BAKIŞ ACIMIZLA, GÖRDÜKLERİMİZLE Mİ, BİZİZ?
Bakış Acım, Ben miyim?
İnsanı insan, yapan yani kendisi, yapan nedir?
Bizi biz yapan nedir, aklıdır, bilgisidir, düşüncesidir, inancıdır, duygusudur, bütün bunlar nasıl oluşur? Bakış acımıza göre, biz, bize ulaşan ve bizim akılla, ulaştığımız bilgileri, düşünceleri, olayları, bulunduğumuz yere göre, bakış acımıza dayalı ben, biz oluşur, bakış acımıza göre de bunları kendimizleştiririz, ben/biz oluruz… Şunu diyebiliriz bakış acımız neyse biz de oyuz?
Örnegin milliyetçi bir bakış acımız varsa, tüm karşılaştığımız olayları ona göre değerlendiririz, sosyal demokrat, muhafazakâr, liberal bakış acıları bize olayları başka, başka gösterir… Zaten tartışmalarda bu bakış acılarının oluşturduğu farklılıklardan ortaya çıkar… Sen bir olayda müzakere dersin, öbürü bunu hainlik sayar, sen bir olayı insanlık acısından değerlendirirsin o, milleti, ümmeti, siyasi düşüncesi acısından değerlendirir… Biri kapsayıcıdır vatandaşı kapsar, diğeri kapsayıcıdır insanlığı kapsar, biri kapsayıcıdır sadece kendi ırkını kapsar, bu acıların hepsi bizde bir bakış acısı oluşturur ve bu oluşlar bizim biz olmamıza neden oluyordur… Biz, böylece biz oluruz, oluruz da biz olmayanları, biz olamayanları ne yapacağız, onlara nasıl davranacağız, işte insanlığın temel sorunlarından biri de budur…
Durduğumuz, baktığımız, görebildiğimiz, anlamlandırabildiğimizle bizsek, tanıyamadığımız öteki, yabancı olana nasıl davranacağız? Kutsal kitaplar sözleşme, siyaset müzakere öneriyor, sözleşme nedir, karşılıklı kabuldür, alanların belirlenmesidir, bakış acılarının sentezidir, bütün bunlar müzakereyle oluşur… Yani senin, benim, onun, şunun, bunların, onların, şunların müzakere ederek ortaya çıkardığı bir sözleşmedir aslında toplumsal hayat… Bu sözleşmelerin yazıyla somuta dönüşmesi günümüzde anayasadır, bunun ortak tarafları vatandaşlardır, devlettir… Bu bir üst sözleşmedir, bütün bakış acılarını, bu bakış acılarına dayalı bütün yaşam tarzlarını dikkate alarak onlara, anayasa bir yaşam alanı oluşturur ki… Toplumda çatışmalar en az olsun, makul, müzakere, rekabet seviyesinde kalsın… Bunun için ne gerekir, hangi şartlar gereklidir? Kısaca bahsedelim ve yazıya son verelim mi?
Birçok düşünür insanın bakış acısını coğrafya etkiler demiştir, bu şu demektir, çöldeki bakış acısıyla, kuzey kutbundaki bakış acısı ne kadar istersen iste aynı olamaz… Bazı sosyal bilimciler insan kültürünün ürünü demişlerdir, bu şu demektir, bir ırkın, bir vatandaş grubunun bakışı, görüşü, anladıkları, davranışları kültürünün etkisiyledir… Yani insanı, beni, seni aşan bir durum vardır, ben ben oldumsa, benim coğrafyam, kültürüm, kültürün içinde ki sosyal statüm, işimin içindeki konumum, gelir seviyem benim bakış acımı oluşturur… Örnek vermek gerekirse, bizim muhafazakar vatandaş grubunun iktidarı devralmadan önceki davranışlarıyla, iktidara geldiklerinde ve makama, paraya ulaştıklarında ki bakış acıları, tavırları, hayata yaklaşımları aynı mıdır? Daha önce lüks yaşamı küçük görürken, şimdi onu nimet olarak görmektedirler… Bu aynı zamanda karşımızdakiler içinde geçerlidir, yani benim öteki dediğim, ötekinin de bana, öteki dediği durumlar böylece oluşur… Biz birbirimizi kabul edersek, bu kabule dayalı tartışmalarla, müzakerelerle sözleşmeler, yasalar yapabilirsek… Benler, bizlerle, bizler ötekilerle makul seviyede çatışırız, hatta buna çatışma denmez rekabet denir… Rekabet de oyunun kuralları bellidir, buradaki rekabette, oyunda, yani toplumsal hayatta herkes bu kurallara göre yaşar, bu kurallar yasalardır… Müzakere bu kuralları oluştururken yapılır, bu karşılıklı kabule ve saygıya dayanır, bu kabul ve saygılar zamanla sevgiye dönüşür ve gerçekte… Benlerden, banim bakış acılarımdan bizler, bizim bakış acılarımız oluşturulur… Gönül ister ki bakış acılarımız olabildikçe geniş olsun, dünya benden, bizden ibaret sayılmasın…
Bu oluşa dayalı gerçek bir toplum, yani vatandaşlar, milletler, devletler, ortaya çıkar, şükür ki ufak tefek sorunlara rağmen biz bunu bilinen tarihimiz boyunca yapabilmişiz… Şimdide bu müzakereyi, uzlaşıyı, sözleşmeyi 1923 de Cumhuriyet olarak yapmışız, buna uyarak daha iyi nasıl yaşarız, yaşatırız, bizim vatandaşlarımız, devletimiz, daha geniş baktığımız, düşündüğümüzde insanlık ailesi için, daha iyisi nedir? Arayışlarıyla bakmak, görebilmek, yaşamak dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri adil – 2.7.18 – vatandasfikri.com
|