DEVLET KİM/KİMİN? (Otorite Kim?)
Devlet kimin, benim mi, degil mi, hem benim, hem degil, devlet kim, Krallıksa/Padişahlıksa Devlet bunların, Demokratik sistemse devletin sistemi, devlet herkes/herkesin nasıl yani?
Devletin sistemi monarşiye dayanıyorsa devlet vatanıyla/toprağıyla kurumlarıyla monarkındır, Devletin Sistemi demokrasiye dayanıyorsa tüm vatandaşlarıdır, bu kadar net... Devlet devletin kurumlarını yönetmek için atanan valinin degildir, Kaymakamın hiç degildir, Polis müdürünün, jandarma komutanının da degildir, yalnız bu güvenlik güçlerinin bir yanılgı içinde olduğunu görüyor... Bu konuyu biraz acarak devlet kim/kimin konusuna devam etmek istiyorum... Güvenlik kuvvetleri genel olarak iki gruba ayrılmıştır, dış güvenlik, iç güvenlik olarak, biri ordudur, dış saldırılardan vatandaşı korur, digeri ise iç güvenlikten sorumlu jandarma/polistir vatandaşı art niyetli, suçlu vatandaşlardan korur... Kısacası güvenlik kuvvetleri devleti korumak için oluşturulmuş bir güç degil, hukuk kuralları, yasalar, kanunlar, yönetmelikler, mevzuatlarla vatandaşı ve toplumsal düzeni korurlar, korumalıdırlar... Ben vatandaşı potansiyel tehlike olarak gören anlayıştan devletlerin vaz geçmesi gerektiğini düşünüyor ve tün dünya devlet anlayışını oluşturan yönetimlere ve vatandaşlara öneriyorum... Devlet kim/kimin?
Devlet vekalet yönetmek için gelenlerin olabilir mi, olamaz, o zaman, vatandaşı temsilen, vekaleten devleti yönetmeye gelenlerin, devlet gibi davranması, veya öyle algılanmasının nedeni nedir? Birinci neden, 100 yıl önceki yönetim sistemimizdir, O sistemlerde devlet ve vatan devletlinindir, yani Padişahın Kıralındır, onlar kendi temsilcilerine toprağı bile paylaştırmışlardır.. Yani o sistemde vatandaş mülksüzdür, topraksızdır bu sistemde vatandaşın devleti yönetme hakkı, mülk edinme hakkı, yönetime katılma hakkı yoktur... Yönetme yetkisi miras olarak çocuklara bırakılır... Yani arada öyle bir fark vardır ki, beyazla, siyah gibi, orada Padişah istediği zaman, fetva makamı kardeş katli vaciptir fetvası vermek zorudnadır... Demokratik sistemde, vatandaşı temsilen, yasama yasa yapar, devletin kurumlarını yönetmek için vatandaşın seçtiği, vatandaşı temsilen yönetmeye gelen kişiler bu meclisin yasalarına göre yönetir... Bunun da üzerinde bir yargı makamı vardır, buna yüksek yargı denir, adı anayasa mahkemesidir, çıkan yasalara demokraratik hukuk sisteminin genel olarak ruhuna uyuyormu denetimi yapar... İktidara gelenler, yada seçilenler, hem yasalara, hemde yargıya dikkat ederek vatandaş adına yönetirler devleti... Devlet kim/kimin?
Demokratik sistemlerde devlet gücü güçler ayrılıgı aracılığıyla kurumlar arasında paylaştırılmıştır, buna erkler ayrılıgı denir, demorkatik sistemin bel kemigidir... Demokratik sistemin omurgası ise vatandaşların yönetime temsilen katılmasını sağlayacak olan, seçimlerdir... hem seöim işlerinde, hemde güöler ayrılığında İkisinde de devleti yönetenlerin, iktidara gelen partinin lehine, aşırı bir şekilde kanunlar ve neredeyse demokrasi dışı sayılacak anlayışlar geliştidigine tanık oluyoruz... Bu parti içi demorkatik yarışın sakat olması diyemeyecegim, olmamasının yönetimlere yansımadıdır.. Yani partide tek söz sahibi olan lider, yönetime gelince neden tek adam olmasın ki? Ayrıca her yönetim güçlü, daha güçlü olmak ister, her lider partisinde otorite olmak ister... Şu soruyla bitirelim mi, demorkasilerde otorite kimdir?
Demokrasilerde otorite, demokratik hukuk kurallarıdır, yasalardır, buna hem vatandaşlar, hemde vatandaş adına yönetmek için belli bir süreligine, (genelde 4-5 yıl olur) yönetime gelenler uymak zorundadır... Uymadıkları zaman yasal yaptırımla karşılaşmıyorsa, vatandaş tepkisiyle karşılaşmıyorsa.. Orada demorkatik devlet sistemi aksak işler, bu aksaklık her yere sirayet eder, işte bu nedenledir ki... Sistem demokratik sistemse, yöneticiler başta olmak üzere herkes, devletin kimin olduğunu, devlet kim olduğunu bilecek ki, hatsizlik etmeyecek... Hat neydi yasalardı, devlet kimindi, vatandaş bagıyla baglı olan herkesindi.. İnşallah konuyu anlatabilmişimdir, anlaşılmadıysa konu üzerine başka kaynaklara baş vurulmasını öneriyor, saglık, mutluluklar diliyorum...
Fikri Adil – vatandasfikri.com -19.6.2020
|