz bilim olur mu, müfredatımızda matematik yeteri kadar öğretiliyor mu? Bunun için sermayedarların, devletin kurumlarını yöneten üst düzey yöneticilerin, devleti toplumun adına yöneten siyasetçilerin ciddi olarak ya bilimi bilmeli yada bu amacı gerçekleştirecek, bilim politikaları olmalı, yoksa oluşturulmalıdır… Yoksa siyasetle yatıp, futbolla kalkan, hayatı sadece din üzerinden okuyan toplum, bilimsel çalışmaları önemsemeyebilir ve ne yazık ki öyle oluyor gibi… Din ve bilim birbirinin alternatifi değil, hayatı anlamlandırmada farklı yöntemlerdir, bunu anlayarak yaklaşılmasında fayda olacağı kanaatiyle, kavramlarla bilimi anlamaya davam edecek olursak…
Bilgi: İnsan usunun(aklının) kapsayabileceği olgu, gerçek ve ilkelerin tümüne verilen isimdir, merak ve soruyla başlayan yolculuk, malumat, öğrenme, araştırma ya da gözlem yoluyla elde edilen gerçek/doğru bilgiyle başlayan ve insan anlağının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünsel ürünler… Genel olarak ve ilksezi durumunda zihnin kavradığı ve düşünceye, eyleme, amca yönelik bilme faaliyetidir…
Bilim: Belirli bir yöntemle, doğa, madde ve varlık bilgisine erme işine… İşlenmemiş verilerin bilgisayarda değerlendirilmesiyle kazandığı anlamla anlama, öğrenmek, bilgi almak bir konuyu, bir cevabı, bir durumu öğrenmek diyebiliriz…
Bilgi bilim: Bilginin kaynağını, özelliğini, yöntemini, sınırlarını araştıran felsefe dalı, bir bilgi kuramı dersek… Epistemoloji: bilim, evrenin, evrendeki olguların ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, bilme üzerine çalışmalar diyebiliriz.
Bilim felsefesi: Bilimin yapısını, amacını, koşullarını araştıran felsefe dalıdır.
Bilgi Kuramı: bilimlerin koydukları düşünsel sorunları inceleyen ve tek tek bilimlerin yöntemlerini, ilkelerini, varsayımlarını araştıran felsefe dalı.
Tez/Sav: Üniversitelerde ve yüksekokullarda öğrencilerin ya da öğretim üyelerinin hazırlayıp kimi zaman bir sınav kurulu önünde savundukları bilimsel yapıtlar…
Hipotez/Varsayım: Kanıtlanmadan, geçici ya da kalıcı olarak benimsenen önerme; deneyle henüz yeter derecede doğrulanmamış ama doğrulanacağı umulan kuramsal düşüncelerdir…
Teori/Kuram; Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi, belirli bir konuda düşüncelerin, görüşlerin tümüne kuram dersek… Siyasal kuramlar, sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü, sistem, rejim diyebiliriz… Teori; Uygulamadan kopuk, soyut kalan bilgilerdir. Bunlar gibi kavramları çoğaltabiliriz, biz bilim yapmıyor, yapmanın önemi üzerine düşünüyoruz… Bilimi bilme o kadar geniş bir alan ki, her alanın kavramsal zenginliği var, bu kavramlar, o alan da bize bilgiyi, bilimi acarlar… O alanın bilim insanları kavramlarla, bilimi bilmeye çalışırlar…
Şu sıralar başarılılar listesinde Çin, ABD, Japonya, Almanya, G. Kore, gibi teknolojik olarak da sürekli yenilikler ve icatlar yapan ülkeler… Bu bilme gücü ile etkin devletler, toplumlar olunduğunu sanırım görüyoruz, görmeliyiz… Başka şeylerde görmeliyiz, duyularımızdan gelen bilgilerle, insanlığın evrensel olarak ulaştığı bilgileri, bilimsel alanlara ayırarak, uzmanlarımız, bilim insanlarımız aracılığıyla toplam insanlığın ulaştığı bilgileri, bizleştirerek, yeni bilgiler doğurtmalıyız, bunu başarabilirsek, bilimi bilmiş olabiliriz… Buna görüngü (fenomen) gözlenebilen, duyularla algılanabilen her şey, her olgu ve olayı, bilmek, varlıkların, maddelerin gizini çözmek ve daha iyi olana ulaşmak dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil – 2.11.19 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
3* http://www.yenifelsefe.com/epistemoloji-nedir
|