ATEİST DEVRİŞ - ATEİST SANCILAR
Benim yaşadığım yerlerde herkes inanırdı, kimse imanından şüphe etmezdi, İman etmenin ve Namaz kılmanın, alkol almamanın kendilerini cennete götüreceklerini düşünürlerdi, Allah gönüllerine göre nasip etsin… Ama kendi aralarında ki ilişkileri de adalet düşüncesi yoktu desek haksızlık olur zayıftı diyelim… Hakkaniyet düşüncesi zayıf, saygı yok denecek kadar az, sevgi var yok arasında, merhamet varmı yok mu belli degil…. Ama hepimiz müslümanlardık… Banada kendince müslümanlıklarını öğrettiler, namaz kılıyordum, bazen benimde saygısızlıklarım oluyordu, ama genel olarak onlardan daha çok saygılıydım, yalnız bir kusurum vardı ara, sıra alkol alıyordum ve sosyal demokrattım… Bu nedenle beni sevmelerine rağmen bu iki davranışım yüzünden biraz mesafeli durmaya çalışırlardı… Gel zaman git zaman, ben dinimizin kaynagı Kuran’ı, birkaç kez anlayarak Türkçe meallerden okudum, benim de, onlarında dinle ilgimizin sadece ve sadece ibadet boyutuyla ilgili olduğunu gördüm… Ben onuda çok zaman ihmal ediyordum, hem onlar adına, hem de kedni adıma Üzüldüm…
Sonra bu ortamdan başka ortamlara gittim, baktım orada kendilerine ateist diyen, haşa yani Allaha inanmayan kişilerle karşılaştım… Onlarda bizim gibi hatalar yapıyorlardı ve üzülüyorlardı, yalnız şunu üzülerek belirtmem gerekiyor ki bize anlatılanlar gibi, bu adamlar öyle ahlaksız adamlar da degillerdi, içlerinden bazıları yanlış yapabiliyordu, aynı bizim içimizde yanlış yapabileceklerin olduğu ve olacagı gibi…. Tam yeri gelmişken şu kişiden bahsetmeden gecemeyecegim, Şükriye abla vardı ateistti, Allah rahmet eylesin ama çok iyi bir insandı, ben bir çok dindarda onda gördüğüm olgunluğun, onda birini göremedim… Şükriye abla benim ateistlere karşı olan önyargılarımı yıktı, artık eskisi kadar ateistlere düşman degildim…
Gel zaman git zaman, başka bir ateistle tanıştım, yaşadığı için ismini yazmıyorum, abi dedi sen iman ederken kendini çok rahatlatıyorsun, ama ben inanmayarak kendime adeta sancılar seçiyorum dedi… Nasıl yani dedim…. Sen, sana yapılan bir hata karşısında iki tavır sergiliyorsun biri tepki gösteriyorsun, iki Allahından bulsun, Allah belasını verir diyor, burada yaşadığın haksızlığı hesep günü sorulur diyerek öbür dünyaya aktarıyorsun ve orada yüca mahkeme işleri halleder diyor… Evet öyle yapıyorum, ayrıca imanım geregi iyi, adil, doğru yaşamaya çalııyorum, dedim… Bende öyle abi ianamıyorum diye bunların bende olmadığını mı düşünüyordun dedi… Acıkcası öyledi de biraz mahcup oldum… Ama beni düşün, bana yapılan her hatanın ya devlet, yada benim tarafımdan hesabının sorulması gerektiğini düşünüyorum, bizim devlet de pek bu işlere bakmıyor abi dedi… Ben de mahkemesi var, hakimi var bu işlere bakar dedim.. Abi bilmez gibi konuşma mahkemeye baş vursan en haklı olduğun durumda bile kaç yıl sürüyor, ikimiz de gülümsedik… Benim derdimi anladın mı abi, ben bana yapılan haksızlıkları Allah’a havale edemiyrum dedi, gercektende ben bunu hiç düşünmemiştim… Ben güçümün yetmediği durumlarda Allah belasını verir diyordum, yada ilahi mahkemede hesabını sorar, bu beni ciddi rahatlattığını düşündüm… Arkadaşım ateist sancılar cekiyordu…
Aradan çok geçmeden başka bir ateistle karşılaştım, adam tam bir devriş, öyle ki yemez sokkak köpekleri ve kedilerini besler, öyleki giymez öğrencilere giydirir, parayla ilişkisi minumum, kendisine sormadım ama muhtemelen parayı sadece insani şartlarını iyileştiren bir araç olarak görüyor, ben insanım insana saygılıyım, ben canlıyım canlılara saygılıyım, ben cüzdan degil, vicdan taşıyorum vicdanımı rahatsız edecek bir şey yaptımı benim uykularımı kacırıyor, canımı acıtıyor, kimseye haksızlık yapmayı bırakın, ben bir canlının dalını kıracagım diye korkuyorum, bunları anlatırken daha ateist olduğunu bilmiyordum, işte dindar, bir devriş bu dedim… Devam diyordu, 500 lira hak eden adamlar, 5000 lirayı az buluyor, daha çok almak için alavere dalavere yapıyorlar, müslüman olsalar ne yazar, ateist olsalar ne yazar diyoryordu… Sohbet ilerledi bizim gibi inanmadığını anladım, içimizden biri dinle ilişkin nasıl diye sordu… Oda ben ehli tasavuf bir ailede büyüm, çok erken yaşlarda Kuranı okudum, sonra anlayarak okudum, ibadetlerimi yaptım… Böyle devam ederken bana bir hal oldu, ben birden bire dinlere degil, sadece büyük bir varlıga, düzenleyici güçe inanmaya başladım, sonra namaza devam ettim, birkaç yıldır, kılamıyorum dedi… Arkadaş siz ateistmisiniz dedi, yok bana deist, yada ağnostik diyebilirsin dedi… Elimden geldiğince bu kişiyi izlemeye çalışacagım, bu adam bircok müslümandan daha müslümanca yaşıyordu, nefsine gem, vurmuş, istediği yere çekebiliyordu, dilerim biz Müslümanlar da nefislerine, şeytanlarına gem, vururlar onların oyuncagı olamazlar.. en azında karşılaştığım bu ateistler kadar, toplumsal hayatın içinde, ahlaklı, adalettli, işlerini düzgün yaparak yaşarlar dilegimle… Selam ve sevgilerimle…
|