Egosu Şişiklerle, Egosu Kırıklar
(Karakteri Bozuklar)
Valla hepimiz bölünmeden şikayet ederiz, mirim toplum bölündü ikiye, üçe diye kahvede, meyhanede konuşuruz… Namaz çıkışlarında Cami avlusunda mini etek giyen kızı gören Cemaatten Ahmet abi arkadaş kıyamet kopacak, bakın milleti bölüyorlar, böyle de giyinilmez ki canım, bak kapalı kızlar ne güzel der, benim gibi biraz muzip, Bekir dayıda derki, valla hakklısın böyle mini etekte gördüğümde içim cız ediyor, bende ortadan ikiye bölünüyorum diyor… Bir yanım keşke genç olsaydım diyor,valla Ahmet bu tipler beni ikiye bölüyor bakıyorum bir yanıma nefis güzel buluyor, bakıyorum bu yanıma yaşlı, elleri titreyen biraz zor denge duran dengesizin teki, şikâyetçiyim bu kızdan Ahmet efendi… Ahmet abi Bekir dayıya kızar gudurdu ne olacak teneşirden başka ne pakyalacak, der biz güleriz işte gülenlerle kızanlar diye toplum bölündü ikiye… Ahmet abi bize kızar gider.. Dagılır gideriz… Bende bölünme üzerine düşünürüm herkes bir yeri görür, kimi laik dinidar, kimi demokrat otokrat, kimi fenerli Galatasaraylı, kimi meshepsel, kimi kentli taşralı bölünmesini görür… Ben ise biraz faklı bir bölünmekten bahsedeceğim “egosu kırıklarla egosu şişikler” nereden çıktı demeyin yaşanılan toplumsal sorunların temelin de bu yatıyor desem, inanmazsınız, hatta kişisel sorunların çoğunun nedeni de bu desem abartmakla suçlarsınız… Suçlamadan önce bir dinleyin ne diyor bu aklı ileri mi evelmi olan durun bir dinleyin… Burada dinleme okumadır karıştırmayın…
Egosu Kırıklar Neden Olduğu Sorunlar!
Bu sorunlar baba/ogul Ana/kız, Gelin/kaynana, Patron/işçi, Zengin/fakir, Güçlü/güçsüz, Yaşlı/genç, kadın/erkek ilişkilerinin tabir caizse içine adeta eder… Bu egosu kırık arkadaşlar çok baskı görmüşler, hiç düşünceleri önemsenmemiş yada çok baskın aile ortamlarında seslerini çıkarmadan büyümüşler, hasbel kader çevrenin ve paranın gücünü kullanarak, yada yalakalıklarına dayalı olarak, yada aşırı iteatlerine dayalı olarak, istisnada olsa yeteneklerine dayalı olarak ele gecirdikleri her gücü ister kamu adına olsun, ister özel kurumlar adına olsun dengesizce kullanırlar ve oradaki herkesin egsonu kırarlar… Ego kırıklığı olması gereken egondan da aşağı düşme halidir… Burada şu yanlış anlamayı gidermek için insanda bir minumum, yani enazda olsa bir ego gerekir… Bu bize bir karakter verir, onur verir şeref verir, saygınlık verir, çevrede ki insanlara karşı onların haklarına hukuklarına saygı duymanın gereklerini öğretir… Çünkü herkesin içinde bir o ego vardır, ben egoyla karşılaşan… Ama egonuz kırıksa yada şişikse şişikliği biraz sonra inceleyecegiz… Bu egosu kırıklar o kadar yalan ve yanlışla karşılaşmıştır ki, sanki doğru adalet, erdem, iyi onlara batar… Onlardan adalet talebi, onlar da zulüm talebi gibi algılanır… Alışmışlardır, gücün karşısında yalakalaşmaya, silikleşmeye, en yanlışlara karşı bile susmaya susturulmaya… Hasbel kader bir güç ele geçirince de herkesden bunu beklerler, en yanlış karar ve emirlerinde bile itaat isterler. Biat etmeyenleri iteat etmeyenleri düşman ilan ederler, güçleri oranında da zarar verirler… Zaten güçsüzken aşırı iteat içinde oldukları için sorun olmazlar… Olmazlar demeyelim yanlışları da onayladıkları için aslında eleştirmedikleri için, yanlışları görselerde sustukları için topluma zarar verirler… Bu zarar egosu kırıkların verdiği zarardır… Birde egosu şişikler vardır ki bunlar….
