|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
KERBELA |
KERBELA OYUNU
Oyunu büyük tiyatroda izledim, salon iyiydi ve görevliler görevlerini iyi yapıyorlardı. Oyunun ilk bölümünde atnosfere girmekte zorlandım, iki de bir müzikal bir edayla araya girilmesi müzikal havası vermesine neden olmaktaydı.
Ben mersiyelerde de bulunduğum için, kerbela olayı tarihsel acıdan iyi anlatmasına rağmen, olayın siyasi yönününde iyi işlenmesine rağmen dıramatik yönü geri planda kalmıştır. Oyun üzerine konuştuğum oyunu severek iki defa izleyen bir arkadaşım oyunun uzunluğundan ve operaya benzemesinin dışında salon, kostüm, oyunculara dagıtılan rollerin iyi seçim olduğunu ifade etmiştir, Türkü söyleyen kadın ve erkek sanatcılarda sesiyle rollerinin hakkını vermiştir. Oyunun konuyla baglantsı nasıldı dediğimde olayların işlenişinde ruh verilememiş dedi, bende katılıyorum kendisine, ayrıca bir grupla gittim grubun düşünceside bu konu daha iyi işlenebilirdi, iyi ruh verilebilirdi dogrultusundadır.
Başka izleyiciler le konuştuğumda sanki yabancı bir oyun izlenimi edindiklerini ifade etmişlerdir. Oyun da analatıcının analattıkları operal bir havayla araya giren müzikal grup oyunun sebepsiz yere uzamasına, ve oyundan kopuşlara neden olmaktadır.
Üç saatı aşan bir süreki iyi dramatize edilememeiş dramatik bir olayı izlemek sıkılmalara neden olduğunu gözlemledim..
Işık ve dekor acısından iyi olan sahne oyun, sanorydaki ve akışdaki eksikliklerden, ayrıca drama eksikliğinden böyle bir konu eksik işleniştir. Artık bu sezonun sonuna gelişimizden de anlaşılacagı üzere düzenlemeler gelecek sezona kalmıştır. Oyunun aldığı ödüller ve seyircinin ilgisi düşünüldüğünde gelecek sezondada oynanaması gereginin altını çizmeliyim.
Hele sahnenin asansörle indirilip kaldırılması ise etkileyciydi, altan verilen sis ve arkadaki dekorun ve yansıyam ışıkların oyuna kattığı destek iyiydi.
Türküleri söyleyen sanatcılar erkek ve kadın olmak üzere iyi seçilmişlerdi çünki sahneyi dolduran bir ses ve ton vardı.
Oyuncuların yetenekleri de iyiydi, oyunun senaryosunun zayıflığına ragmen katkıları yüsekti. Söz konusu konu, islama ilk giren fitlerin ve fesatların zirve yaptığı peygamberimizin torunlarıolan gözümün nuru dediği H.z Hasan ve H.z Hüseyinin ölümü ile sonuçlanan bir acının, bir katliamın, bir zulmün ifadesidir ama zayıf kalmıştır. Bu kadar önemli bir konuyu tekrar tekrar işlemek, insanların haksızlığın karşında yer almasını, zulme susumamamak gerektiğini anlatan vahim bir olay ve daha büyük bir trajeti yaşanmamıştır. “Kerbela”, İslamiyetlin kuruluşunda var olan demokratik öğelerin yok edilmesine, Hilafet'in saltanatlaşıp Doğu'nun klasik devletlerine benzemesi miladıdır. Bu olay şeriatın saltanata dayalı devlet anlayışı haline geldiği bir zaman diliminde yaşanmıştır. Bu olaydan sonra İslam coğrafyalarında adalet degil zulum ön plana çıkmıştır. Din kisvesi arkasında yer alan bu zulme, kabilecilige, inançların yerini alan çıkarclara duyulan tepkinin ve kahramanca bir direnişin öyküsüdür. Bu olayın büyüklügüne yakışan bir sanaryoyla bu oyun tekrar, tekrar sahnelenmelidir.
Hele hele H.z Alinin cenazesini almaya gelen zatın saçtığı ışık hem sahne hemde salonu etkisi altına aldı büyüleyciydi. Bu büyüleyici sahne ortamına rağmen bir eksiklik hissediliyordu buda içerik ve drama eksikliği olduğunu düşünüyorum. Oyun tiyatro acısından iyi olamasına ragmen konunun kutsaliyeti ve önemi, hala gündemde oluşundan dolayı yeteri derecede etki etmemiştir bana ve konuştuğum seyircilere.
Kabilecelikle cahilligin birleşerek islamda ilk fitne tohumlarının atıldığı ve kırılmaların yaşandığı anları anlatan bu olayı alevi vakıflarla ve caferi meshebinin ileri gelenleriyle görüşülerek, mersiyeler izlenerek daha etkileyici hale getirilebilirdi. Alevi ve caferi birlikleri bu danışmanlığı seve seve yaparlardı.
Her şeye rağmen bu güzel oyunu bize ulaştıran Oyunun yazarına, yönetmenine, oyunculara D.T su yetkililerine ve oyunu bir düzen içinde izlememize yardımcı olan salon görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim.
www. vatandasfikri.com Fikri Adil
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|