Bu egosu şişiklerden başka kimse yoktur, haşa Allah dünyayı onlar için yaratmıştır, diğerleri ne için yaratılmıştır pek düşünmez ama köpeğinden biraz hallice kıymetleri vardır, bu şişiğin gözünde… Bende onlara önce sizi Sevsinler ardınızdan ve ardından da köpeğinizi der devam ederim… Bunlar doğuştan hali vakti iyi ailelere doğarlar, öyle şımartılırlar ki, öyle şımartılılar ki bütün ilişkileri sakat olur… Samimiyetden yoksundurlar, çıkar üzere, fayda üzere kullanma üzere ilişkiler geliştirirler. Bu şişikler birbirini tanır, kendi aralarında mümkün oldukça da sorun çıkarmazlar… Samimiyetden dogallıktan, dürüstlükten uzak durular, adalet nedir kitaplarında yazmaz, onlara hizmet etmek için yaratılmıştır diğer insanlar vede canlılar… Sanki birer kibir abideleridir, yanlarında yalakalrını dalkavuklarını hiç ihamet etmezler, bunlarla gösteriş yaparlar… Sen neymişsin be abi, Allah seni bize belamı yarattı be abla… O kadar bencillerdir ki yanında çalışanın hastalığı, eksikliği sorunu onu hiç ilgilendirmez verir asgari ücreti baksın başının çaresine der… Kendisi ise bir kahveye 20—25 lira verir, bir parfüme 300-400 lira verir.. Yanında çalışanı eve süt götüremez miş, efendim dünyanın düzeni böyleymiş kendisi bir şey yapamaz mış, hatta utanmadan Allah onu zengin varlıklı yaratmış, bunu da fakir yaratmış mış… Senin mış mışını severim … Bu nedenle normal olan buymuş da, ben bir akşam Berk beyle görüşeceğim onunla normal bir mekanda görüşemez miş, Berk bey felanca şirketin müdürüymüş ondan iş bağlayacakmış mış da, bu nedenle sadece bu yemekte aşari ücret verecekmiş de… Miş miş, miş, mişini seveyim… Bu nedenle bu çalışanların en az maaş almalı gerekiyormuş muş da… Hey egosu şişiklerle egosu kırıklar, ülkenin de, dünyanın da içine ediyorsunuz, bizi biraz normal olun, biraz normal bırakın kendimize gelelim… İzin verin izninizi seveyim… Son olarak egonun karakterin bizim üzerimizde ki normal etkisi üzerine durarak yazıya son verelim… Ver be abi 650 kelime olmuş çok okumaktan hoşlanmam, zaten zamanım yok ne yapacaksın, verdiği cevap kendini ele veriyor, şaka videoları izleyeceğim… Buda kırıklardan herhal de… İyi uykular evladım, sen izle biz devam edelim…
Kırılmamış veya şişmemiş ego(Ben) biz buna Kastamonu da benlik deriz, bu benliğimiz normalse bizde bir karakter oluşturur… Bizde bu karakterle olumlu sonuçlara neden olur, bizde yaşadığımız mekanlarda olumlu işlere neden oluruz… Bulunduğumuz şartlarda birlikte olduğumuz insanlar ve diğer canlılar için onların iyi mutlu yaşaması için kendimizi sorumlu hissederiz. Karakter bize özgü hallerle yaşamamızı ve yaşadığımız ortamlara katkılar sunmamızı sağlar… Kişinin kendi kendisine egemen olmasını, kendi kendisiyle ve çevresiyle uyum içinde bulunmasını, inanış, düşünüş ve eylemlerinde tutarlı olmasını, dışardan veya içer den gelecek saldırılara karşı sağlam kalabilmesini sağlayan insani özellikler bütünüdür karakter. İşte ego kırıklığı veya şişikligine karaktersizlik desek yeridir… Öncelikle biz kendi kendimizi, sonra içinde bulunduğumuz topluluklarda ki kişileri karaktersizlikten koruyalım… Ne egolarıyla bizi kırmalarına nede egolarının şişiklikleriyle bizim sınırlarımızı aşmalarına izin vermeyelim der… Degerlerimiz karakterimiz, karakterimiz davranışımız olsun dilerim… Selam ve Sevgilerimle…
Fikri Adil – 11.1.17 – vatandasfikri.com
|